17.Bölüm

14K 554 64
                                    

1k olmuşuz🥳🥳🥳🥳
Hepinize bunun için çok teşekkür ederim.☺️
Ama benim için düşünceleriniz önemli.Bu hikayeyi yazarken demiştim ki kaos olmayacak. Yalnızca eğlence amaçlı yazacağım. Bu kadar okunmasını beklemiyordum. Hikayeyi okurken eğleniyor musunuz?
En önemlisi bu benim için.
Destekleriniz için hepinize teşekkür ederim 🌸🌸🌸

*****************

" Hayal, kız gelsene. On saattir sesleniyorum!"

Annemin bağırmasıyla yataktan düştüm. Düşmemi umursamadan kalkıp koşarak aşağı mutfağa indim. Nefes nefese bir halde annemin karşısına geçtiğimde konuşmaya başladı.

" Niye hazır değilsin sen hala? Bak Cesur bile hazır. Hadi giyin." Tamamen unutmuştum Fatihlere gideceğimizi.

Okullar açılalı bir hafta olmuştu ve biz hafta sonundaydık. Akşam yemeği için de Fatihlere gidecektik. O geceden sonra ne olmuştu? Bir şey olmamıştı. Biz eve gelmiş ve yatıp uyumuş sabah kalkınca da okula gitmiştik. Ama sorun şu ki o geceden sonra Fatih ile hiç karşılaşmamıştık. Feride'ye sorduğumdaysa net bir cevap alamamıştım. Ama kararlıydım. Bu gece o cevabı alacaktım.

Canım yanıyordu. Hiç sarılmadığım adamı özlemek canımı yakıyordu. Korkuyordum. Beni yaş olarak küçük gören bir adamı başkasına teslim etmekten
korkuyordum. Yorgundum. Her gece fotoğrafına bakıp uyuyakalmaktan yorgundum. Çaresizdim. Ona söyleyecek on binlerce kelimem varken susacak kadar çaresizdim.
Üstümü giyinip aşağı indiğimde annem ve Cesur ayakkabılarını giyiyordu. Annem bana döndü ve konuştu. " Tatlı vardı buzdolabında unutmuşum. Al gel kızım onu." Annemler giderken ben tatlıyı alıp ayakkabımı giydim ve kapıyı kilitleyerek yandaki eve doğru adımladım.

Kapı ziline basacağım sırada kapıyı sırıtarak açan kişi tabi ki de Feride idi. Tatlıyı elimden aldığında bir yandan da bir şeyler anlatıyordu. Ama ben onu dinlemiyordum çünkü aklım da fikrim de Fatihteydi. Tek istediğim Fatih'di. Duy sesimi Allah'ım. Feride mutfaktan çıkmadan beni durdurdu ve bana bakıp sorgularcasına yüzüme baktı.

" Neyin var senin? Yüzün solgun gibi. İyi misin?" Kafamı salladım ve ona baktım.

" Sonra konuşalım." Kafasını salladı anlayışla.

İçeri girdik ve masaya oturduk. Annemler muhabbette dalmışlardı ve bizi fark etmemişlerdi. Fatih'de henüz masaya gelmemişti. Suratım iyice asılmıştı. Annem kafasını kaldırıp masaya baktıktan sonra Ceylin Teyze'ye bakıp konuştu.

" Fatih gelmeyecek mi? Epeydir gözükmüyor ortalıkta." Ceylin Teyze saatine bakıp konuştu.

" Yeni bir dava aldı. Onun üzerinde çalışıyor bir haftadır. Önemli bir davaymış. O yüzden sabahlara kadar büroda. Ama yemekte sizin olduğunuzu duyunca geleceğini söylemişti ama-" Ceylin Teyze'nin lafı yarıda kesildi çünkü zil çalmıştı. Masadan bir hışım kalkıp kapıya koşmuştum. Annemler şaşırsa da artık bir şeyler sezdiklerinden bir şey demiyorlardı.

Kapıyı açtığımda karşımda duran Kaan ile gülen yüzüm oldu. Kaan bunu fark edip güldü ve kısık sesle konuştu. "Seninki arabadan bir şeyler almaya gitti. Gelir şimdi. Bekle istersen burada." Gülerek kafamı salladığımda Kaan içeri geçerken ben kapıda bekledim. Kapı kapanma sesi ve ardından da adım sesi duyduğumda Fatih gözükmüştü sonunda. Kapıda beni görünce gülümseyip göz kırptı. Yanıma geldiğinde tam konuşacağı zaman bir anlık gelen cesaretle ona sarıldım.

ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin