Forbidden (Hyunchan/Minsung)

Son karar senin

Chan çalışma odasında önündeki evrakları incelerken Elysion'dan gelen mektuplara takıldı gözü. Hyunjin'in babası olanları öğrenmişti. Jisung'un Minho ile olacak olan evliliğini kabul ettiğini fakat Hyunjin'in bir an önce krallığına geri dönüp baş alfa olması gerektiğini yazmıştı.

Bir süre sonra kapı çalındı. İçeriye tatlı gülümsemesiyle Hyunjin girdiğinde önündeki dosyaları bir kenara itip o da gülümseyerek ayağa kalktı. Hyunjin her zaman olduğu gibi büyüleyici görünüyordu.

"Artık senden birkaç dakikalığına ayrı kalmak bile benim için çok zor Hyunjin." Sözlerinden sonra kendisine aşkla bakan sevgilisinin belini kavrayıp hızla kendine çekmiş ve dudaklarını birleştirmişti.

Hyunjin acemi bir şekilde öpüşüne karşılık verirken ellerini alfanın kaslı  göğsüne koymuştu. Chan dilini Hyunjin'in nefeslenmek için araladığı ağzına gönderdiğinde ikili yine ateşli bir öpüşmenin içinde bulmuştu kendilerini. Hyunjin bir süre sonra geri çekilip alfanın gözlerine baktığında nefes alışverişlerini düzenlemeye çalışıyordu.

"Chris.. korkuyorum. Senin arkandan bir işler dönüyor hissedebiliyorum. Minho yine bir şey yapacak bu sefer halkın da onu desteklediğinden eminim."

Chan ve Minho'nun iyileşmesi yaklaşık 1 hafta sürmüştü. Bu süreç içerisinde ikili birbirini hiç görmemişti. Minho'nun bir şeyler çevirdiğinin farkındaydı çünkü ortalık hiç olmadığı kadar sessizdi. Hyunjin'in endişeli gözlerine bakarken hafifçe gülümseyip yüzünü elleri arasına alarak konuşmuştu.

"Benim güzel sevgilim, kiraz çiçeğim. Her şeyin farkındayım ben, sen gönlünü ferah tut. Şimdi sana önemli bir soru soracağım. Geleceğimizi sen belirleyeceksin Hyunjin. Sen ne istersen o olacak."

Hyunjin derin bir nefes alıp başıyla onay verdiğinde Chan sözlerine devam etti.

"Burada kalıp Acheron'u benimle birlikte yönetmek mi istersin yoksa Elysion'a dönüp hak ettiğin tahtı babandan almak ve kendi topraklarını mı yönetmek istersin?"

Hyunjin şaşkınlıkla Chan'e bakarken duyduklarına inanamıyordu. Bu kadar büyük bir kararı kendisine bırakmasından ziyade Elysion'u yönetme hakkını düşünmesi..

"Eğer Elysion'a dönersek Acheron'u Minho'ya mı bırakacaksın?" Chan başını onaylarcasına salladığında Hyunjin'in gözleri dolmuştu. Kendisi için bu fedakarlığı yapmak istemesi onun için çok değerliydi.

"Doğup büyüdüğün ülkeni benim için terk edebilecek misin Chris, üstelik yıllarca burayı yönetmek için eğitilmişken?"

Chan Hyunjin'in ellerini tutup alnına küçük bir öpücük kondurmuştu. Gözlerinin içine şefkatle bakarken Hyunjin kalbinin sıcacık olduğunu hissetti.

"Senin olduğun her yer benim yuvam olur zaten Hyunjin. Sen ne istersen onu yapmaya razıyım."

Hyunjin gözlerini kapatıp şimdiye kadar olan olayları ve geleceklerini düşündü. Kararını çoktan vermişti.

"Kardeşlerimizin mutsuz olmasını istemiyorum aşkım. Burada seninle kalmayı isterim fakat bu Minho ve Jisung'u olumsuz etkileyecek bir karar olur. Minho'dan ne kadar nefret etsem de onun senin için değerli olduğunu biliyorum. Jisung da benim için öyle. Herkesin mutluluğu için gidelim sevgilim. Şuana kadar bana zindan olan Elysion'u benim için yaşanılacak bir hale getir. Benim ülkemin kralı ol.

Chan Hyunjin lafını bitirir bitirmez dudaklarını öpmüş ve kollarını beline sararak onu kucağına almıştı. Hyunjin bacaklarını hızla onun beline dolarken elleriyle sıkıca boynuna tutunmuştu.

"Seni neden bu kadar çok sevdiğimi bir kere daha bana kanıtladın. Sana söz veriyorum bundan sonra Elysion senin için bir cennet olacak. Herkes benim güzeller güzeli eşimin karşısında diz çökecek."

Hyunjin gülerek Chan'in boynuna yüzünü yasladığında onun kokusunu derince solumuştu.

"Henüz bana resmi bir şekilde evlenme teklifi etmedin alfa, geçen seferki sayılmaz."

Chan gülerek kucağındaki bedeni hafifçe zıplatmış ve boynunda olan yüzünü kendi yüz hizasına getirmişti.

"Düğün hazırlıklarına çoktan başlamıştım fakat bugünden itibaren Elyison'da devam ettirmem gerekecek. Teklife gelecek olursak sana asla unutamayacağın bir teklif yapacağım sevgilim. Bekle ve gör.."

Son cümleyi kulağına doğru fısıldadığında Hyunjin yanaklarının ısındığını hissetmişti. Chan'in sözünü tutacağını ve kendisini şaşırtacağını biliyordu.

Artık ikili için yeni bir maceraya atılmanın vakti gelmişti. Hem kendileri hem de kardeşlerinin iyiliği için...