17. BÖLÜM

1.7K 120 39
                                    

"Ay selam! Ben deniz Mete. Acaba siz kimsiniz?" Diyerek bir çocuk önümüze oturdu. Bana baktıktan sonra kaşlarını çattı.

Hayırdır birader?

Oğlanın ensesine birisi vurunca çocuk inledi.

"Geri zekalı okula her gelene bunu yapma! Onlar seni tanımıyorlar sapık sanacaklar." Diyerek onun yanına oturdu.

"Serkan, bana mı öyle geliyor yoksa karşımda Alp ve Mert abi mi var?" Dediğinde kaşlarımı çattım. Çocuk elini çırparak beni yanındaki adı Serkan olan çocuğa işaret etti.

"Vallahi tepki de aynı. Siz ikizlersiniz değil mi?" Dediğinde Laçin araya girdi.

"Siz kimsiniz ve bizi nereden tanıyorsunuz?" Diye sorduğunda Mete konuşacakken Semih ondan önce davrandı.

"Düzgünce tanışalım ben Semih ve bu kardeşim Mete, yani sizin kuzenleriniziz." Dediğinde Laçin'e döndüm.

"Aslında sizinle önceden tanışacaktık ama..."

"Ama ben aksiyon olsun dedim. İyi yapmışım bak hemen tanıdım." Diye sözünü kesti Mete. Bu çocuktan çok güzel enerji almıştım, gülümsedim.

"Tanışalım o zaman ben Lavinya ama kısaca Lavin diyebilirsin." Diyerek elimi uzattım. Semih elimi tutarken Mete yanaklarımı sıkmaya başladı.

"Lan bu çok tatlı!"  Kaşlarımı çatarak eline vuracakken benden önce Laçin eline vurduğunda hızla ellerini yanaklarımdan çekti.

"Bebek mi seviyorsun?" Diye mırıldanarak yanağımı okşadı.

"Bebek mi seviyorsun? Kızarmış." Diye sorarken yanağımı okşadı.

"Bugün yanaklarım niye hep kızarıyor ya?" Diye sitemle sordum.

"Tatlısın böyle." Dedi Mete.

"Sağol." Diyerek göz kırptım ve arkama yaslandım.

"Siz şuraya geçin isterseniz, bizde önünüzde oturacağız. Bu arada eşit ağırlıkta bir kuzenimiz daha var." Dedi Semih.

Ayağa kalkarken kaç kardeş olduklarını hatırlamaya çalıştım.

"4 amcamız vardı, değil mi?"

"Evet, anlattılar mı size?" Diye sordu Mete.

"Yok, ben araştırmıştım. Siz kimin oğlusunuz?" Diye sorarken cam kenarındaki en arkaya yerleşiyordum.

"Nihat'ın oğullarıyız."

"Sizin bir abiniz vardı sanki." Dediğimde Semih kafasını salladı.

"Evet, kendisi 20 yaşında."  Dedikten sonra bir süre sessizce durduk.

"İlk ders ne?" Diye sordu Laçin.

"Müzik."

"Şans yani." Diye mırıldandı Laçin. O sırada sınıfa 4 kişi girdi. 3 kişi kendi arasında konuşurken birisi onları pek takmıyor gibiydi. Kafasını kaldırıp göz göze geldiğimizde hemen gözlerimi çektim.

Gözleri buz mavisiydi.

"Ee?" Diyerek dikkatlerini çektim. "Dedikodu yapacağımız bir şey var mı?" Diye sordum Mete'ye. Çünkü ondan bu havayı almıştım. Mete gözlerini kocaman açarak heyecanla bana döndü.

"Buldu kendisi gibi birini. Şimdi bunlar saatlerce konuşur bizi unutur." Dedi Laçin.

"Başlarına bir şey gelmediği sürece sorun olmaz gibi." Dedi Semih. Onları hiç takmayarak Mete'ye döndüm. O sırada onlarda sıradan kalkmıştı.

KAYBOLAN HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin