Selam gençler!
Bu bölüm daha önceden silinmedi aslında duyuru bölümleri vardı onları kaldırmak yerine düzenlenecek olarak kaydettim bölüm yazana kadar.
Herkes kitabı düzenlemeye aldığımı o yüzden bölüm gelmediğini düşünmüş o yüzden açıklamak istedim:)
Bölüm yazmama nedenim yıllardır buradayım fakat emeğimin karşılığını gördüğümü düşünmüyorum. O yüzden hevesim de kalmıyor artık açıkçası.
İlk hesabımı bilenler bilir. Aphrodite benim tek kitabım değildi. Oyunbaz, Oyunbozan, Düzenbaz adlı üç kitabım daha vardı ve 100k+ okunmalar, 50k+ oylar vs... Wattpad prime dönemindeydi tabii o zamanlar anlıyorum ama insan yine de bir beklenti içine giriyor.
Sonuçta buradaki çoğu hikaye yazarının hayali bir yayıneviyle anlaşıp kitabını bastırmak. Fakat görüyorum ki herkes smut sahne kullanarak popülerite sağlıyor. İşte bu nedenler ve tabii ki kendi ailevi sorunlarım yüzünden ara verdim.
Artık Hamiş bir yazarınız var :) Oğluşuma Savaş ismini mi versem, Bulut mu yoksa Araf mı? (Bulut karakterini hatırlayan var mı?)
İsim önerilerinizi buraya bekliyorum.
Arada meraktan hesaba giriyorum ve sizi beklenti içinde bıraktığım için attığınız yorumlar bana vicdan yaptırıyor :((( O halde desteğinizi lütfen esirgemeyin.
Sizi çok seviyorum.
*
"Sen bana aşık mısın Araf?"
Araf şaşkınlıkla yüzüme bakıyordu. Aslında bende şaşkındım. Hem merakla hem de sinirle sormuştum bu soruyu çünkü.
Biz neydik?
Sevgili miydik? Arkadaş mı? Yoksa birbirini tatmin etmeye çalışan iki insan mı?
Beni kısıtlayabiliyor, kıskanabiliyor, öpebiliyor, dokunabiliyordu. Sahipleniyor ve koruyordu da. Sevgililerden farksızdık anlayacağınız. Fakat ağzından hakkımda ne düşündüğüyle ilgili tek bir kelime bile duymamıştım. Salak değildim. Hisleri olduğunu anlayabiliyordum fakat bunu duymaya ihtiyacım vardı.
Araf'ın beni sevdiğine, bana aşık olduğunu duymaya ihtiyacım vardı.
"Bu neyi değiştirir Efken?"
Sinirle bir kaç adım geriye gittim.
"Sana hislerim olsa duymak istemez misin Araf?"
Gülümsedi.
"Bana karşı hislerin mi var?"
Daha da sinirlenerek koltuktaki yastıklardan birini ona fırlattım.
"Oyun mu oynuyoruz Araf? Herkesten gizliyoruz aramızda olanları. Arkadaş mıyız sevgili miyiz belli değil. Bir ay önce öğretmenimdin. Sonra sahte bir öğretmen olduğunu öğrendim. Ardından bizi kaçırdığını, yıllarca deneylere maruz kaldığımızı... Şimdi de sikten boktan bir şey için bizi kullanmanıza katlanıyoruz."
Araf'ın yüzündeki gülümseme silindi. Ardından ağzı aralandı fakat konuşmasına müsaade etmedim.
"Sana tek bir soru bile sormadım. Sen kimsin? Neden buradayız? Neden vücudumuzda bir çip var? Daha ne kadar bu antrenmanlar ve sınavlarla mücadele edeceğiz?.. Kaçarsak gerçekten öldürülür müyüz?"
Adımları bana doğru yöneldi.
"Sahi... Kaçan ben olsam beni öldürebilir misin Araf?"
Duraksadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aphrodite • Venüs (+18)
Teen FictionYaptığım şey ve bulunduğum ortam tamamen takdire şayandı. Fakat Şeytan, kafasını kaldırıp bir kez bile bakmamıştı. Buraya ne zorluklarla geldiğimin farkında mıydı? "Bana bakacak mısın artık?" Şeytan, önündeki kağıtlardan kafasını kaldırmadan sorumu...