Chan
Jisung.. evleneceğim omega ve Hyunjin'in kardeşiydi. Az önce tanışmıştık ve dinlenmek için odasına geçmişti. Güzel bir omegaydı fakat kalbimdeki hayal kırıklığına anlam veremiyordum. Ne bekliyordum ki? En başından aşk evliliği olmayacağını biliyordum ve onunla tanışana kadar bu durum beni rahatsız etmemişti. Hyunjin.
Babamla yaptığım konuşma sırasında bizi izlediğini görmüştüm. Ne kadar kırıldığını görmemek mümkün değildi. Babamın sözlerini umursadığım yoktu elbette fakat ona saygısızlık yapamazdım. Tek çarem söylediklerini onaylamaktı. Hyunjin'e bir açıklama borçlu değildim sonuçta o benim eşim olmayacaktı fakat bana kırgın olduğunu bilmek rahatsız ediciydi.
Onda farklı bir şeyler olduğunu hissedebiliyorum. Bana hem çok yakın hem de çok uzak hissettiren bir yönü var. Bakışları, duruşu, dudakları.. özellikle de gözünün altındaki beni. Geçmişte benim için çok değerli olan birini hatırlatıyordu. Onun da gözünün altında tatlı bir ben vardı, o da nefes kesici bir güzelliğe sahipti. Ellerimden kayıp giden bir güzelliğe..
Hyunjin her şeyiyle bana onu hatırlatıyordu fakat bu mümkün değildi. O ölmüştü. Üstelik zengin bir sürüye ait değildi, o benden başka kimseye ait değildi aslında. Onun tek arkadaşı, evi, ve son umudu bendim. Ona söz vermeme rağmen yapamamıştım. Onu benden ayırmalarına engel olamamıştım.
"Chan, iyi misin? Sana seslendim ama duymadın." Hyunjin'in sesiyle ona döndüğümde endişeyle yüzüme baktığını görmüştüm. Bir eli omuzumda, gerçekten iyi olup olmadığımı kontrol ediyor gibiydi.
"Gereksiz temaslardan hoşlanmıyorum alfa Hyunjin." Hyunjin hızlıca elini çekmiş ve kısık sesle özür dilemişti. Temaslardan hoşlanmadığım doğruydu fakat onunkinden hoşlanmama sebebim bana hissettirdiği tanıdık duygulardı.
"Jisung uyandı, Minho ona Acheron'u gezdirmek istediğini söyledi. Bizim de onlara eşlik etmemiz gerekiyor sanırım yalnız gitmeleri doğru olmaz."
Onu onaylayıp yanından geçecekken gözlerim açıkta olan karnına takılmıştı. Hyunjin'in giyim tarzı çok farklıydı ve ona gerçekten çok yakışıyordu fakat dikkatimi çeken şey karnındaki izdi. Gözlerine baktığımda bu izi fark ettiğim için memnun bir ifade var gibiydi yüzünde. Sorgulayıcı bir ifadeyle tekrar ize baktığımda gülümseyip bana doğru bir adım atmıştı.
"Çocukluktan bir yara izi. Benim için değeri çok büyük. Geçmediği ve bana geçmişteki özel anları hatırlattığı için minnettarım."
Hyunjin beklentiyle gözlerime bakıyordu fakat ne yapmam gerektiğini şaşırmıştım. Ne ima etmeye çalışıyordu? Son iki günde olanlar kafamı iyice karıştırmıştı.
Bakışmalarımız devam ederken içeriden gelen bağırış sesleriyle birbirimizden uzaklaşmıştık. Bu sesler Minho ve Jisung'a aitti. Hyunjin seslerin geldiği yöne adımlarken kolunu tutup gözlerime bakmasını sağladım.
"Bu konu burada bitmedi Hyunjin. Bana bir açıklama borçlusun." Odağımın gözlerinde olması gerektiğini biliyordum fakat dudakları o kadar davetkardı ki bakışlarımı oraya indirmekten kendimi alıkoyamamıştım. Farkında olmadan yüzümü yaklaştırdığımda Hyunjin gülerek kendini geri çekmiş ve gülümseyerek gözlerime bakmıştı.
"Hakkında konuşulacak çok şey var fakat öncelikle iğrendiğin bir alfayla aranda olan mesafeye dikkat etmelisin Chan. Babanın kızmasını istemeyiz öyle değil mi?"
Hyunjin kolunu sert bir şekilde elimden kurtarıp eve girmişti. Anlaşılan bana sadece kırgın değil kızgındı da. Bağırış sesleri gitgide artarken öncelikle evdeki bu sorunu çözsem iyi olacak gibiydi.
Hyunjinde belly piercing var fakat Chan henüz onu göremedi, sadece karnındaki izi gördü şimdilik..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forbidden (Hyunchan/Minsung)
FanficAcheron ve Elysion kuzey bölgesinin en güçlü sürüleridir. Bu iki klanın liderleri yaptıkları bir anlaşma ile alfa ve omega olan oğullarını evlendirmeye karar verir. İki gencin fikirlerine önem verilmediği gibi kardeşleri ve yakınlarının da hayatları...