26.Bölüm

8.7K 321 62
                                    


35k olduk hatta geçtik. 50 bin yakın 🥳🥳🥳. Ve bunun için hepinize teşekkür ediyorum. 💜💙

Ayrıca lütfen hakaret içerikli mesajlar göndermeyin. Bazı kişiler yarıya kadar okuyup kitabıma hakaret ediyor. Ben bu durumu takdir ederseniz ki hoş karşılamış olmuyorum. Herhangi bir münakaşa içine girmeden engel atıyorum.💅💅

Buna dikkat ederseniz ve empati yaparsanız çok sevinirim.☺️

Eğlence için yazdığım bir kurgu ve bu kadar çok okunmasını beklemiyordum. Ama hepinize destekleriniz için teşekkür ederim.🌼🌼🌼

Yazım hatalarına dikkat etmeye çalışıyorum ama bazen gözümden kaçabiliyor. Bunun adına sizden özür dilerim. Dikkat etmeye çalışıyorum.🥺

Hepinize iyi okumalar dileyip daha fazla uzatmadan bölüme geçiyorum.💋

Yorum ve oyu unutmayın ballarım 🍯🍯🍯🍯.

✨✨✨✨✨✨✨

"Feride!"  Fatih'in adeta gürlemesi sonucu Feride nefes nefese kapıda gözüktü. Saat 12'ye geliyordu ama Feride Hanım hâlâ hazır değildi. Alıştık bu hallerine diyorsunuz ama 15 dakika az bir süre değildi. Fatih beni bir ömür beklese de aynı şey kız kardeşi için geçerli değildi. Feride gelip bize sırıttığında Kaan gülümsemiş Fatih ise göz devirmişti. Ben mi? Ben tabi ki de Fatih'in tarafındaydım. Ağaç olmuştuk. 

Arabaya yerleştiğimizde ilk rotamızda Nebiyan Dağı vardı. Yaklaşık bir saat kadar uzaklıktaydı. Gideceğimiz yer bildiğimiz dağdı. Sen ne bekliyordun sonuçta Nebiyan Dağı dediğinizi duyar gibiyim ama resimlerinden gördüğüm kadarıyla kesinlikle doğa harikası bir yerdi. 

Arabanın artık giremeyeceği bölgeye geldiğimizde arabadan inip yürümeye başladık. İyi ki pantolon giymiştim de bacaklarım yara olmayacaktı. Hoş, bu durum sadece benim işime gelmemişti. Ama arkadaşlar biz çok tatlı olmuştuk bir giyince. Neyse göstereceğim size meraklanmayın.

Yürümeye başladığımızda haliyle zorlanmıştık. Feride'nin hali ise benden daha kötüydü. Kendim de aynı durumda olmasam kahkahayla gülerdim.

Fatih benim belimden tutup beraber yürümeye başladığımızda nereye bastığımı bilmeden tamamen onun yönlendiresiyle yürüyordum. Neden mi? Çünkü böyle Dünyanın 8. Harikası gibi bir adam size bu kadar yakın yürürse o zaman ne demek istediğimi anlarsınız. Zira ben nefes almayı bile unutmuştum.

Dağı çıkmaya başlamıştık ama Fatih bir an durup gülerek bana baktı.

" Güzelim, bana öyle bakmaya devam mı edeceksin yoksa yürüyüşümüze devam mı edelim?"

Bir an karşımda olduğunu unutup eriyerek konuştum.

" Sen böyle dibimdeyken nefes almayı bile unutuyorum ben. Benim bütün mantığımı alıp götürüyorsun. Aşkın bitirdi beni Fatih."

Fatih şaşırsa da son dediğim cümleyle kahkaha atıp beni yanağımdan öptü. Ben iyice aptala bağladığımda Fatih geri çekilip elini belimden çektiğinde bir an neler olup bittiği film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Sinirle Fatih'e bakıp koluna vurdum ve önden önden yürümeye başladım.

Fatih kahkaha atıp peşimden gelirken onu düşünmeyip önümdeki manzaranın keyfini çıkardım. Gözüm bizden önde olan Feride ve Kaan ikilisine takıldığında gülümsedim. El ele birbirlerine bir şeyler anlatıp göstererek yürüyorlardı.

" Ne diye benimle dalga geçiyorsun ki? Bak Feride ve Kaan'a ne kadar uyumlular."

Fatih gözlerime bakıp samimi bir tonla konuştu. " Bırak onlar herkesin yaşadığı ilişkileri yaşasın. Biz seninle farklı olalım. Deli dolu bazen kaba ama birbirimize hep böyle aşkla bakan. Dışardan bakınca özensinler bize. Örnek olsun aşkımız diğerlerine."

ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin