41.Bölüm

2.5K 117 39
                                    

Medya: Fatih'in arabası

Merhabalar ballarım 🍯 🍯 🍯
Ben geldim. Nasılsınız? İyisinizdir İnşallah. Yoğun bir vize haftası geçirdim ve bugün çok şükür atlattım. Bütün yorumlarınızı okuyorum ve bazılarınıza dönüşte yapıyorum. İtiraf etmek gerekirse bazı yorumlarda kahkaha atıyorum.

Bir deee.
Ben DÖVME MESELESİ'ni yazmaya başladım ama taslakta duruyor.
Açıkçası bende bir bağımlılık yaptı.

ARKADAŞIMIN ABİSİ'ni de 45. Bölüme kadar yazdım. Boş durmuyoruz yani jdjdndndnndmdmdmdmm.

Çok uzattım. Bölüme geçiyorum.
İyi okumalar. Hayrına yıldıza da basarsanız müteşekkir olurum.

✨✨✨✨✨✨✨

Buraya geleli tam 1 hafta olmuştu. Açıkçası nasıl geçti anlamamıştım. Şehrin bütün stresini burada atıyorduk.

" Hayal!"

Annemin bağırmasıyla beraber kaldığımız odadan aşağı fırlamam bir olmuştu. Nefes nefese bir halde konuştum.

" Efendim anne?" Elindeki tabağı bana uzatıp konuştu.

" Al şunu git 5-6 tane yumurta topla kümesten." İsteksizce konuştum.

" Ben mi? " Annem göz devirirken Ceylin Teyze gülmüştü.

" Yok camideki imam Hayal. Ne dersin? En iyisi biz imamı çağıralım. Bizim eşek kadar kızımız korkuyor sizi çağırdık kusura bakmayın diyelim. "

Göz devirip kaderime razı gelip dışarı çıktım. Babamlar arka bahçede ot topluyordu. Fatihler yarım saat önce eksikleri almaya gitmişlerdi. Kızlarda kahvaltı hazırlıyordu. E, bu işte bana düşmüştü doğal olarak. Kümese yavaşça girip gözüme kestirdiğim tavuğa yaklaştım.

" Tavuk hanımefendi izin verirseniz birkaç tane yumurtanızı alacaktım. Gagalamazsanız sevinirim."

Elimi yavaşça tavuğa uzattığımda elimi gagalaması bir oldu. Hızlıca elimi çektiğimde diğer tavuklara baktım. Bir tanesi yerinden kalkmıştı ve kalktığı yerde 2 yumurta vardı. Sırıtarak hemen yumurtaları alıp tabağa koydum. Şimdilik bir şey yoktu. Hemen yanındaki tavuğun uyukladığını görüp elimi ona uzattım. Yavaşça bir yumurtayı aldığım sırada tavuk kanatlarını çırparak üstüme atladı ve ben yere düştüm. Yere düşünce yumurtalarda kafamda kırılmış oldu. Tavuk beni gagalamaya başlarken ben çığlık çığlığaydım.

Tavuğu üstümden atıp kümesten çıktığımda her yerim batmıştı. Horozda kümese gelmiş ve beni kovalamaya başlamıştı. Gözlerim yaşlarla dolmuştu.

" Ya tamam! Vallahi bir daha ellemeyeceğim karılarını. Yumurtaları da almayacağım. Yeter ki rahat bırak beni."

Bahçede tavuktan kaçıyor ve onu benim peşimi bırakması için dil döküyordum. Annemler ve Ferideler şaşkınca ve gülerek beni izlerken ben yerle buluşmuştum. Horoz bu fırsat üstüme atlarken babamların ve Fatih'in sesini duymuştum. Ben artık salya sümük ağlarken üstüm başım çamur ve saman içindeydi. Kafamda yumurta kırıkları vardı ve ellerim gagalanmıştı.

Ama bizimkiler hem teselli ediyor hem de katıla katıla gülüyorlardı. Ay ama insan bir saklar kahkahasını. Ayıp denen bir şey var. Değil mi ama? Fatih beni ayağa kaldırırken gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu. İşte besle kargayı oysun gözünü...

" Tamam gitmeyin kızımın üstüne. Hadi kızım sen git bir temizle üstünü başını." Babamın dediği şeyle kafamı sallayıp kolumu Fatih'in elinden sertçe çektim. Ben içeri girerken artan kahkahaları ve benim videomdan gelen çığlık seslerini duyabiliyordum.

ARKADAŞIMIN ABİSİ (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin