İkili arabaya binmiş,okula doğru yol alıyorlardı. Minho yan koltuğunda dalgın olan sevgilisine kaşlarını çatarak döndü "Jisung..Sen iyisin değil mi?" "Evet neden sordun ki?" Onun evet demesine inanmamıştı birşeyler vardı ve bu jisung'un konuşma tarzından,titrek sesinden ve hareketlerinden çok belli oluyordu "Hiç..Boşver" "Ne? Gerçekten birşeyim yok..Önüne bak karşıdan araba geliyor"
"Peki sen ne diyorsan öyle olsun."
☆
Seungmin,changbin,jeongin ve hyunjin dörtlüsü bir kafede oturmuş içeceklerini yudumluyor aynı zamanda da Kahkahalarla mekanın Sessizliğini bozuyorlardı, özellikle de changbin... "Bir dakika ne!? E sonra noldu?" Seungmin büyük bir heyecanla arkadaşının rezilliklerini ortaya döküyordu "Nolacak bu salak jisung kızı minho'nun sevgilisi sandığından öylesine çok dertlendi ki akşam bizi zorla içmeye götürdü..O içti biz dinledik. Sonra da eve gidince evin kapısının önünde salak salak yolun olayım ez beni,direksiyonun olayım sür beni minho diye bağırdı durdu"
"Off durun bir dakik-" Hyunjin gülmekten konuşamıyordu bile "Bir keresinde de bu salak jisung ağaçtan elma alacaktı ağaca çıktı bizde aşağıdan olacakları izliyoruz tabi changbin, ben bird-" Bu sefer susmuştu,changbin arkadaşının sustuğunu ve devam edemeyeceğini anladığında kendisi konuşmaya başladı "Aa evet bu salak bizim jisung çıktı ağaca sonra orada da kedi mi ne varmış bu kediyi bir an görür görmez aşağıya düştü ayağını kırmıştı hatta bizde ona gülmekten yardım edememiştik etraftakiler gelmişti yardıma" Seungmin yüzünde o anıların verdiği Buruk bir gülümsemeyi oluşturmuştu "Değil mi seungmin?" "Hmhm öyle..."
☆
Jisung ve minho jisung'un evinin önüne gelmişlerdi "Hadi sen de git okul kıyafetini giy,okulda tekrar görüşürüz!" "Görüşürüz sevgilim!" Gülümseyerek ona el sallamıştı. Sevgilisinin arabaya binip gittiğini görür görmez hızla evine girdi,evde kimsecikler yoktu bu fırsatı değerlendirmeliydi ve telefonunu eline aldı
Daha konuşmaya başlamadan gözyaşları akıyordu
"Sana inanamıyorum,hayatımı daha ne kadar mahvedeceksin?" Ağlayarak konuşuyordu çünkü artık tüm bunlara dayanacak gücü kalmamıştı "Gayet de iyiyim! Senin yüzünden belkide sevgilim ile aram bozulacak!"
"Anlamamazlıktan gelmeyi bırak"
"Peki söyleyeyim neden ağladığımı"
"Taehyung'dan bahsediyorum! Minho'nun üvey abisinden! Bilmem anlatabildim mi?"
"Ağlamayı kes! Sana inanacağımı düşünmüyorsun değil mi? Tıpkı yıllar önce babamı öldürdüğün gibi buna da mı yapmadım,isteyerek değildi gibi cümleler kuracaksın!" "Taehyung her ne kadar üvey olsa da minho için çok değerliymiş..Ben şimdi ona ne diyeceğim? Bunu ona nasıl söyleyeceğim?"
"Hayır..Sen beni korumuyorsun..Sen beni mahvediyorsun!"
Artık telefon ile konuşmuyordu. Yaşadığı şeylerin verdiği acısı ile ağlayarak banyoya girdi ve kapının önünde diz çöktü"Ben bunu sana nasıl söyleyeceğim minho? Nasıl.."
Rüyalarıma kadar giriyorsun minho..Bana kendini o kadar çok bağladın ki ya bir gün bu bağı koparıp gidersen?
"Hey jisung biz geldik!" Seungmin ve changbin sonunda evlerinin yanındaki kafeden ayrılıp eve gelmişlerdi
"Jisung?" Sesleniyorlardı ama ses yoktu
"Jisung!" Seungmin telaşlanmaya başlamıştı "Sakin ol minho iledir belki de" Seungmin tedirgin bir ifade ile arkadaşına döndü "İyide birazdan okula gireceğiz! minho çoktan eve bırakmış olmalıydı!" Bu sefer changbin de tedirgin olmuştu seungmin haklıydı "Odasında yok mu? banyoya falan bakalım" Merakla banyoya doğru ilerlediler changbin kapının kolunu açtı ama belli ki kilitliydi. Kapıyı tıklatmaya başladı "Jisung..Changbin ben içeride misin?" Ses gelmiyordu seungmin gittikçe daha da tedirgin olmaya başlamıştı "Jisung içeride misin!?" Bir an burun çekme sesi geldi,içeride birisi vardı ve o kişi her kimse ağlıyordu "Jisung korkutuyorsun beni! lütfen çık"
Jisung aldırış etmiyor,aksine hıçkırarak ağlıyordu. Seungmin ve changbin daha da korkmaya başlamışlardı "Jisung! çık lütfen sorun her neyse beraber çözelim..." Changbin'in sesine aldırış etmemişti,o soğuk zeminde minik vücudu ile yere oturmuş,bacaklarını karnına kadar çekmiş başını dizlerine koyarak ağlıyor ve bunu hiç umursamıyordu "Jisung lütfen..Kendine zarar verme lütfen!" Seungmin'in ağlayarak konuşması changbin'i tedirgin ediyordu tekrar jisung'a seslendi eğer bu seferde açmazsa kapıyı kıracaktı
"Jisung hadi aç şu kapıyı..Hadi beni geçtim seungmin'i duymuyor musun!? korkuyor senin için ne çabuk unuttun!" Kapının kilidi bir anda dönmeye başladı seungmin'in ağlaması jisung'un ve changbin'in isteyeceği son şey bile değildi. Jisung gözleri şişmiş bir halde banyodan çıkmıştı. Bunu gören seungmin derin bir iç çekmiş ve hemen arkadaşına sarılmıştı "Çok korkuttun beni!"
"Özür dilerim seungmin..Özür dilerim" Changbin jisung'un bu halini görünce onu bu hale getirenin minho olduğunu düşünmüştü "Minho şerefsizi değil mi!? görür şimdi o!" Tam sinirle gidecekken jisung kolundan tuttu "Dur..O değil" "Kim o zaman seni bu hale getiren!?"
"Anlatacağım..."
_
Bölümü beğenenlerr??? yorum yapmayı unutmayın!! hani oylar??? okuyanlara çok teşekkür ederim diğer bölümde görüşürüz🖤