Jisung
Bir insan bunca yıl boyunca nasıl hiç değişmez? Canlı örneği tam karşımda bana bakarken sabrımın sonuna gelmek üzereydim.
Minho onunla Acheron'u gezmek zorunda olduğumu altını çiziyorum zorunda olduğumu söyleyip beni evden çıkarmaya çalışıyordu. Üstelik işi fiziksel boyuta dökmüştü. Elimi sıkıca tutup beni kapıya sürüklerken Hyunjin'in içeri girmesiyle duraksamış fakat elimi bırakmamıştı.
"Ne oluyor burada, kardeşime zorbalık mı yapıyorsun Minho?"
Abim yıllar sonra ilk defa bana kardeşim demişti, bunun şaşkınlığını yaşarken Minho alaycı gülüşünü sunup beni kendine daha çok çekmişti.
"Yıllardır aynı şeyi söylemekten bıkmadın Hyunjin. Madem öyle ben de aynı hatırlatmaları yapayım o zaman. Benim olan bir şeye zorbalık yapmış olmuyorum çünkü o zaten benim. Anladın mı?"
Hyunjin Minho'nun sözlerine karşılık tehditkar bakışlarını ona iletirken sinirlenmeye başladığını anlamıştım. Ve inanın bana abimin sinirini kimse görmek istemez.
"Hyung sorun yok. Minho ile konuşmamız gereken bazı şeyler var, kendimi savunabileceğimi biliyorsun ayrıca. Lütfen sakin ol."
Hyunjin öfkeli bakışlarını bana yönelttiğinde ellerim gerginlikten titremeye başlamıştı. Minho bunu hissetmiş olacak ki beni hafifçe arkasına çekmişti.
"Bana hiç kendini savunabiliyormuşsun gibi gelmedi Jisung. Yanındaki alfanın gücüne karşı koyamazsın fakat bu benim için geçerli değil. Madem geçmişi anmak istiyorsun zamanında benden yediğin dayakları da hatırla istersen Minho. Şimdi çek ellerini onun üzerinden!!"
Tartışma iyice alevlenmeye başladığında Chan gelmiş ve önce Hyunjin'e sonra da bize bakmıştı. Olayları anlamadığı belliydi ve bir açıklama bekliyordu.
"Herkes sakin olsun lütfen, sesiniz her yerden duyuluyor. Şimdi anlatın, derdiniz ne?"
Chan, Minho ve benim ellerimizi gördüğünde kaşlarını kaldırıp kardeşinin yüzüne bakmıştı. Minho anında elini çekerken şaşırma sırası bendeydi. Minho abisinden korkacak biri değildi, neden onun tek bakışıyla anında elini çekmişti?
İkili arasındaki bakışma sürerken bir süre sonra Minho sinirle Chan'in omzuna çarpıp evden çıkmıştı.
"Lütfen onun kusuruna bakmayın. Biraz agresif birisi, zamanla size alışacaktır. Sana zarar vermedi öyle değil mi Jisung?"
Chan endişeli bir şekilde kolumu tuttuğunda Hyunjin'le göz göze gelmiştim. O kadar sinirli görünüyordu ki sanki tüm siniri Minho'ya değil de banaymış gibiydi. Bakışlarımı kaçırıp Chan'e gülümsemiş ve elini tutup hafifçe sıkmıştım.
"Merak etme Chan ben gayet iyiyim. Minho bana zarar vermeye çalışmıyordu ona kızma lütfen. Sadece biraz konuşmak istemişti." Her şeye rağmen onu korumaya çalıştığım için aptalın tekiydim. Fakat daha fazla zarar görmesini istemiyorum. Abisi tarafından yara alsın istemiyorum.
O akşam herkes odasına çekilmişti. Kimse yemek yemek için bile bir araya gelmemişti. Chan'in babası evde değildi, bu yüzden herkes daha özgürce davranabilmişti. Jisung hala Minho'yu düşünüyordu ve bunu yaparken Hyunjin'in kendisine olan düşmancıl bakışlarının farkında değildi. Düşündüğü kişinin Chan olduğunu zannetmek Hyunjin'in kalbine büyük bir yüktü. İkiliyi samimi bir şekilde görmemişti bile fakat gelecekte ne olacağını düşünüyordu.
Bunun yanı sıra Chan Hyunjin'i düşünmekteydi. Gördüğü yara izi onu geçmişe götürmüştü. Artık şüphelenmeye başlamıştı ve eğer şüpheleri doğruysa ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Minho ise uzun zamandır kaldığı orman evine gelmişti. Yalnız kalmaya ihtiyacı vardı. Bu şekilde fevri davranmaya devam ederse planı tehlikeliye girebilirdi. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın Jisung'dan aklını bir türlü alamıyordu. Boynundaki kolyeyi çıkarıp uzunca bakmış ardından dudaklarına getirip minik bir öpücük bırakmıştı. Bu kolye onun kokusuna sahipti, en acı zamanlarında onu rahatlatan bir kokuydu. Jisung'un yıllarca kaybettiği için üzüldüğü, annesinden kalan yakut kolyesi.
O gece Acheron'da hava buz gibiydi fakat dört kurdun kalbi yangın yeri kadar sıcaktı. Hepsinin hissettiği kalp acısı canlarını yakarken, ertesi günü umutla beklemekten başka çareleri yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Forbidden (Hyunchan/Minsung)
Hayran KurguAcheron ve Elysion kuzey bölgesinin en güçlü sürüleridir. Bu iki klanın liderleri yaptıkları bir anlaşma ile alfa ve omega olan oğullarını evlendirmeye karar verir. İki gencin fikirlerine önem verilmediği gibi kardeşleri ve yakınlarının da hayatları...