Takıntılık Meselesi

★⁶

Jisung pov
Uyandığımda gece sularinda falandık ve her yerim ağrıyordu. Gine fark ettiğim şeyle şok oldum hareket edemiyordum bir an felç kaldım sandim ama aklıma bağlı olduğum geldiğinde derin bir nefes aldim. Nası kurtulacaktım burdan buda babam gibi mi? Yani her gün dövülüp iskencemi çekeceğim bunu soracağım. Şuan tek istediğim ya buna bir son verip şaka olduğunu ummak yada en kolay yolu sessizce ölümümü beklemek. Çok geçmeden odaya ışıklar vurmuştu ve sabah olduğunu anladım. Aşağıdan gine sesler geliyordu sanirim kalktılar. Demekki odaya biri gelecekti,ki şuan çok pistim yani her yerim kandı her yerimden kan akıyor yada kan pıhtılari vardi. Çok geçmeden aşağıdan mükemmel kokular geldi eminim ki kahvaltı hazırlanıyor acaba benide cagiracaklarmiydi. Neysen bahsediyorum benim normal bir hayatım yokki sanki şuan burda bağlı duran ben değilmişim gibi birde aşağıdan sanki jisung gel yemek yee diye birisi bana seslenecek. Sonra düşüncelerimi bozan ve gözlerimi oraya dikmemi sağlayan sey ismini bilmediğim beyefendinin girmeseydi.

Minho: burası iğrenç kokuyor aynı zamanda sende

Jisung: sence? Bir düşün bakayım dün noldu

Minho: tamam kes sesini,yürü duş yaptırayım sana

Jisung:h-hayatta olmaz kendim alacağım

Minho: peki yuruyebilirsen ey vallah
bekliyorum buyur

İpleri yavaş bir şekilde cozmustu ve ben ilk basta kendimi hareket ettirdim ama ayağa kalkamadım. Bir daha denedim ama yok olmuyor bedenim beni taşımayı reddediyordu. Son denememiş yapacaktım ki yere düştüm dengemi kaybedip en sonunda minho gelip beni kucağına aldı. Bende elimi omzuna götürdüm daha sıkı tutabilmek için. Çok güvende hissediyordum ama o adam güvenilir değildi neden böyle oluyordum. Bir heyecan geliyor, bir güven geliyordu bana. Çok geçmeden beni yere oturttu ve üstümü cikartmami istedi ıkiletmedim ve çıkardım şuan tamamen çıplaktım çık korkuyordum o ise pic gülüşü gibi guluyordu arada belime falan bakıyor ve beni süzüyordu. Utandığım için kafamı yere egdim be beklemeye başladım.

Minho pov
Jisungun en son düştüğünü görünce hemen kucağıma aldım o ise elini omzuma doladı kendini güvende hissediyorum gibi kafasını omzuma yasladi. Garip olan şey çok hafifti hiç bu kadar hafif bir insan yada kadın bile kaldirmamistim. Jisung'u banyodaki fayansin üstüne oturttum ve üstünü cikartmasini istedim ikiletmeden cikartti hafif miriltilar cikartiyordu. Canı açıyordu sanırım biraz sinirlenmisim ama kıymak istememiştim ona şirkette bir olay olmuştu onun için sinirli geldim eve ama gözüm dönmüş sinirden. Jisung üstünü çıkarınca belin ve bacakları dikkatimi çekti fakat her yeri mosmor ve yarayla doluydu karnida oyle neyseki dikise gerek yok. Suyun dolmasını bekliyorduk fayansin soguk olduğu aklıma geldi yüzünden belli oluyordu usudugu hemen kucağıma aldım ve oturttum ilk basta mizmizlandi ama onu sıkı bir şekilde tutunca vazgeçti. Şu dolunca yavaşça küvete bıraktım onu. Çok canı yanıyordu sanırım. Hafif hafif ya inliyordu yada miriltilar çıkarıyordu.

Jisung: ah bu acıttı

Jisung:mhm y-yaniyor bacaklarım y-yaniyor

Jisung: b-beyefendi lütfen c-çıkarın burdan beni

Minho: beyefendi mi?

Jisung: isminiz bilmiyorum efendim

Minho: peki bu seferlik affettim. Ben minho

Jisung: peki sagolun beyef- minho

Minho: biraz daha iyimisin?

Jisung: hayir canım yanıyor mhmm

Minho: dün.. yani dün olanlar için uzgunum. Şirkette bir hisseyi ucu ucuna kaybetmişler bende ona sinirliydim bide seni duyunca senden çıkarmışım sinirim. Üzgünüm ama birdaha olmasın yoksa yaşatmam seni