-10-

140 29 23
                                    

Merhaba!

Yeni bölüm geldi.

Bu bölüm duygusal olduk be! Hadi hayırlısı :)

İyi okumalar...

Hayatım boyunca hiç sevilmemiştim ben, nedenini öğrenmek istediğimde daha 10 yaşındaydım. Yaşıtlarım parka gider eğlenirdi bense annemin bana zorla yaptırdığı temizlikle uğraşırdım.

Küçükken anneme her sarılışımda iterdi beni, uzaklaştırırdı kendinden. Nedenini hep merak etmiştim tabi ama öğrenememiş tim bir türlü benimle ne dertleri olduğunu.

Aklımdaki düşünceler beni yoruyordu cidden. Uyanmak istemiyordum artık ya da bu evde uyanmak istemiyordum ama imtihan dan geçmek istiyorsam onlara katlanacaktım. Buna mecburdum.

Kahvaltımı yaptıktan sonra etrafı toparlayıp salona geçtim. Bugün evde kimse yoktu. Muhtemelen bir yere davet edilmişlerdi. Ailem dışarda asla içerde oldukları gibi değildir. Bir yere ailecek(!) gittiğimiz zaman insanların bize imrenerek baktığına şahit olmuştum çoğu kez.

Ah bir de içimizdeki fırtınayı görseler...

Mutlu aile tablolarımız aklıma gelince kafamı iki yana salladım. Benim yalanlara karnım toktu. Bir anda aklıma gelen şeyle yerimden kalktım hemen. Aile albümüne bakacaktım. Her ne kadar sahte olsada güzel fotoğraflarımız vardı.

Adımlarım onların yatak odalarına doğru ilerleyince içime bir hüzün çöktü. Önünde durduğum kapıya doğru uzattım elimi. Kendimi bildim bileli hiç bu odada uyumamıştım. Aslında bu diğerlerine oranla az bile kalırdı. Hemen bir örnek vereyim. Ben kendimi bildim bileli anneme hiç sarılmamıştım. Babam saçlarımı hiç okşamamıştı. Bir kere bile bana kızım dememişlerdi. Evet belki yanımızda biri varken kendileri için benimle ilgilenirlerdi ama hiçbiri gerçek değildi.

Kapının kolunda olan elimi indirdim ve kapı açıldı. Odanın içine doğru birkaç adım attım. Genelde bu odaya girmem yasaktı ve ben onlar her gittiğinde buraya gelir otururdum. Sadece oturur ve Allah'a dua ederdim bir gün çok iyi bir aileye sahip olabileyim diye.

Belki de bu duanın kabulü Barış'tır.

Derin bir iç çekip gözyaşlarımı sildim. Hiçbir şeye takatim kalmamıştı. Yorgundum. Bu dünyada yanlızdım ama Allah hep yanımdaydı.

Gözlerim benden bağımsız odanın içinde dolaşırken annemin makyaj masasının üstündeki bir defter ilgimi çekti.

Annemin günlüğüydü bu.

Hızlı bir şekilde oraya adımladım ve defteri elime aldım. Belki burada yazılanlar sayesinde öğrenirdim benden neden nefret ettiklerini.

Günaha mı gireceksin?

Günah mı oluyor?

Yani bence günah ama sen bilirsin.

Geçmişinin neden mahvolduğunu öğrenmek istiyorum ama yinede korkuyorum.

Okuyalım mı?

Okuyalım.

Elimi uzattım siyah ve tüylü kapağını açtım bakışlarım yukarda yazan tarihe kaydı. Sanırım olayların başladığı tarihti bu.

Derin bir nefes alıp elimdeki defterle yatağa oturdum.

Bismillahirrahmanirrahim.

|20.06.1998 |Sevgili günlük;

Bugün Kerem ile birlikte doktora gittik. Son zamanlarda sürekli bulantım oluyordu, aslında ikimizin de aklında bir şey vardı ama doktora gitmeden emin olamazdık.

Öğle vakti gittik doğum doktoruna tahlil falan verdik ve tahminlerimiz tutmuş.

Hamileyim...

O kadar mutluyum ki karnımda küçücük bir şey var ve şu an 2 aylıkmış öyle dedi doktorum. Cinsiyetini çok merak ediyorum inşAllah erkek olurda babasına benzer. İkimizde çok mutluyuz ve bebeğimizi kucağımıza almak için sabırsızlanıyoruz...

Sinem Alsancak

Gözümden akan yaşlar ıslatmıştı o sayfayı daha o zamanlarda bile erkek evlat peşindelermiş. Yani o zaman başlamış düşmanlıkları. Devamını da okumak istiyordum ama her an geri dönebilirlerdi eve. Gözlerimi etrafta gezdirdim.

Ne yapmalıydım?

Aklıma gelen fikirle hemen eteğimin cebindeki telefonu çıkardım ve bütün sayfaların fotoğrafını çektim. Son sayfaya geldiğimde iki gün öncesine ait bir tarih yazılıydı. Acaba ne yazıyordu?

Duyduğum zil sesi ile korkuyla doğruldum hemen. Onlar mı gelmişti yoksa?

Ve bitti.
Evet bölüm hakkında düşünceleriniz?

Oy ve yorum bekliyorum :)

Allah'a emanet olun...

UmudumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin