35.Bölüm

3K 143 48
                                    

İyi okumalar ballarım

**************************

Fatih'in Kaybolduğu Gün

" Evet sayın izleyenler, üzücü bir son dakika haberi ile karşınızdayız. Gazze'ye yardım için giden kahraman askerlerimizden üzücü bir haber aldık. İçlerinde Yüzbaşı Fatih Baykal'ın da içlerinde bulunduğu, Can İlgin ve diğer 3 silah arkadaşıyla İsrail askerleri tarafından kaçırıldığı haberini aldık. Askerlerimize maalesef ki ulaşamıyoruz. Sıradaki haberimiz..."

Bacaklarım beni taşıyamayıp yere düştüğünde göz yaşlarım bir bir akmaya başladı ve haykırdım.

" Fatih!"

Kızlar koşup yanıma geldiğinde Feride televizyona bakıp dondu. Tam o sırada siren seslerini duyduk. Gamze ikimizi de kaldırdı yerden ve ben o an gerçekliği fark ettim. Evden koşarak çıkıp Ceylin Teyzelerin evinin önünde duran arabaların olduğu yere koştuk. Feride ağlamaya başlamıştı. Bağırışlar duyuyorduk. Evin içine girdiğimizde Feride direkt annesinin yanına koştu. Ceylin Teyze yerdeydi. Komutana doğru adımladım. Onu Fatih'in yemin töreninde de görmüştüm.

" Lütfen, lütfen yalan deyin haberler. Fatih'i kaçırmadılar deyin. Lütfen..." Komutan mahcup bir ifadeyle bakışlarını kaçırdı.

" Üzgünüm kızım. Ama biz onları her yerde..."

Bacaklarım titredi, nefesim kesildi. Aylarca başına bir şey gelecek diye ödüm kopmuştu. Aylarca canımdan can gitmişti. Şimdi canım dediğim adam teröristlerin elinde, kim bilir ne haldeydi. Ne kadar çok çekiyordu acıyı? Dokunmaya kıyamadığım yüzüne vurmuşlar mıydı? Tutmaya kıyamadığım ellerini incitmişler miydi? Başım dönmeye, görüntüler bulanıklaşmaya başladı. Bana seslenenlere cevap veremiyordum. Gözlerim karardığında gerisi koca bir boşluktu.

************

Gözlerimi açtığımda beyaz ışıkla karşılaştım. Ne olmuştu? Gözüm ışığa alıştığında hastane odasında olduğumu anladım. Başımı yan tarafa çevirdiğimde annemi ve Feride'yi görmüştüm. Sonra olanlar aklıma geldi. Fatih... Fatih'i kaçırmışlardı. Benim canımı benden almışlardı.

" Fatih? Lütfen ona bir şey olmadı deyin."

Feride göz yaşlarını silip yanıma geldi. Annem de elimi tuttu.

" Hayal, güzelim sakin ol. Biz de bir şey bilmiyoruz. Her yerde onları arıyorlar. Merak etme bir şey olmayacak."

Gözlerim yaşlarla dolmaya başladığında Feride'yi kendime çekip sarıldım. Ağlamaya başladığımda Feride'de saklamaya çalıştığı göz yaşlarını akıttı. Yaklaşık yarım saat boyunca bu şekilde ağlamıştık. En son annem bizi ayırmış ve Gamze'nin getirdiği suları bize verip içmemizi sağlamıştı.

Gamze ortamıza oturup elimizi tutup konuştu. " Toparlanın artık. Fatih ölmüş gibi davranmayın. Bu halinizi görse size çok kızardı. Hayal, Feride silin gözlerinizi."

Göz yaşlarımı sildiğimde kalbimin acısıyla gözlerimi kapattım. Düşündükçe kahroluyordum. Kim bilir o şimdi ne haldeydi? Aç mıydı, susuz muydu? Canı acıyor muydu, nefes alıyor muydu? Gözlerim kapalı olduğu halde dolmaya başladığında sakinleşmek adına nefesimi verdim. Elimin üstünde el hissetmemle gözlerimi açtım. Gamze umut verici bir sesle konuştu.

" Hayal, zor durum biliyorum. Şu anda hissettiklerini anlayamam ama ne kadar çok acı çektiğini görebiliyorum. Ama sakin kalmak zorundayız, hepimiz. Fatih bu şekilde kendini heba ettiğini görse hem çok üzülür hem de çok kızardı. Biz inancımızı diri tutalım. O yaşıyor. Buraya gelip yine sana sarılacak. Ama şimdi kafanı dik tutmak zorundasın. Düşmanları sevindirme."

ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin