KAYBOLAN HAYAT

10. BÖLÜM

Adamları görünce hemen mutfağa geri girdim. Laçin yukarıda, Mert nerede bilmiyorum ve geri kalan herkes bahçedeydi. Adamların fısıldaşmalarını duyunca elimdeki telefonu sessize alıp birine mesaj atmaya karar verdim ve kime atacağıma bakarken ellerim Alp'i buldu.

İçeride silahlı ve maskeli 3 kişi var. Mutfakta tek kaldım. Onlar şu an holde. Bir an önce polisi ara çünkü ben arayamam duyarlar.

Diye mesaj attım ve kamerayı açarak adamların konuşmalarını kaydetmeye başladım.

"Erken geldik. Gece gelip uykusunda alacaktık onu." dedi bana yakın olan.

"Gece ikizi ile yatıyordu geri zekalı nasıl alacaktık?" dediğinde bizden bahsettiklerini anlamak zor olmadı.

"Şimdi gidin kızı bulun ve bu evin bodrumuna getirin ben kamerayı kuracağım. Kara ailesine güzel bir hediye bırakalım."

"Ev riskli. Beni dinleyin kızı depoya götürelim."

"Lan sözümü ikiletme! Sence kendi evinde başına gelenlerden sonra kız bu aileye güvenir mi?"

Bana yapacakları şeyleri dinlerken ekrana mesaj düştü ve bende üstten okudum.

Sakin kal ve yerini belli etme. Geliyorum ama sen güvende olmalısın.

Mesajı okuduktan sonra adamları tekrar dinlemeye başladım. Bunlar elimde kanıt olarak kalmalıydı.

"Abi kızın fotoğrafını gördüm. Eğlenir miyiz biraz?" dediğinde buz tuttum. Titremeye başladığımı hissetsem de kafamı iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım.

"Kız güzel tabi. Patron izin verirse neden olmasın." dedikten sonra iki kişi yukarı yönlenmişti ki Alp ve Mert geldi.

Alp merdivendeki adamın silah tutan kolunu bükerek silahı atmasını sağladı. O sırada Mert ise diğer adamın silahını almaya çalışıyordu.

Üçüncü adamı görmediler!

Üçüncü yani bana yakın olan adam silahı Mert'e doğrulttuğunda telefonu masanın altına atarak adamın koluna tekme attım. Adam silahını düşürse de çeneme yumruk yemiştim.

Adam tekrar silahını alacağı zaman adamın karnına sağlam bir tekme attım.

Benim tekmelerim halistir.

Adam iki büklüm olunca kafasını tuttum ve iki kere duvara çarptım. Kafamı yan tarafa çevirdiğimde Mert'in elindeki adamı bırakıp bana hayran bir şekilde baktığını gördüm.

Hayran kulübüme katılan birisi daha.

Ona göz kırparak yerde eli silaha giden adama yumruk attım.

O sırada merdivenlerden inen Laçin'i görünce siktiri çektim. Adamın kafasını vururken çok ses çıkartmış olmalıyım. Ben Laçin'e bakarken birden bir silah sesi duyuldu.

Göğsümde beliren ağrı ile yutkunamadım. Laçin bana koşarak geldiğinde, Alp beni vuran adamı bayıltacak kadar dövmeye başladı.

Yere düşecekken Laçin'in beni tutmasıyla onunla beraber düştüm. Gözlerim kararırken son gördüğüm şey Laçin'in yanağından akan göz yaşıydı.

DOĞA LAÇİN YILMAZ'DAN

Bugün çok güldüm diye oldu bunlar. Bize gülmek de mutlu olmak da yasak.

İkizimin kollarımda bilincini kaybetmesi ile ne olduğunu anlamadım.

Alp ve Mert bizi hastaneye götürürken diğerleri de arkadan bizi takip etmişti.