Jisung yatağında mışıl mışıl yatıyordu taki seungmin,changbin ve minho'nun sesini duyana kadar..
"Oğlum manyak mısın sen sabah sabah gelmişsin kapımıza dayanmışsın!" Üstündeki ördek desenleri olan bol yatak pijaması ile odasının camından bağırıyordu changbin. "Lan gerizekalı madem gizli gizli geleceksin neden cama taş atıyorsun biz sana açardık kapıyı,ayrıca yanlış cama attın benim odamın camı burası getirtme beni şimdi oraya!" Beyaz kısa kollu bol tişört ve siyah bol bir şort giymiş tam changbin'in yan tarafındaki odasının camından aynı şekilde elinde terlik ile bağırıyordu seungmin..
Minho durmuş ikisinin camdaki hallerine gülerek"Ya şu hallerinize bir bakın koskoca adamlar oldunuz birisi vak vaklı yatak pijaması ile bağırıyor,diğeri elinde terlikle beni tehdit ediyor..yazık yazık girinde içeri uyuyun daha okula var" Diyerek seungmin ve changbin'i daha da sinirlendiriyordu
Seungmin elindeki terliği minhoya hedef aldı"Tehdit ediyorum lan ne yapacaksın??"
"Birşey yapmayacağım sakin beyler!"
"Sen buradan gidiyor musun? gitmiyor musun?" Minho changbin'in bu sorusuna gülmeden edememişti "E daha karpuz kesecektik kovuyor musunuz beni?" Seungmin minho'nun her onlara karşı dalga geçercesine konuşmasına daha da deliriyordu,camdan atlayıp onu parçalamak istiyordu resmen.."Yok illa diyo ki gel sik beni!" "Yok kardeşim benden uzak ol o işler jisung'un görevi senin değil"
Seungmin dayanamamış ve terliği aşağıya fırlatmıştı,şansından tam olarak da minho'nun kafasına gelmişti "Al sana jisung! gerizekalı..." minho bir an durdu ve kafasını ovaladı daha sonra da seungmin'e gülümseyerek baktı "Terlik güzelmiş aldım" Çıplak ayakla duran seungmin minhoya bağırıyor ama minho akıllanmıyor,daha da kızdırıyordu onu.."Lan getir terliğimi! bak inerim aşağıya görürsün!"
Sesler gittikçe daha da yükseliyor ve yataktaki jisung'u rahatsız ediyordu "Kim bu amına koduklarım!" Çapaklanmış gözleri ve dağınık saçları ile komik duruyordu,yatağınsan kalktı ve camını açtı gördüğü manzara ile gözlerini ovalamaya başladı "Lan bu rüya mı!?"
"Evet ben rüyandaki seungmin gerçekte seviyor musun beni söz gerçekteki bana söylemicem" Seungmin'in yan camdan konuşması ile anlamıştı rüya olmadığını "Hayır sevmiyorum" "Bende sana bayılıyorum zaten salak.." changbin,jisung ve seungmin'in odaları yan yana olduğundan camları da yan yanaydı bu nedenle kolayca konuşabiliyorlardı
"Minho senin ne işin var burada??" Sabah sabah minho'nun gününü gülüşü ile aydınlatmıştı minho'nun gününü aydınlatmak jisung varken güneşten mi sorulur ki zaten...?
"Oh doğdu güneşim!"
Deli bu çocuk gerçekten
"Minho neden buradasın bu saatte!?" Tam yanında duran seungmin sinirli bir tavırla arkadaşına döndü "Söyle o kocana terliğimi getirsin! ben onu ne kadara aldım haberiniz var mı?" Jisung tabiki yine seungmin'i ciddiye almadan güldü "Eğil,eğil az daha eğil knk" "Of yok bu böyle olmayacak!" Aşağıda sırıtarak jisung'a bakan minhoya bağırmaya başladı "Lan bana bak aptal aşık! getir o terliğimi yoksa ölümün benim elimden olur!"
Minho gözlerini jisung dan alamıyordu
Sabahları daha da güzelsin zalimin oğlu! kalp bu kalp!
"Ya gerizekalığ!!" Birisi ona bağırıyordu,galiba artık gözlerini jisung dan kaçırmalıydı "Hah? bana mı dedin?" "Yok camdan kendine bakarak saçını düzelten salak changbin'e dedim!" Gerçekten saçını düzelten changbin masumca cevap vermeye çalışıyordu "Yine naptım amına koyayım...!"
