BEN GELDİİİİİİM
Ya Rabbim şahit şuralara gelmek için neler çektim. Neyse ki sonunda bu güzel bölümü bitirebildim de sizlere kavuşabildim. Vallahi kitap yapmak için üniversiteyi bırakmama ramak kaldı (şaka). Bir insanın nefes almaya bile vakti olmaz mı yahu? Vallahi olmuyor.
Tek avunma şeklim şu bölüm oldu diyebilirim. Kafamda sahneleri kurup kurup resmen tekrar yazdım. Anlayacağınız bölüm için çok hevesliydim ancak vakit bulamadım.
Ay çok konuştum! Siz nasılsınııııız?
Harikasınız, mükemmelsiniz, çıtırsınız ve cansınız❤️
Eeee? Daha ne bekliyoruz ebeveyn Kartal ve Ecrin'i görmek için? Buyurun sizleri sahneye alalım efeniiiiiiim 🎉🎉
OOO
ÖZEL 1.BÖLÜM: EBEVEYN
Evimde 2,5 yaşında iki tane canavar koşturuyordu. Sarp'ın kahkahaları tüm evi inletirken Sare'nin Sarp'a attığı bakışlar pek de hoşlantı içeren bakışlar değildi.
Tamamıyla anasının kızıydı. Yandan attığı bakışlar olsun, Kartal'a düşkünlüğü olsun -eheheh...- hepsi bana benziyordu.
"Babababa!"
"Dur kız dur! Ben baban değilim amcanım amcan!" Sare'nin Yiğit'in üzerine doğru koşuşuna karşılık Yiğit'in kızışı Sarp'ı sinirlendirmişti. Bu yüzden de Yiğit'in bacağına geçirdiği dişlerle Yiğit kocaman bir çığlık attı.
Sarp tamamen babasının oğluydu. Olaylar yaklaşımı, erkeklere karşı tutumu -özellikle Sare'nin etrafında dolanan erkeklere karşı oldukça antipatik davranıyordu.- Kartal hık demiş burnundan Sarp'ı çıkarmıştı.
"Eşkıya mısın ulan sen?!" Sarp soluğu Yiğit'in kucağında alırken bende onları tekli koltuktan izliyordum. Ne ara büyümüştük de çocuklarımız olmuştu bir anda bunu düşünmeye başlamıştım. Yaşlanmış hissediyordum kendimi. Ancak bu biraz güzel bir yaşlanmaydı. Bunun sebebiyse yaşlanmanın asıl nedeni olan çocuklarımdı. Götü boklu bebeklerim her şeyi çekilir kılıyorlardı.
Yiğit onlarla uğraşırken oturduğum yerden kalkmış ve ev işlerini yapmaya başlamıştım. Eskiden annem bize söylenirdi ya oyuncaklarımı ortada bırakıyoruz diye...bende anneme çok kızardım çocuğuz biz diye. Arkadaşlar anne olana bu kızma şeyi direkt otomatik olarak yükleniyordu. Bir yandan mırıl mırıl söyleniyor, "ne güzel oyuncaklar almışız he" diye kendimizi övüyor sonrada beynime fazla kan gitmesin diye kısa süreli ayağa dikeliyordum.
"Annesiiiiii! Kızını kafamdan alır mısın?!"
Yiğit'in yardım çığlıklarıyla mutfaktan dışarı fırladığımda Sare Yiğit'in kafasına yapışmış, adamı abluka altına almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bürosu
ChickLitBelki bana soracaksınız "Böyle bir ailenin içinde yaşamak zor değil mi?" Diye. Arkadaşlar inananın İki asker, iki polis, bir bilgisayar mühendisi ve bir avukat -sanırsın market listesi- arasında yaşamak ne kadar zorsa. İşte o kadar zordu... dememi b...