SELEME CENEMELER YENİ BÖLÜM VAKTİ WOAAAAAA
⛅
Ona bakarken ayaklarımı götüme vura vura kaçmakla, ona doğru gitmek arasında kalmıştım.
Hâlâ şaşkınlıkla bizim tehlikeli escorta bakarken, ne ara geldiğini bilmediğim Ceren'in elini omzumda hissettim. "Taş gibi adam valla. Ne işi varsa senle artık." kulağıma sırıtarak fısıldadığı şeyle koluna bir cimcik atınca, hafiften inleyerek topukladı.
Ceren alt kattaki avukatlardan birinin yardımcısıydı. Ama yardım dışında her boka yarıyordu. Ayaklı gazeteydi kendileri. Beni de gördüğü erkek sinekle bile yakıştırmadan duramıyordu. Şuan beni ona yakıştırması kısmen hoşuma gitse de içimdeki bir şey olacak korkusu beni oldukça tedirgin ediyordu.
Adımlarım usulca ona yönelince kendi içimde bir küfür savurdum. Yavaşça yanındaki sandalyeyi çekmeye kalktığımda benden önce davranıp sandalyeyi benim için çekti, dudaklarım arasından bir teşekkür mırıldanırken gözlerindeki utanmaz bakışları gördüm. Resmen büyük bir açlıkla beni süzüyordu ve bu beni ciddi anlamda rahatsız etmişti.
"Evet?" dedim, yerimde dikleşerek. Tırsma kızım, aferim böyle ol. Sert haşin Eylül'üm benim.
"Kameradakinden daha güzelmişsiniz Savcı Hanım."
Boğazımı temizleyerek gözlerimi kaçırdım. "Konuya gelebilirmiyiz? Beni nasıl buldunuz?"
"İyi ki bulmuşum." Dizini bacağıma sürtmesiyle göz bebeklerim kocaman olmuştu, kalbim yerinden çıkacak bir sinir ama aynı zamanda da ona olan bir çekimle atarken kendimden nefret etmiştim. İnsanın bedeni ilk kez gördüğü bir insan için nasıl böyle bir tepki verebilirdi. Kendime kaşlarımı çattım. Saçmalıktı bu. Ben nereye düşmüştüm böyle?
"Bakın Savcı Hanım, aslında buraya işim düştüğü için gelmiştim ama sizin burada çalıştığınızı öğrenince..."
"Evet?"
"Bir görev verildi bana..." İşte şimdi meraklanmıştım. "Emniyetten dostlar da bana eş olmanız için sizin adınızı verdi. Kılık değiştirmede uzmanmışsınız."
"Kılık değiştirmede uzmanmışım?" hayretle sorduğum soruya, gülümsedi. "Kim dedi bunu, tam olarak?"
"Kardelen Akar."
"Pardon?" Vay şerefsiz Kardelen, vay haysiyetsiz Kardelen. Vay ağzına tükürdüğüm YOSMA KARDELEN.
"Kuzen dedik bağırımıza bastık." diye mırıldandım."Efendim?"
"Size demedim..." Boğazımı temizleyerek konuya odaklandım. "Sonuç? Ne görevi bu?"
Masaya dirseklerini yaslayarak yüzüme doğru eğilmişti şimdi, deniz kokusu burnuma dolarken bir nefes çektim içime ancak söylediği sözlerle çektiğim nefes öksürüklere dönüştü. "Eşim olacaksınız."
"NE?" hafif yüksek çıkan sesimle yüzündeki gülümseme büyüdü.
"Doğru duydunuz."
Sencede biraz hızlı değilmiyiz?
"Kabul etmiyorum!" diye haykırdım ona bakarken. "Bu ne saçmalık böyle? Göreve bak! Evlilik diye görev mi olur?" Sandalyeden kalkmak üzereydim ki bileklerime dolanan elleriyle yerimde durdum, özür dileyerek elini geri çektiğinde derin bir nefes verip sandalyeye geri oturdum.
"Afedersiniz?"
"Ne için?" Diye sordum kollarımı göğsümde birleştirerek.
"Sadece tepkini ölçmek için demiştim..." Gülümsedi bu noktada. "Evlilik kadar ciddi bir mevzu olmasa da bir kaç görev de bir arada birer çift gibi görünmemiz gerekiyor."
Sinirli parmaklarım kolumda ritim tuttururken bir kaşım alayla havaya kalktı. "Birer çift gibi öyle mi?"
Dudakları kıvrılırken dikkatim ona kaymıştı. "Kısmen." diye mırıldandı. "Var mısınız? Yok musunuz?"
"Kazancım ne? Ve bu teklif neden bana geliyor?" Kazancına tüküreyim seninle her şeye varım yakışıklı ama olmaz. Olum bu kadar yakışıklı olunur mu? Şuna bak, yanında nefes alabildiysen iki rekat şükür namazı kıl.
"Ortada illa bir kazanç olması mı gerekiyor?" Omuz silkmekle yetindim. "Emniyet tarafından verilen gizli bir görev olduğunu söyledim."
" Ki bu da..." Dedim kafeteryayı işaret ederek. "Bunu destekliyor."
Başını omzuna doğru eğip bana baktığında bir nefes verdi dudaklarım.
"Adınızı bile bilmiyorum."
"Kuzey." Bende Güney.
"Soyadın yok galiba?"
"Onu da sonra öğrenirsiniz." diyerek göz kırptığında onun bana yaptığı gibi sadece bende onu test etmek istemiştim.
"Bu görevde yokum."
Ayaklanmam üzerine aniden önüme geçti. Resmen dibimde duruyordu. Haşmete bak, dağ ayısı gibi adam maşallah.
"Devlet adına bir görev bu."
"Olabilir. Benim yerime bir polis arkadaş oynasın..." dedim kaşlarımı çatarak. "Mesela..." Pek kıymetli kuzenim... "Kardelen Akar."
"Ben sizi istiyorum." Aniden ağzından fırlayan sözlerle kelimelerim dudaklarımda can vermişti. Aklıma fena şeyler geliyor Kuzey'ciğim.
"Her istediğimiz oluyor mu?" dediğimi duymazdan geldi.
"Peşinizde adamlar var."
Höst ulan!
"Peşimde birileri olsa haberim olurdu."
"Güvende değilsiniz."
"Hiç bir kadın güvende değil."
Derin bir nefes aldı. "Mesajlardaki kadınla da alakanız yok."
"Burası işyeri." dedim omuz silkerek.
"Pekala, herhangi bir şey olduğu zaman beni arayabilirsiniz o halde." Aman sende yaaa... Çok çabuk pes ettin aşkım. Olmaz ki böyle.
Arkasını dönüp tam çıkmak üzereyken omzunun üzerinden bir kez daha baktı bana, bir kez daha denk düştü gözlerimiz. "Bu arada, size yazmaya devam edeceğim. Eylül Hanım." Kahverengi gözlerini benim için kırparken nefesimi tuttum. İri bedeni yukarı kata çıkan merdivenlerde kaybolurken tuttuğum nefesimi vererek biraz önce oturduğum sandalyeye yeniden oturdum.
Onu araştıracaktım.
O adamı ve de bahsettiği şu görevi...kesinlikle araştıracaktım.
⛅
⛅
Neyse öyle işte.
AY OKUL AÇILIYOR 😭😭
(köydeyim hâlâ)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya'ya Çattık "Tamamlandı"
HumorYanlış bir numaradan doğan biraz alevli, biraz tatlı, birazda mizah dolu bir aşk... ****************************************************** Müzik bitmişti, biz hâlâ birbirimize aşkla bakıyorduk. Devam ediyordu bizim için melodi, devam ediyordu bizim...