55.Bölüm(FİNAL)

2.4K 82 21
                                    

                  5 YIL SONRA(2033)

Hayal'den... 

" Atlas gel dolaşma öyle atletle. Giy şu tişörtünü. Gideceğiz birazdan anneciğim."

Arka bahçede oynayan Atlas beni duymamıştı bile. Mersin'in yavrularıyla oradan oraya koşturuyordu. Pes edip mutfağa girdiğimde Fatih yanıma gelip bana sarıldı. Bir eli henüz yeni şişen karnımdaydı. 

" Boş ver. Dolaşsın öyle. Hava daha sabah olmasına rağmen çok sıcak zaten."

Kafamı sallayıp ben de ona sarıldım. 

" Aradın mı bizimkileri?" 

Kafasını sallayıp geri çekildi ve konuştu. Paketlediğim yemekleri alıyordu. 

" Evet. Çıkıyorlarmış. Onlara daha yakın orası. Bizde bir an önce çıksak iyi olur. Atlas. Gel hadi oğlum. Gidiyoruz. Mersin hadi kızım."

Mersin bu tarafa koşmaya başlayınca yavruları ve Atlas'ta koşturmaya başlamıştı. Mersin'in toplam 5 yavrusu olmuş ama yalnızca 2 tanesi hayatta kalmıştı. Diğerlerini 6 ayın sonunda toprağa vermiştik. 

Atlas ve Asya bugün 5 yaşına girecekleri için bir doğum günü partisi düzenlemeye karar vermiştik. Bunun için Kaanların çiftlik evini kullanacaktık. Ferideler dün oraya gidip orada kalmışlardı. Bizse bugün gidecektik. Ayrıca merak ettiğinizi biliyorum. Yeniden hamileyim. 4 aylık. Doktor bir kızımız olacağını söylemişti ve buna en çok Fatih sevinmişti. Ne kadar erken falan demeyin. Feride 3. çocuğuna hamile. Gamze 2. çocuğunu geçen sene kucağına aldı. Gamze'nin 1 kızı daha olmuştu. İsmini Gökçe koymuşlardı. Feride'nin de bir oğlu olmuştu. İsmini Berk koymuşlardı. Berk daha 3 yaşındaydı ama çok tatlı bir bebekti. Yani evet, ben gerçekten geç kalmıştım. 

Atlas'ı kucağıma aldım ve tezgaha oturtup tişörtü giydirmeye başladım. Atlas gün geçtikçe biraz daha babasına benziyordu. Ona bakınca sanki Fatih'i görüyordum. Bu beni çok mutlu ediyordu. Çünkü ben Fatih'e hâlâ ilk günkü gibi delicesine aşıktım. Onunla yaşlanma düşüncesi şimdiden içimi ısıtıyordu. 

Atlas'ı tezgahtan alıp yere bıraktığımda kapıdan gelen Fatih'e doğru koşmuştu. Fatih Atlas'ı kucağına alıp bana baktı. 

" Ben arabaya koydum her şeyi. Mersin'le yavrularını bindirdim. Her şey tamamsa çıkalım mı Birtanem?" 

Kafamı salladım ve Fatih'in yanına ilerledim. 

" Her şey tamam. Çıkabiliriz." 

Beraber evden çıktık ve onlar arabaya ilerlerken ben kapıyı kilitledim. Bende arabaya binip ön koltuğa oturdum. Kemerimi taktığım zaman Fatih arabayı çalıştırdı ve yola çıktık. 

Müzik listemde eskilerden bir şarkı çıktı. Bir zamanlar bu şarkıyı Fatih'le daha sevgili olmamışken dinliyordum. Şimdi tekrar dinlemek o duyguları hissetmeme,  o anları yaşamama sebep olmuştu. 

"  Sevmesen de beni özledimse seni git desem de yine gitmesen. Yıllardır çektiğim bu hasret mi çile mi? Haram mısın bana bir bilsem? Bebeğim benim. Hayalet sevgilim..." 

Yaklaşık bir saat sonra çiftlik eve gelmiştik. Arabayı evin önüne çekip aşağı indiğimizde Atlas koşarak Feride'ye sarılmıştı. Feride'ye düşkünlüğü başkaydı. Fatih'in dediği gibi en son gelen bizdik. Herkesle selamlaştık. Atlas, Mavi ve Asya etrafta koşuşturmaya başlamışlardı bile. Bu çocukların enerjisi asla bitmiyordu. Dışarı hem sandalye konulmuş hem de puf atılmıştı. Feride daha iki aylık hamile olduğundan benden daha hızlıydı. Ben pufa kendimi attığımda Feride yanıma gelip oturdu. 

ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin