14.Bölüm

15.2K 485 68
                                    

Efendim merhabalar, hepinize kucak dolusu sevgiler. Şimdi size söylemek istediğim birkaç bir şey var. Bu bölümü yazali neredeyse bir seneye yakın olacak. O yüzden geçmişte yaptığım elbise seçimleri kötü olabilir. Elimden geldiği kadar düzeltmeye çalışıyorum.

Sonuçta insanın düşünce yapısı bir gün arayla bile aynı olmuyor. O yüzden kibar bir dille eleştiri yaparsanız sevinirim.

O seçimlere acemilik seçimleri diyelim.

Umarım yeni elbiseleri beğenirsiniz.

***************

"NE?"

Daha fazla duymak istemediğimden kalktım ve koşarak odama çıktım. Annemleri de Feride idare ediyordu. Gözümden yaşlar akmaya başladığında yatağıma uzanıp hıçkırarak ağlamaya başladım. En büyük korkum onu kendi ellerimle başkasına teslim edip düğününe gitmekti. Ceylin Teyze her kız buldum dediğinde kalbim sıkışırdı ve ne kadar dikkat çekersem çekeyim o an o ortamı terk ederdim. Şüpheleri üzerime çok çekmiştim ama bir şekilde kurtulmuştum. Ama artık gücüm kalmamıştı. Ağlamam arttığında kapım açıldı ve içeri Feride girdi. Hiçbir şey demeden saçlarımı okşamaya başladığında hıçkırıklarım artmıştı.

Hıçkırıklarım iç çekişlere dönüştüğünde de Feride'nin dizinde uzanmaya devam ediyordum ama göz yaşlarım kurumuyordu çünkü bu sefer çok korkuyordum.

" Ağlama artık bebeğim, lütfen. Hem ben annemlere dedim olmaz bu iş diye. Yardım edemeyiz dedim. Kızdılar ama olsun biz bunu da atlatırız. Hadi ağlama bak sen ağlayınca ben de çok kötü oluyorum. Hadi kalk elini yüzünü yıkayalım." 

Beraber banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra salona geçip kanepeye uzandığımda televizyonda müzik açmıştım. Feride sofrayı toplarken ben olacak felaketi düşünüyordum. 

Feride mutfağı toparlayıp geldiğinde oturacağı sırada kapı çaldı. Feride kapıyı açıp elinde bir adet pastayla geldiğinde gülümsedim. İki çatal getirdiğinde pastaya gömüldük. Moralimi neyin yerine getireceğini çok iyi biliyordu. Pastayı bitirdiğimizde saat 16.30 olmuştu. Feride panikle kalkıp telefonunu alıp kapıya giderken konuştu.

" Ben elbisemle ayakkabımı ve takılarımı alıp geliyorum. Anahtarı aldım. Bir de duşa girerim. Sen buraları toparla duşa gir. Acele et saat geldi." Panikle evden çıktığında burnumu çekerek ayağa kalktım. Pasta kutusunu çöpe atıp çatalları da makineye attıktan sonra duşa girmek için banyoya gittim.

Banyodan çıktıktan sonra saçlarımı kuruttum ve elbisemi giymek için odaya girdiğimde Feride'yi üstünü giyinmiş saçını yaparken buldum. " Hızlısın."

Sinirle bana baktı ve konuştu. " Asıl sen niye bu kadar yavaşsın. Beni çıldırtmak mı istiyorsun?" Ellerimi teslim oluyormuş gibi havaya kaldırdım ve elbisemi dolaptan çıkarıp giymeye başladım. Feride bana kaşlarını çıkarıp bakarken elbiseyi elimden alıp incelemeye başladı.

" Bu elbise de nereden çıktı? Sen diğer moru giyecektin. Kimin bu?" Gülümsedim.

" Annem almış. Özellikle seçtim dedi. İki gün önce kargoyla geldi. Bende sürpriz olun diye göstermedim. Fatih küçük dilini yutacak."

Gülerek elbiseyi bana verdi ve işaret parmağını bana doğru salladı. "Sen var ya adamsın. Abim anlasın kıymetini." 

Kapı çaldığında Feride banyoda olduğu için ben açmak zorunda kaldım. Keşke elbiseyi en son giyseydim. Kabarık olduğu için zor yürüyordum. Sonunda kapıyı açtığımda herkesin bana baktığını gördüm ve bir şeyin kırılma sesini duydum. Annemler gelmişti. Annemler beni överek içeri girdiğinde Fatih'de düşürdüğü şeyi topluyordu. İçeri geçtiğimizde Ceylin Teyze bana baktı ve konuştu.

ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin