4.Bölüm

127 7 0
                                    

Kan beynime sıçramış gibi hissettim bir süre beynim bana toparlanmak için süre sunmuştu sanki hemen kafamdaki düşünceleri atıp çatık kaşlarımı düz bir hale getirerek ayağa kalktım.

"Hosgeldiniz Yüzbaşım bizde sizi bekliyorduk."Dedim gözlerim sürekli yanındaki kadına kayıyordu canlıyken daha güzeldi.

"Pilot Üsteğmen Beyza Kurt."Dedim kendimi tanıtarak elimi uzattım kadına hafif tebessüm ederek "Güneş Boz"dedi samimiyetten uzak bir gülümseme sundum.

Ne çüs hani sadece Ramazanın ve Selcuğun başı bağlıydı kandırıldım bildiğin,ne yani evli miydi bu adam.
Yerime geri otururken Yüzbaşı Denizin belinden tutarak yürüyordu tam karşjmdaki sandalyeyi çekip oturdular.
Ayarladiniz mi amk
Ciddi bir tavra büründüm ne oluyordu ki bana daha tanımadığım insanlar hakkında hiç bir duyguya yer yoktu .

Resmiyetli tutmaya çalıştığım sesimle "Komutanım siz de mi evliydiniz?"diye sordum.
Yağız "Sizde mi derken sende mi evlisin Üsteğmenim"dedi.

Başımı hayır anlamında sallayarak "Yok komutanım ne evliliği"dedim anladım şeklinde başını salladı.
"Güneş kuzenim burda avukatlık yapıyor."diyerek belirtti onayladığımı anlamasi için başımı salladım.

Gelen garson siparişlerimizi almaya başladı Emre "Ben 1 kilo kanat,5 lahmacun bir buçuk porsiyon adana alayım."dedi Emreye dönüp "Kaanın siparişini de mi sen verdin Emre?"Dedim.

Yüzünde yaramaz bir gülümsemeyle "Yok komutanım bu sadece bana."dedi
Beni de ye Emre çüs
Diğerlerinin de Emreden farkı yoktu hepsi nerdeyse 2 kilo et sipariş etmişti sıra bana gelince soğuk su dememek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Ben 2 lahmacun 1 ayran."diyerek siparişi noktaladım.
Alparslan bana dönerek "Beyza 2 lahmacun neyine yetsin tamam inceciksin ama cidden bu kadarı çok az."dedi inceciksini iltifat olarak algılamayı seçmiştim.
"Alparslan normalde ben biraz oburumdur ama kırgınlık var üzerimde iştahsızım biraz."
"Hadi ya geçmiş olsun bir şey olursa araman yeter."dedi üzerimde bakış hissediyordum.

Karşiya bakmam ile Yağız'ın bana çatık kaşlarla baktığını farkettim hafifçe tebessüm edip sohbete devam ettim.
Emre "Komutanım nerde kalıyorsunuz?"diye sordu.
"Özel olarak bi eve çıkmak istemedigimden lojmandayım siz?"diyerek sordum çok merak etmiyordum ama sohbet sohbettir.

Hepsinin evi vardı ama Yağız Yüzbaşı ve Alparslan'ın ve Selçuğun lojmanda kaldığını öğrenmiştim yanimdaki blokta, Selçuk yakında evleneceğinden taşınacaktı ama Alparslan lojmanda kalmaya devam edecekti anlaşılan.

Siparişler yavaştan masaya dolmaya başlamıştı birden hapşurdum ilk başta kırgınlık için olduğunu zannetmiştim ama hapşuruklarım durmuyordu, naneye alerjim vardı ve Kaan koca bir kase cacık söyleyerek alerjimi etkin hale getirmişti.
"Benim alerjim var naneye"diyerek hapşuruklarım arasında konuşmaya çalıştım.

Yağız Kaan'a ters bir bakış atıp hemen cacığı kaldırtmıştı yavaşça yerimden kalkarak dışarıya doğru adımladım biraz hava alıp içeriye girmeyi planlıyordum.
Alparslan "Beyza geleyim mi?"diye soru yöneltince gerek olmadığını düşündüm ve hayır anlamında başımı sallayarak bahçeye çıktım.

Hava çok soğuktu ve kabanım sandalyede kalmıştı it gibi titriyordum tabiri caizse hapşuruklarım azalmıştı içeriye girmek için adımladım,sofra eksiksiz tamamlanmıştı herkese afiyet olsun diyerek yemeğe basladım sohbet güzel dönüyordu.
Selvi "Beyza senin filonun adı ne?"diye bir soru yöneltti meraklı bir insana benziyordu ama sıcak kandıdı da
"7.Filo Anka 9 "Dedim başını onaylar halde sallayarak "Anka, ne kadar da güzel."dedi "Öyledir." Dedim "Sana verilen bir isim var mı benim Ramazanıma sihhi olduğundan kasap diyorlar."dedi sırıtarak.
"Bana da Akça derler,ismimle eş anlamlı ve anlamına da uyuduğumdan."Dedim ilgisini çekmiş ve çok beğenmişti.

AKÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin