14.Bölüm

94 8 3
                                    

Kar yağıyordu artık neredeyse Aralık ayındaydık kendimi bildiğimden beri en sevdiğim mevsim kıştı, soğuğu çok severdim çünkü insanlar dışarı çıkmayı çok sevmezdi genelde her yer boş olurdu dışarı çıktığımda genellikle tek olurdum aslında ben kışı da değil yalnızlığı seviyordum yada sevmiyordum alışmak zorunda kalmış ve kabullenmiştim.

Aslı gideli 3 gün olmuştu bende işime başlamıştım bu süreçte Aslı her seferinde annemlere yalan söylemek zorunda kalmıştı bu durum kendimi kötü hissetmeme neden oluyordu çok güzel vakit geçirmiştik kardeşimi çok özlemiştim ve bu vakitte onunla ilgili yeni şeyler öğrenmek kendimi daha iyi hissettirmişti o benim ailemdi ben kimsesizdim.

Birden kapının açılmasıyla pencereden gözümü alarak gelen kişiye doğru dönmüştüm
"Çavuş Cemal Tekin,Sinop Erdem Yarbay hareket merkezine çağırıyor sizi Komutanım."diyerek selam verip odadan çıkmıştı.
İşimi çok özlemiştim gerçekten de aşıktım mesleğime.

Aynadan kendime çeki düzen verip at kuyruğu olan saçlarımı açmıştım elimle şekil vererek hızla aşağı kata inerek nöbetçi askere telefonumu verip içeri girmiştim,nerdeyse en son ben gelmiştim rütbe sırasına göre oturuldu o yüzden Yağızın karşısına oturarak küçük bir selamı vermiştim Yağızın gözleri saçlarımda dolaşmıştı hızlıca gözleri gözlerime değdiğinde oda kısaca selamı alıp önündeki evraklara dönmüştü.

"Ay çok özlemişim it avlamayı acaba şimdi kimin soyunu kazayacağız?."diye sordu Emre heyecanla bu hallerine sırıtmamak imkansızdı.

"Valla katılıyorum badi şöyle bir cehennem ekspres hepimize çok iyi gelir."dedi Kaan bu çocuklar cidden deliydi.

"Yav yine başladınız yav bir kaç dakika susmak nedir bilmez misiniz olum siz ben burdan göndericem sizi eksprese tek bilet o olacak."dedi Ramazan kızgınca.

O sırada kapının açılmasıyla hepimiz ayağa dikilmiştik Erdem Yarbay içeriye girdiğinde selam durmuştuk.
"Oturun çocuklar."projeksiyona bağlanmamızla Erdem Yarbay bir kadının resmini açmıştı.

"Bu gördüğünüz kadın kod adlı Sarah şu  anda Suriye de kadın kaçakçılığına yardım ediyor,göreviniz bu kadını canlı almak ama iş beklediğimizden daha zor bulundukları yer kritik bizim yetkimiz olmadığı bir yer anlayacağınız üzere bir mermi kadar yıkıcı bir yılan kadar sinsi çökmemiz gerekecek uzun süreli bir iş çocuklar."
Hepimizle göz teması kurarak konuşuyordu en son gözleri bende takılı kalmıştı Erdem Yarbayın.
"Saha da sende olacaksın Beyza."demesiyle şaşırmıştım ilk saha görevimdi.

"Kadın kaçakçısı olduğu için seni madur bir kadın rolünde aralarına sızıcaz."
Yapabilir miydim ki daha önce hiç denememiştim.
"Komutanım pilotlar ne zamandan beri saha görevinde başka kadın asker yok mu bunu üstlenebilecek,acemi bir asker tüm görevi mafedebilir."Yağızın konuşmasıyla kırılmıştım.

Bana güvenmiyordu ben onun için acemi bir askerden fazlası değildim demek Yağız daha benim yapabileceklerimin farkında değildi ama görecekti Beyzayı değil Akçayı tanıyacaktı.

Sinirli bakışlar gönderiyordum Yağıza içimde ki ağlama isteğimi bastırıyordum kırılmıştım,timde şaşkın olacak ki ağızlarından tek kelime bile çıkmamıştı.

"Emirler ne zamandan beri sorgulanıyor Yüzbaşım?"Sert sesiyle konuştu Yarbay.

"Komutanım emir sorgulamak değil sadece acemi bir kadın ve eline yüzüne bulaştırabilir."demesiyle Yağıza daha da kırılmıştım normalde bunları diyen beni herkesin önünde aşağılayan bir adamdan nefret eder hayatımdan o dakka çıkarırdım ama lanet olsun ki Yağıza aşıktım imkansız bir şeye kapılmıştım,susmayacaktım.

AKÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin