Mafya'ya Çattık "Tamamlandı"

18| Müstakbel kocişkomizla krem date 🧕

iyi akşamlar efendim.

Salgına yakalanmışım, başucumda tuvalet kağıdım, yerde sümüklü peçetelerim, penguenli pijamalarım ve yorganımla size bölüm yazdım.

İlk yazdığım hali silindiği için bir daha yazmak zorunda kaldım.

BU KIZ DAHA SİZİN İÇİN NE YAPSIN???

keyifli okumalar dilerim <3

Karşımda ellerinden yere kan damlayan, siyah tişörtü sırılsıklam bir Kuzey görmeyi hiç beklemiyordum.

Yataktan fırlarcasına kalkarak karşısında dikildim. "Neler oluyor?" soruyu sorarken sesim titremişti.

"İlk yardım çantası buradaydı, onu almaya geldim. Uyandırdığım için özür dilerim prenses."

Kuzey'in sakince konuşması beni sinirlendirmişti. "Kuzey şuan ne durumda olduğunun farkında mısın? Bu halin ne?!"

"Benim kanım değil. Endişelenmene gerek yok." ilk yardım çantasını dolaptan çıkararak yatağın üzerine koyup kendiside hemen yanına oturdu. Karşısına geçerek kollarımı göğsümde bağlayıp çatık kaşlarla ona baktım.

"Çıkar üstünü."
"Evde kardeşin var güzelim. Bizi duysun istemem." göz kırpmasıyla derin bir nefes aldım.

"Yaran var mı yok mu ona bakacağım Kuzey." dedim dişlerimin arasından. "Yaram yok."
"Görüceğiz artık." diyerek gömleğine yöneldiğim esnada eli elimi kavradı.

"Yaram yok."
"Kuzey." elimi bırakarak gömleğinin düğmelerini açmama izin verdi.

Hay maşallah. Özene bezene çizilmiş sanki. Gözlerimi açıkta kalan karın kaslarından alarak yüzüne diktim. Dikkatle beni izliyordu.

"Göğsünde bir yara yok, gömleği çıkart sırtına da bakacağım."

"Sen bence yaralarıma değil de başka bir şeye bakıyorsun gibi." sırıtmasına göz devirerek üzerine eğilip gömleği sırtından ben çıkarttım.

Yüzüne değen saçlarımı kokluyordu. "Ellerim kanlı olmasaydı şuan en çok istediğim şey saçlarını okşamaktı."

"Yap o zaman." dedim gömleğini bir kenara atıp arkasına geçerken.
"Ellerim kanlı dedim ya bebeğim, saçlarına bulaşmasın."
"Yıkarım."

Bu ben değildim, bu konuşan cidden ben değildim.

Arkasında olduğum için yüz ifadesini göremiyordum. Kanlı sırtında derin olmayan ama büyük bir kesik vardı. Parmağımı orasının üzerinde gezdirmeye başladığımda derin bir nefes aldı.

Ellerimin altında kasılan bedenini hissedebiliyordum. "Yalancı, hani yaran yoktu." dedim, kafamı omzunun üzerinden uzatıp onunla göz temasında bulunarak.

Bakışları bana döndüğünde dudaklarıma bakarak sadece, "Yapma." dedi. Neyi? dedi içimdeki salağa yatmaya çalışan ses.

Kafamı geri çektiğim esnada ilk yardım çantasını açarak pansuman için gerekli olanları çıkardım. "Nasıl oldu?"
"Bıçak kesiği."

Yandan yüzüne bakmaya çalıştığımda başını yere eğmiş, halıya bakıyordu. Sırtına pansuman yaptığım esnada başka hiç bir şey konuşmadık.