Cevap belliydi...
Esir alınırsam yaşama ihtimalim daha fazlaydı olasılıklara bakılırsa kaçıp kurtulma ihtimalimde.
Yağıza bir kez bile onu sevdiğimi söyleyemeyecektim,babama sarılma hayallerimi gerçekleştirmem daha da imkansızlaşacaktı,annem saçlarımı bir kez daha tarayamayacaktı,Aslının evlendiğini göremeyecektim,çocuklarının teyze diyişini duyamayacaktım,Emre ve Kaanın hikayelerini dinleyemeyecektim en kötüsü bok yoluna ölecektim şehit bile olamayacaktım.
Yolun sonuna gelmiştim,kararımı da vermiştim aslında arabanın kapısını açıp kendimi arabadan dışarıya ittim ormanlık bir yere doğru savrulmuştum,sol elimde keskin bir acı hissediyordum gözlerimi açmaya çalıştığımda karnıma bir şeyin battığını hissediyordum elim kafama gitmişti,dokunduğum yerin acısıyla ağzımdan küçük bir inilti kaçtı elime kan bulaşmıştı gözlerimin karardığını hissediyordum,canım çok acıyordu karnımdaki acıyla yüzümü buruşturdum kolumu bile kıpırdatamıyordum gözlerim kapanmadan saniyeler önce gördüğüm şey beni şaşırtmamıştı bunlar o itlerdi ''Siz?''dedim dişlerimi sıkarak ''uyu üsteğmen ölümün kolay olmayacak tadını çıkar''cevap verecek gücüm yoktu,gözlerim kapanmadan önce kulağıma gelen patlama sesi ile bilincim kesin olarak kapanmıştı.
Yağızdan
Akça'nın birden endişeli şekilde masadan kalkması aklımda soru işaretleri bırakmıştı,aklım onda kalmıştı rengi de kötüydü lokantadan çıkarken,Akça kalktıktan herkes gezmeye gitmek için kalkmıştı, ben Baharın ısrarları sonucunda lokantada kalmış zorla kahve içiyordum,Bahar bir şeyler anlatıyordu ama aklım tamamen Akçadaydı.''Yağız?''dedi bahar beni kendime getirmek istercesine,''Kalkalım mı artık işlerim var Bahar.''dedim suratını asarak ''peki o halde lavabodan geleyim kalkalım .''dedi onayladığıma dair kafa sallayınca kalkarak uzaklaştı son bir aydır bana çok yakın davranması dikkatimi çekiyordu 3 yıldır benimle ilgilenmeyen kızın bu davranışları oldukça içimde şüpheye neden oluyordu.
Biz askerdik kimseye güvenemezdik karşımızdaki kişi asker olsa bile.
Çalan telefonumla dikkatim dağıldı arayan kişiyi gördüğümde nedense heyecanlanmıştım sesimi düzelterek telefonu açtım.
Akçanın sesi çok endişeli geliyordu bir terslik olduğu belliydi birden dademinki halimden eser kalmayarak kaşlarımı çattım,uçuruma doğru gittiğini öğrenmemle ayağa kalktım ne demek frenim tutmuyordu elimdeki kahveyi nereye koyacağımı bilememiştim elimden kayıp düşmüştü.
Çok korkuyordum ona bir şey olma düşüncesi onu kaybetme düşüncesi çok korkutmuştu beni esir düşmem demişti,kardeşini bana emanet etmeye çalışmıştı bunlar ne sikim demek oluyordu kalbimin üzerine bir şey oturmuştu göğüs kafesim nefes almakta beni zorluyordu titriyen elimi yumruk yaparak cebimden çıkardığım parayı masaya koyarak koşar adımlarla arabama bindim Baharı asla bekleyemezdim şuanda.
Çok uzaklaşmış olamazdı virajdan bahsetmişti zorlarsam beş dakikada ulaşırdım dediği yere,gazı fulleyerek arabayı sürdüm bu bir kumpastı bunu yapanın ebesini sikecektim saçının kılına değen tek bir rüzgar için hesap verecekti.Ellerimi art arda direksiyona vurdum sinir boşalması yaşıyordum hemen Alparslanı aradım.
''Alo hayırdır kardeşim Bahardan kurtarayım diye mi aradın?''
''Kes saçmalamayı Alp Akçaya kumpas kurmuşlar lan frenlerini kesmişler kız uçurumdan düşecek esir olmam diyor lan ölecek ben yetişmeye çalışıyorum.''hızlıca nefes almadan konuşmuştıum.
''Bizde hemen geliyoruz kardeşim ben haber vericem Yarbaya bir şey olmayacak Allahın izniyle.''cevap vermeden kapattım telefonu.
Yaklaşmamla arabayı durdurup uçurumun kenarına doğru koşmam bir oldu tam aşağı bakacakken arabanın patlaması ile vücudum geriye doğru sendeledi.