ULA HAMSİLEEEEER
BEN GELMİŞEEEEEEM
Nasıl özledim var ya bir bilseniz. Resmen kitap yazmaya hasret kaldım. Şu bölümü ikişer dakika yazıp sonra iş yapmaya giderek bitirdim inanın. Allah'a şükürler olsun ki artık cumartesi günü İstanbul'a dönüyorum.
Bekle beni düzenli bölüm atma perileri
BEKLEYİN BENİ ŞEKERPARELERİM!
24.Bölüm
"SÜRPRİZ"
Kartal'ın Ağzından
Birazdan dağlara sığmayıp taşacaktım.
Güzel gözlüm beni kaldırıp kendisi ortadan kaybolmuştu. Yok arkadaşım yok. Ben yıllarca bu kızın yokluğuna iyi dayanmışım. Hani diyordum ya Ecrin'e bir beş sene daha söylemem diye. Bok. Açıkçası şu an düşünüyorum da Rabbim herhalde bana Hazreti Eyüp sabrı vermiş de beş sene boyunca hiçbir halt etmeden öylece put gibi uzaktan sevmişim. Yoksa Ecrin'deki bu işve, edayla maksimum iki gün sonra kapılarına dayanırdım.
Sofrada herkes bir yandan yemeğini yiyor bir yandan sohbetini ediyordu. Bir Allah'ın kulu da demiyordu ki Ecrin nerede?
"Abi..." diye fısıldadı Yiğit yan tarafımdan. Ulan bu şerefsiz bana hala abi mi diyordu? Ayıptır söylemesi Ecrin'in bana hediye ettiği tişörtü bir sikmediği kalmış pezevengin. Şimdide gelmiş bana af kuruyor...
Umurumda bile olmadı. Sırf ona bakmamak için kafamı karı muhabbeti dinliyormuşum gibi teyzemlere çevirdim.
O dua etsindi bugün kahvaltı var diye onu dövememiştim. Hele bir şu masadan kalkalım, kum torbası niyetine kullanacağım götü.
"Abi az bana bak. Vallahi çok önemli."
"Siktir git Yiğit." Dedim ağız ucuyla.
"Abi..." Alttan bacağıma tekme attığı anda şöyle kısa bir süre bakıştık.
Canına mı susamıştı lan bu?
Vallahi şamarı bir koyacaktım arkadaki elma ağacına doğru uçacaktı.
"Abi az telefonuna bak."
"Telefonu se-"
"Abi telefon..." dediğinde bakışları tedirgince birini gösteriyordu.
Yiğit'in gösterdiği yere doğru gayri ihtiyari bir şekilde baktığımda Selim amcanın dirseklerini masaya yerleştirmiş, ellerini de havada birleştirmiş bir şekilde bana kilitlendiğini fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bürosu
ChickLitBelki bana soracaksınız "Böyle bir ailenin içinde yaşamak zor değil mi?" Diye. Arkadaşlar inananın İki asker, iki polis, bir bilgisayar mühendisi ve bir avukat -sanırsın market listesi- arasında yaşamak ne kadar zorsa. İşte o kadar zordu... dememi b...