Şey ben bir bölüm yazdım ama...Allah'a emanet yani. Diyelim ki inşallah gönlünüze göre olmuştur.
Bu bölümde bazı okurlarım rahat edebilirler. Onun haberini vereyim sonrada sizi bölümle baş başa bırakayım 😉❤️
29.BÖLÜM
"HAKİMİYET"
Onca olan şeyden, ağlama krizlerinden ve özlemden sonra tek bir kelimeyle nasıl tüm olanları bir anda çöpe atabilirdim?
Tek bir güzelim demesi yetmişti. Bende dünden razıymış gibi -razıydım.- aramızda ne olmuşsa hepsini siktir etmiştim bile.
Elindeki çiçekleri alıp kenara bıraktığımda bana doğru elini uzattı.
Bir saniye bile düşünmedim ve elini tuttum. Böyle bir şey mümkün müydü bilmiyordum ama sıcaklığını bile özlemiştim.
Elini tuttuğumda arkadan kocaman çığlık sesleri duyulmaya başladı. Kartal'ın yüzündeyse içimi eritmeye yetecek bir gülümseme.
"Çok güzel olmuşsun." Dedi konağın önündeki birkaç basamak merdiveni inmemde yardımcı olurken.
"Sende çok yakışıklı olmuşsun." Dedim. "Hem de çok..."
Yanağıma doğru bir öpücük bırakırken sesi kulağıma ilişti. "Çok özledim..." dedi. "Çok..."
Tuttuğum elini bırakıp olabildiğince sıkı bedenine sarıldım ve o hasret kaldığım kokusunu içime çektim. "Anlaşılan güzelim de beni özlemiş."
"Tahmin edemeyeceğin kadar." Gözlerim dolmuştu. Vallahi de mutluluktan ağlayacaktım ha!
Kartal bunu fark etmiş olacak ki yavaşça beni geri çekti. "Bugün ağlamak yok." Dedi. "Bugün düğünümüz var."
O an sorgu denen şey tamamen ortadan kalkmıştı. Sadece kafamla Kartal'ı onayladım ve beni yönlendirmesine izin verdim.
Elimden tuttuğu gibi beni ellerinde tepsi tepsi baklavalarla ortada dönen dayıların arasına çekti. Arkada davul zurna çalıyordu ve abartısız herkes oynamaya başlamıştı.
Herkes kim mi?
Melek, Batu, Emre, Melike, Teyzemler...anlayacağınız herkes buradaydı. Ellerinde birer baklava birbirlerine gerdan kırıyorlardı. Babamsa sanki kızı yıldırımdan hızlı bir şekilde evlenmiyormuş gibi karısına kur yapıyordu.
Tüm sorunlar geride bırakılmış ve temiz sayfalara adım atılmıştı.
Kartal karşımda parmak şıklatarak oynamaya başladığında sadece gözlerimin içerisine bakıyordu. O an beni hiçbir güç kurtaramazdı. Kollarımı havaya kaldırdığım gibi yanına doğru sokuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bürosu
أدب نسائيBelki bana soracaksınız "Böyle bir ailenin içinde yaşamak zor değil mi?" Diye. Arkadaşlar inananın İki asker, iki polis, bir bilgisayar mühendisi ve bir avukat -sanırsın market listesi- arasında yaşamak ne kadar zorsa. İşte o kadar zordu... dememi b...