19.BÖLÜM: KORKU

1K 83 43
                                    

Duyuruları ve alıntıları takip edebilmek için instagram hesabımı takip edin. @kewe.gozel

Başlamadan önce oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

....

19.Bölüm

"Korku"

Her tişt di wextê xwe de xweş e. Barana direng bibar e kêrî kulîlkên hişk nayê...

(Her şey vaktinde güzel. Geç yağan yağmur kurumuş çiçeğe fayda etmez...)

....

İnsanın hatıralarında, zihninde ve kalbinde kara bir leke olarak bile taşımak istemeyeceği, hatırladığı anlarda büyük bir ürperti yaşadığı, zihni ona oyun oynadığında reddettiği bir yaşanmışlık olabiliyordu. Ronî Şahinoğlu, zihninde ve kalbinde, kara bir leke olarak bulundurabileceği bir sürü kötü şey yaşamıştı. Fakat tek bir anını her daim hatırlıyor, her daim aynı hisleri yaşıyordu.

Miran Şahinoğlu onun gönlüne on beşinde girdiğinde girdiği gibi sanki kalbini esir almış, kendinden başka herkese kapısını kapatmıştı. Ronî'nin aklı başından gitmiş, sanki sevdiği adam ile benliğini bulmuş gibiydi. Miran annesine Ronî ile evlenmek istediğini söylediğinde Azade'nin buna tepkisi iyi olmamıştı. Keje'nin yetiştirdiği kız Keje gibi olurdu.

Azade, Keje ile hiçbir zaman anlaşamamış ve her daim ters düşmüştü. Keje asi ve dediğim dedik bir kadın olmasının yanı sıra Azade, Şahinoğlu konağına yeni gelin geldiği sıralarda sessiz sakin, kendi halinde bir kadındı. Keje, Reşad ağabeyinin böyle bir kadın ile nasıl evlenmiş olabileceğini kendi zihninde tartıyor, onları hiç yakıştırmıyordu. Azade'nin Keje ile olan münasebeti o günlere dayanıyordu.

Yıllar sonra oğlu Ronî'yi istediğini söylediğinde aklında, zamanında Keje'nin ona yaptığını yapmak vardı fakat ne Ronî kendini ezdirmiş, ne Azade onu ezmişti. Tam tersine Ronî'yi bir zaman sonra kabullenebilmişti. Asiydi, açık sözlü ve sertti fakat bu muameleyi hak edene yapıyordu. Azade bu zamana kadar Ronî tarafından hiç saygısızca muameleye denk düşmemişti.

İsteme merasiminden ve nişan töreninden sonra Miran ve Ronî sokaklarda özgürce dolaşabiliyor ve newrozlara korkmadan katılabiliyorlardı. Newroz onların en büyük eğlencesiydi fakat bir gün o newroz ateşinin yüreklerinde yanacağını bilmiyorlardı. O ateşin başında Ronî'yi tek yakalayan Berdan Çelebi o akşam onu kaçırmıştı. Miran'ın hayatındaki kötü leke o gün sinmiş, o günden sonra hiç masum olamamıştı.

Berdan Çelebi, Çelebi Aşireti'nin lideri Çekdar Ağa'nın oğluydu. O güne kadar Çelebi Aşireti ile Şahinoğlu Aşireti'nin arasında hiçbir husumet yoktu. Fakat dost oldukları da söylenemezdi. Çelebi Aşireti Hakkâri'de genellikle kötü anılırdı ve yaptıkları işler Şahinoğlu Aşireti'nin şanına yakışmazdı. Bu sebepten Piroz ve Reşad Şahinoğlu Çelebi Aşireti'ni dost kabul etmezdi.

Berdan Çelebi, yıllar önce newroz ateşinin başında gördüğü Ronî'ye aşık olmuş ve bir daha kalbinden çıkaramamıştı. O zamanlar Miran ile olan ilişkilerini bilmiyordu. Fakat yıllar sonra nişanları olacağını öğrendiği gün içmiş, sarhoş haliyle Ronî'nin kapısına dayanmıştı. Miran bu haberi alır almaz Berdan ile karşı karşıya gelmiş ve iki aile arasındaki husumeti resmen başlatmıştı. Çünkü o gece Berdan Çelebi yediği dayak üzerine hastanelik olmuştu.

Çekdar Ağa ve Reşad Ağa bu olayı çözmek ve aralarındaki husumeti ortadan kaldırmak için aşiretler birliği huzurunda anlaşmış, barışı sağlamışlardı. Fakat ne Miran'ın öfkesi diniyor, ne Berdan akıllanıyordu. Berdan, Ronî'yi kaçırdıktan sonra onu sevebilmesi için her yola başvurmuş, her şeyi denemişti. Ronî'nin sert tavrına, sivri diline rağmen yine de ondan vazgeçmemiş ve iki gün boyunca kaçırdığı evde tutmuştu.

KEFEN GİYDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin