Taksiyi hızlıca ödeyerek çantamı alıp arabadan apar topar inmiştim kafam çok dağınıktı hava almak şuan en büyük ihtiyacımdı.Yürüdükçe boğazıma sarılan rüzgar öldürmeyip can çekiştiren cinstendi.
Telefonumun cebimde titremesiyle adımlarımı durdurdum kapının önündeki salıncağa doğru yürümeye başladım arayan kişiyle dudaklarımın bağımsız kıvrılmasını durduramadım Aslı en son burada kalma fikrini düşünüyordu ama babası olacak adamın her gün arayarak kesin bir şekilde en erken zamanda eve dönmesini belirtmesiyle bu işin olmayacağını biliyorduk.Benim iyi olduğumu gördükten sonra benim uzun ısrarlarım sonucunda İstanbula arkadaşına gitmişti yanımda kalmasını her şeyden çok isterdim ama ayda yılda bir çıkarıldığı şehire dönmeden arkadaşlarını görmesi onunda hakkıydı.
"Ablasının canı vardın mı neler yapıyorsun?"soğuktan buz kesen ellerimi cebime koymakta işe yaramıyordu hava kalbimi daha çok üşütüyordu.
"İyiyim abla iyiyim vardım Selin de kalacağım bu aksam yarın sabah uçağım var eve döneceğim sen nasılsın asıl?"
Operasyon olduğunu bilmesi sorun teşkil etmeyeceğinden, "Ben biraz yoğun olacağım ulaşamazsan korkma sakın ben seni en müsait zamanda arayacağım tamam mı cimcime."
"Abla böyle dediğinde çok korkuyorum kötü bir şey olmaz sana dimi?"
Sesinin titremesiyle kendime küfür ettim bunu ona söylememeliydim belki de.
"Hayır güzelim bir kaç temizlik sadece.""Ya abla ciddi ol."
"Güzelim bana hiç bir şey olmayacak merak etme bu ilk ve sondu sadece dalgınlığıma gelmişti söz."
"Sözlerini hep tutarsın abla yine tut tamam mı?"
Elim kalbime gitmişti kalbimde ki sızı canımı yaktı çok hemde çok.
"Ne zaman tutmadım ki."gözümden akan yaşı silerek ayaklandım,tutamamıştım beraber büyüyeceğiz derken tutamamıştım beraber alışverişlere gideriz derken...
"Ablam Selvi ablana geldim ben,beni bekliyordur şimdi ben seni müsait zamanda arayacağım kendine dikkat et!"
"Seni seviyorum abla."
"Seni seviyorum kardeşim."💌
Kapıya vurmadan kapının açılmasıyla elim havada kalmıştı Yağız kapıyı sonuna kadar açarak geçmemi bekliyordu.
"Hayırdır Komutanım kapıda gelmemi mi bekliyordunuz?"diyerek soru attım tabi bu sırada ayakkabılarımı çıkarmakla meşguldüm.
"Evet Beyza kapıda bekliyordum, ne bekleyeceğim kızım seni mutfağa gidiyordum kapıda ses duyunca senden erken davranmış oldum."
"Bordo bere yetenekleri diyorsunuz yani Komutanım?"yüzünü şimdi görmüştüm eve girmemle yüzündeki sırıtış sinirimi bozdu ne var dercesine bakış atarak önünden geçtim sanırım artık onu sevmiyordum.
İçeri girmemle tüm tim ayaklanmıştı hepsinin ayağa kalkmasıyla oturmaları için işaret verdim.
Yörük "Komutanım burnunuz kıpkırmızı olmuş ne kadardır dışardasınız?"
"Aslı aramıştı Emre ondan geciktim." Emre sanki bir toparlanma gereğinde bulunmuştu gözümden hiç bir şey kaçmazdı yazık imkansıza kapılmasa iyiydi.
"Götün başın oynamasın Emre."dememle Kaanın sıçmalı gülmesi bir olmuştu bir yandan elindeki böreği yerken bir yandan da "Komutanım Aslı diyip duruyor bu dünden beri kafa kalmadı kafa."
Demek öyleydi Emreye sadece bakış göndermekle kalmıştım ne diyebilirdim ki bu konuyu konuşacak tadım yoktu şimdilik rafa kaldırmıştım Emreye senle sonra işimiz var bakışı göndermem yeterli olmuştu korkutmaya.
