25.Bölüm: KISKANÇLIK

4.8K 292 89
                                    

Merhaba şekerparelerim ❤️Şükürler olsun ben gelebildimBaşıma neler geldi bir bilseniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merhaba şekerparelerim ❤️
Şükürler olsun ben gelebildim
Başıma neler geldi bir bilseniz... telefonum bozuldu ve yeni telefon almak zorunda kaldım. Yetmiyormuş gibi Wattpad hesabıma giriş yapamadım?! Ayrıca Bilgisayarım cinlendi(!) evet doğru duydunuz bildiğiniz cinlendi. Hiçbir siteye ve uygulamaya girmez oldu ve bilin bakalım kim tüm yazı işlerini bilgisayardan hallediyor...BEN! Böyle olunca hazır olan bölüm bu zamana kaldı.
Neyse ki bu bölümü hiç atamayada bilirdim -Allah korusun-
O zaman sizi hasret gidermeye çağırıyorum canımlar🥺🫡
Hoşgeldiniiiiz ve hayırlı okumalaaaar

OOO

25. Bölüm

"KISKANÇLIK"

Hala oluyordum ayol!

Kaç gündür kaç tane bebek takımı bakmıştım siz biliyor musunuz?! Zıbınından tutun çocuğun emziğine kadar sepetime eklemiştim.

ABİMİN BEBESİ OLUYORDU!

Ve atalarımız ne demiş. Kız halaya...yani bana. EHEHEHE!

Of bu mutluluk beni bir çirkefleştirmişti.

Her neyse.

O akşam çifte bebek haberini öğrendiğimizde Kartal'ın beni apar topar babamdan isteyişinden tutun, evde yaşanan takım muhabbetine kadar her şey bir anda unutuluvermişti. Babam dede olacak olmanın verdiği mutlulukla utanmasa hastanenin ortasında göbek atacaktı ancak bunun yerine ağlamayı tercih etmişti.

Evet...Kartal'a arabada kök söktüren babam torunu olacağı hastanenin ortasında ağlamıştı. Hele annem. Ezgi ablayla Sahra'yı öpe öpe bir olmuştu. Kızların yüzü eskimişti resmen.

Tüm hastane bizim bu iki mucizeyi karşılayışımızı izlerken çok geçmeden hamile hanımlarımızı da alıp eve geçtik. Buraklar bilerek kendi annelerini çağırmadıklarını, daha sonra onlara söyleyeceklerini dedikleri için Reyhan teyzelere bir şey dememiştik.

Sır saklamak deyince de bizdik yani.

O akşam o şekilde akıp geçti. Kartal büyük bir dumura uğrayarak yeni planlar kurma ümidiyle evine çekilmiş, bense babamın bu inatçılığına karşı minik bir üzüntüyle ağlamaya tutulmuştum.

Allah kahretmesin ağladıkça da ağlayasım gelmez mi? Hüngür hüngür ağladım demek isterdim ama öyle de ağlayamadım. Bildiğiniz sıçamaz it gibi, sesim çıkmasın diye götümden nefes alarak ağlamıştım. Bunun sebebiyse sıcaktan dolayı camımın açık olması ve Kartal'ın beni duyabilme ihtimaliyle babamın ağladığımı fark etmemesi içindi.

Bir de deli gibi arada bir hala olacağım için sevinip gülüyordum.

Sanırsam güzel bir psikoloğa gitme vaktim gelmişti.

Aşk BürosuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin