Güzelce bir esneyip yatağımdan kalktım. Perdeyi açıp dışarıyı izledim. Yakala timi hazırda duruyorlar ve diğerlerini bekliyorlardı.
"Tık tık" kapıya yöneldi bakışlarım.
"Kim o?"
"Bu evin en en en en en en en en en en yakışıklı halukade mükemmel şaheseri" Barış gelmişti.
Kahkaha attım. Barış da yüzünde büyük bir gülümseme ile kapıyı açtı.
"Karaniko seni uyandırmamı söyledi" başımla onaylayıp onu kapının dışına koydum. Aslında koymadım. O gitti. Öf Dora.
Dolabımdaki kıyafetleri göz gezdirip beyaz tişört ve siyah eşortman giydim.
Dışarı çıkıp Yakala timinde göz gezdirdim.
"Üşenmiyor musunuz böyle dimdik beklemeye"
"Dora Abla şu içerdeki Barış adlı şahısa seslenir misin gelsin artık" dedi aralarından biri.
"Ben nerden Ablan oluyorum?"
"Yenge" dedi biri
"Ney?"
"Hala"
"Anlama-"
"Amca"
"Oha-"
"Lan sussanıza"
Bana az önce amca mı dedi o? Allah'ım sen bana bolca sabır ver.
"Günaydın Dora" dedi arkamdan gelen Emir.
"Günaydın"
Yakala timinin hepsi biraz daha dik konuma geldiler.
"Sizede günaydın Yakala timi."
Hepsi birden 'sağol' dediler. Maskeli adam nerdeydi? Neden yoktu.
"Ha bu kızcağuzu ben anlamamışam kimdur kimlerdendur" kaşlarımı çattım. Şimdi dilini anlıyordum. Bu baya Türkçe konuşuyor.
"Emirciğim" dedi aralarından biri
"Söyle"
"Enes hüngür hüngür ağlıyor da 1 saatliğine tuvalete gidebilir miyiz?" 1 saat mi?
"Ne alaka lan ağlamıy-" Yanındaki enesin ayağına iyice sert vurup gülümsedi. Enes acı içinde kıvramaya başlamıştı.
"Eğer Enes bir damla göz yaşı dökerse seni o tuvaletin kapağına montelerim Barlas"
"Enes ağlama güzel kardeşim benim" Diye Enesin saçından okşadı. Enes Barlas'ın elini sertçe itti.
Hepsinin adını nasıl ezberleyecektim ben?
"Neden hala duruyoruz" dedi Barlas
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKALA
RomanceKaçıyorduk arkamıza bakmadan dimdik korkarak arkamızda bıraktığımız kişiler bize bağırıyordu umursamıyorduk takmıyorduk Sadece kaçıyorduk duramıyorduk yürümüyorduk durmuyorduk sadece koşuyorduk Yaptığımız şeylerden kötülüklerden iyiliklere kadar hep...