Podyumda sıra Akçaya gelmişti.
Üniformamın üzerine yeleğimi geçirdim ayağımdaki postallarımın iplerini sıkılaştırdım,dolabımdaki Sabiha Gökçen fotoğrafına selam durup kaskımla beraber hangara gelmiştim.
Çok hızlı hareket ediyordum.Hava koyu zifiriydi başım dimdikti adımlarım yere sert basıyordu uçağımın yanına geldim hemen,
"Malatya Anka 9,3 0 üsse giriş çıkış."Dedim.
Karşıdan gelen sesi beklemeye başladım.
"Üsse giriş kalkış serbest,iyi görevler."
"Kalkış müteakib taktip kanaldan harekete geç."onayı almamla
"Anlaşıldı."Dedim.Kolu hafifçe kendime doğru çekerek f 16 yi hareketlendirdim. Maskeyi başıma geçirip oksijen bölümünü de kapatarak hazır hale geldim.
F 16 yi pistte sürüp yakıt kontrol gazını arttırmamla yavaşça yerden yükselmeye başladım şimdi düğün dernek başlıyordu
"Üsteğmen Kurt koordinatlari geçiyorum 35.68.72.90 .30."
"Anlaşıldı."
Koordinatlari duymamla hemen sisteme girdim varmam 25 dakikayı gösteriyordu işte simdi başlasın düğün dernek.Saatler önce Kılıç Timi
Emre "Kardeşim komutan bu hızla giderse yarın sabah Mısıra dayanırız yemin ederim ben sana söyleyeyim."
Kaan"Adam yürüyor birader yapacak bir şey yok."
Emre "idilgensin kaan ya bir şeye de fikrin olsun bir şeyi de onaylama be olum biraz eleştirel yaklaş ya hemen yapacak bir şey yok."
Kaan"Birader götün varsa sen gidip sorsana neden bu kadar hızlı yürüyorsun diye. "
"Var mı o göt sende?"
Emre "Yok kaan.","o değilde şu piç teröristlerin yerinde olmak istemezdim."
Kaan"he bak onu doğru dedin işte.","ayağımızdan çıkan kıvılcımla götlerini tutuşturcaz desene itlerin."
Emre"lan kıvılcım demişken sen ocağı kapattın mı?"
Kaan"Ne ocağı lan?""Bizim ocağımız var mı?"
Emre"Yok mu Kaan?,lan olum sen malmisin yemeği nerde pişiriyoruz biz?"
Kaan "lan asıl sen mal mısın biz yemek mi pişiyoruz."
Emre "kapatmadın dimi kaan?"
Kaan "lan ne vardıki ocakta?"
Emre "lan birde sen ne vardı diye soruyor musun ulan?"
Kaan"yoktu ki bişey."
Emre "yoktu dimi lan."
Kaan "yoktu lan tabi ."diyerek Emrenin bacağına tekme geçirdi.
Emre "bacağın götüne girsin emi Kaan zaten 40 kilo çanta 20 kilo silah ne diye atlıyorsun, dipçiği gözümüze sokcak şimdi Yağız Yüzbaşı."Ramazan Üsteğmen"son iki arayı açmayın aslanım.""Yoksa gelir ben açarım sizi He yürüyün ulan işiniz ne."
Emre "Bak görüyon mu Kaan az kalsın ocağın demiri götümüze giriyordu."
Kaan cevap vermeden sırıtarak Ramazanın yanıma doğru ilerledi.Ramazan "Yürüyün lan zibidiler"
Ikisi de tek bir ağızdan"Emredersiniz komutanım"dediler.Şafak doğmuştu Kuzey Irağa girmişlerdi, burada çok sessiz ve temkinli ilerlemeleri gerekiyordu çünkü rejim güçleri tarafından araçlar sürekli çevre incelemesi yapıyordu.
Selçuk dürbünle etrafı incelerken rejim güçlerinin arabasını farketti usulca gözükmeden Yağız komutanın yanına giderek
"Komutanım salakların araçlar devriye atıyor."
Yağız da görmüştü devriye araçlarını iste işler şimdi eğlenceli hale bürünüyordu.
"Kaan,Emre,Alparslan"dedi
"Emredersiniz Komutanım."
"Şu devriye aracını halledin ama sessizce çevre köylere ses gitmemesi lazım."
"Anlaşıldı Komutanım."
"Emredersiniz Komutanım."
Emre kaskını çıkarıp sessizce Alparslanın arkasından ilerledi, Emre susturucu taktığı silahı arabanın arka sol lastiğine sıktı.
Araç yalpalayarak durmak zorunda kaldı.
Duran aracın arkasına geçerek açılan 4 kapıdan Alparslanın baş ve işaret parmağını birleştirip ilerle komutunu vermesiyle saldırıya geçtiler.Emre 2 adamı silahlarina davranmadan kafasina sıkarken Alparslan adamın boynunu kırmıştı,Kaan da bıçağın soğuk metalini adamın şah damarına bastırıp keserek işini halletmişti.
