"Herkese merhaba. Ben lee minho...Bugün bu video kaydını çekme kararı aldım çünkü sizlere söylemem gereken şeyler var.."
━━━━━
"Hey jisung uyan.." Büyük bir heyecanla jisung'un uyanmasını bekliyordu seungmin."Jisung,uyan!" Gözlerini yavaş yavaş açan jisung,seungmin'i tepesinde görünce şaşırmıştı."Noldu seungmin? niye bu kadar heyecanlısın?" "Şu pencereden aşağıya bi bakarsan anlayacaksın neden heyecanlı olduğumu" Seungmin'in dediği gibi kafasını uyuduğu sıradan kaldırdı. Herkes pencerenin önüne toplanmış aşağıya büyük bir gürültü konuşmaları ile bakıyordu.
"Tanrım çok şanslı..","Şu tatlılığa bir bakın","Bende aynısından istiyorum","Oha çok havalı" Pencere önündeki konuşmalara anlam veremeyen jisung tam karşısında sırıtarak bakan seungmin'e doğru. "Neden herkes aşağıya bakıyor?" diye söylendi. Seungmin aynı heyecanla gözlerini pencereden ayırıp jisung'a döndü."Bilmem bir bak istersen aşağıya" sonunda yerinden kalkıp ilerleyen jisung'u pencere önündekiler geldiğini görür görmez ona yer açarak kenara çekiliyorlardı. Jisung sadece olanları anlamadan pencere önüne doğru ilerliyordu. "Ne varmış bakalım"
Ben han jisung,lee minhoya aşık bir zavallı..Hayatımı tamamen değiştiren ve güzelleştiren o adamın hayatıma girdiği o mükemmel gün bugündü. Herkesin aşağıya heyecanla bakmasının sebebi minhoydu..Elindeki büyük kağıtlar,kalpli balonlar ve benim fotoğraflarım,tanrım kalbimin delice atmasına engel olamıyorum.
Elindeki o büyük kağıtların üzerinde 'sana çok aşığım han jisung benimle çıkar mısın?' yazıyordu. Kağıtları hyunjin'in yardımı ile tutuyordu,kalpli balonlar ise jeongin'in elindeydi.
"Seni seviyorum jisung! lütfen benimle çık!" Aşağıdan bağıran minho jisung'u fazlasıyla heyecanlandırıyordu,yanında duyduğu sesle kafasını sola çevirdi."İşte istediğin oldu,sevdiğin adama kavuştun..Hadi git yanına ve kabul ettiğini ona söyle" Konuşan changbindi. Changbin yıllardır rüyasında gördüğü çocuğu arıyordu..Bir gün rüyasında sarı saçlı,çilleri olan tatlı bir çocuğu görmüş ve ona rüya bile olsa aşık olmuştu,aslında fazlasıyla gerçekçi bir rüyaydı. Hayatında hiç bu kadar uzun bir rüya görmemişti..Bu canını fazlasıyla yakıyordu çünkü rüyasında gördüğü birisine aşık olup birdaha onu rüyasında görememek kolay birşey değildi
"Hadi jisung ne bekliyorsun? çocuk ağaç oldu" Seungmin'in sözleri üzerine jisung koşarak bahçeye indi. Artık minho'nun tam karşısındaydı. Minho gözlerinin içine bakan gençten duyacağı kelimelerden biraz korkuyordu,ya onu reddederse? "Benimle çıkar mısın jisung?" Gülümseyerek ve kızarmış olan yanakları ile söylemişti minho..Jisung'un yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.
Gülüşü...Gökyüzünden daha güzel. Yıldızlardan,aydan ve güneşten daha parlak..Sanırım doğru kişiyi buldun minho. Sana gerçekten iyi gelen kişiyi
Minho jisung'a 6 aydır aşıktı bu aşkın karşılıksız olduğunu sanıyordu ama jisung'un hareketlerinden ona karşı boş olmadığını anlamış ve hyunin ikilisi sayesinde ona çıkma teklifi etmişti
"Bu gülümseme evet anlamına mı geliyor?" Jisung kafasını 'evet' anlamında sallamış ve minhonun hayatında bir yerinin almasına izin vermişti. "Oh be!" Elindeki büyük kağıdı hyunjin'in üzerine atan minho koşarak jisung'a sarıldı,şu an en çok istediği şeyi yapıyordu ona sıkıca sarılmak. Ama bu olayda olan hyunjin'e olmuştu.."Hey biri beni kurtarsın!" Alkışlamayı bırakan jeongin koşarak elindeki kalpli balonları jisung'a verdi. "Jisung tut şu balonlarını sevgilim tehlikede" Hyunjin ve jeongin 4 yıldır sevgiliydiler. Hatta minho sürekli hyunjin ve jeongin'e 'bir gün bende jisung ile sizin gibi olacağım görürsünüz' gibi cümleler kuruyordu "Geldim sevgilim şimdi kurtaracağım seni"
Pencerelerden onları izleyen tüm okul minsung ikilisini alkışlarken hyunin ikilisine kahkahalarla gülüyordu.
"Çok yakışıyorsunuz!","Umarım çok mutlu olursunuz!","Tanrım çok şirinsiniz!","Aferim minho kaptın gül gibi çocuğu","Tebrikler","Minho gibi sevgilim olmazsa şimdi atlayacağım!","Çok mutlu olun","Birbirinizi sakın bırakmayın!" Pencereden bağıran öğrenciler minho ve jisung ikilisini daha da sevindiriyordu. Changbin ve seungmin de camdan onları alkışlayarak ve gülümseyerek izliyorlardı
"Hey bu sesler de ne böyle!?" Okul müdürü eunwoo'nun bağırarak konuşması ile camdaki herkes panikle ve kargaşayla içeriye girmeye başladı. Bahçede duran minsung ve hyunin ikilisi ise hızla okula girmişlerdi. Minho'nun jisung'un elinden tutarak koşması jisung'u daha da heyecanlandırıyordu. Lütfen elimi bırakma.. Nefes nefese kalan minho bu durumdan şikayetçi değildi. Derin bir nefes aldıktan sonra jisung'un gözlerinin içine bakarak "Beni okul çıkışında kapıda bekle. Sana sürprizim var" diyerek gülümsedi. Minho öylesine mutluydu ki gözlerinden mutluluğu çok belli oluyordu. "Bekleyeceğim...","Sevgilim.." sevgilim kelimesini hemen beklemiyordu sonuçta daha yeni teklif etmişti ama bu jisung'un onu gerçekten sevdiğinin bir kanıtı olduğundan hoşuna gitmişti. "Hayır minho. Şu an öpmemelisin,okuldayız birisi görebilir" diye söylenerek jisung'u öpmemek için kendini tutuyordu.
Jisung minhoya yaklaştı ve yanağına minik bir öpücük kondurdu"Ama şu an ders başladı,kimse yok" aldığı öpücük karşısında donup kalmıştı,beklemiyordu. Tabi hyunin ikilisinin tam arkalarında olduğunu da unutmuşlardı "Eee şey...Biz de buradayız hatırlatalım dedik sadece..." "Neyini hatırlatıyorsun sevgilin mi yok git sende öp" Jisung'un söylediği sözlere minho gülmeden edemedi."Haklısın aslında" diyerek onayladı hyunjin "Gel öpeyim jeongin" Jeongin yanağını gülerek hyunjin'e uzatmaya başladı bu ikili gerçekten birbirlerine çok aşıklardı.. Aldığı öpücük siyah saçlı genci memnun etmişti,sonra sınıflarına gitmek için merdivenlere doğru yol aldılar.
Merdivenlerden çıkarken birisinin aşağıya hızla indiğinin farkına varınca dördü de duraksadı. İnen kişi seungmindi ders saatinde dışarıya çıkması hepsini şaşırtmıştı. "Seungmin iyi misin?" Diye merak eden jisung'a yanıt verdi "İyiyim sadece biraz hava alacağım" seungmin'e ne olduğunu anlamıştı,bu durumdan sıkılmışcasına söylendi "Yine mi aynı dedikodular?" "Önemli değil jisung sen sınıfa çık ben birazdan geliyorum.." Tamam anlamında kafasını sallamış ve seungmin'in sırtını ovalamıştı. Dışarıya çıkmak üzere olan seungmin merdivende hyunin ikilisini görünce duraksadı "Tanışmadık ama az çok jisung sayesinde görüyordum sizi. Sen hyunjin sen de jeongindin değil mi?" ikili seungmin'in tanımasına şaşırmamışlardı çünkü minho sürekli her tenefüs jisung'u görmek için dışarıya çıkar, onları takip eder ve izlerdi. Bu yüzden hyunin ikilisi de seungmin'i tanıyordu. "Sende seungminsin değil mi? bir de changbin vardı..Bizde minho sayesinde görüyorduk sizi" diyen jeongin'in sözleri yüzünden minsung ikilisi utanmışcasına gülümsemişlerdi
"Bu arada bu balonlar,kağıtlar ve jisung'un fotoğrafları ile sınıfa çıkmayacaksınız değil mi?" Ellerine bakan hyunin ikilisi herşeyi tamamen unutmuştu "Oh..doğru,ben şunları görevliye emanet edip geliyorum" merdivende duranlar koşarak giden hyunjin'e bakıyordu "Hadi sizde sınıflarınıza gidin" Jisung, arkadaşı için endişeleniyordu,Endişelenmemesi için sebep yoktu. ah şu yıllardır bitmek bilmeyen dedikodular."Nolacak bu çocuğun hali..." Olaylara anlam veremeyen minho özel bir mesele olduğunu düşündüğünden sorgulamamıştı..Jisung'un tedirgin yüz ifadesini görünce onun düşünceleri ile arasına girdi"Unutma kapının önünde olacağım" Bir anda düşüncelerinden ayrılan jisung,buruk bir gülümseme ile cevap verdi"Tamam geleceğim!" "Hadi sınıfına git! görüşürüz sevgilim" jisung sadece durmuş elini sallayarak giden minhoya bakıyordu
Ben az önce neler yaşadım???
koridorda sessizce çığlık atarak koşan jisung'a nöbetçi öğrenciler anlam verememişlerdi.
Bilmiyorlardı ki jisung'un hayatı minho'dan önce ve minho'dan sonra diye ikiye ayrılıyordu.
_
Bölüm nasıldı? konuyu beğeneceğinizi düşünüyorum iyi okumalar💋