Minho pov
Evden çıktıktan sonra telefonumu kapatmıştım çünkü boş boş arayıp rahatsız eder diye. Kaylie'yi almak icin arabayla evin onune geldim. Arabaya bindi ve klasik sohbet başlattım. Zaten gittiğimizi Cafe uzak değildi hemen vardık. İçeride oturup kahvelerimizi yudumlarken telefonu açtım. İnternete bağlanmak için sorun bile çıkmıştı cafedeki adam bana baglanamazsiniz dedi ama ben dünyanın en ünlü mafyasiydim. O kim oluyordu ki? Zor uğraşlarım arasında baglandim ve jisung'un mesajlarını gördüğümde biraz telaş yapmıştım. Ama çok umursamadim sonuçta karşımda sevgilim oturuyordu bidakka boynundaki izler ne? "Kaylie bebegim?"
"Efendim aşkım" "boynundakiler ne" dediğimde telaş yspmisti ve boynunu kapatmaya çalışıyordu kendisi yapmış olamazdı bildiğim kadarıyla tek yaşıyor ve her hangi bir hayvanı yok?. "Bebegim açıklama bekliyorum." "Minho bisey dicem ben sana." Korkuyordum biliyordum ayrılacaktı benden başımı diklestirdim ve cevabı bekledim ama içten içe yıkıliyordum. "Aslında minho uzun zamandır seni aldatıyorum. Sevdiğim başka biri vardı ancak sen beni mutlu ediyordun. Ve sana söylemedim ikinizi birden yürüttüm ama o benim çocukluk askimdi o yüzden... Ayrılalım minho" dedi. Ama ben bütün algilarimi kapattim dünyaya. "Minho bak biliyorum zor ama mecburum. Seni arkadaş olarak seviyorum ben. Hiç bir zaman farklı duygular beslemedim.. özür dilerim" dedi ve kalktı masadan gözümden bir damla yaş ve daha fazlası geliyordu. Korumaya işaret ettim ve arabaya yöneldim. Yol çok kısa sürmüştü ve eve geldim. Jisung'a seslendim ancak duymuyordu. Aradim defalarca aradım ama telefonuna cevapta vermiyordu. En son odasına çıktım. Yatakta yoktu ama lavabodaki el dikkatimi çekti. Yaklaştım ve yerde öylece yatan jisung'u bulmayı beklemiyordumMinho: jisung!
Minho: jisung iyimisin? Kahretsin ya!
Minho: jisung yanıyorsun ne oldu sana?Cevap yoktu sanırım baygindi ama kurmuştum mesajdakilar gibi. Keşke eve gelseydim. Hemen yüzüne suyla yıkadım ve hafiften konuştu benimle.
Jisung: min..ho ben
Minho: evet jisung evet sen devam et sakin ama sakın bilincini kaybetme
Jisung: min..ho ben yap...yapmam bunuEmindim jisung hasta olmuştu ve yanıyordu resmen alev almıştı çocuk direk yatağa yatırdım ve bezi alıp alnına koydum o ise üşüdüğüne dair miriltilar cikartiyordu. Ben pek bilmem nasıl bakılır o yüzden jisung'un telefonundan arkadaşlarına yazacaktim.
Haremli tassaklar
Cillim: hayırlı persembeler iguanalar sizi
Kopusum: sana ne oluyor be manyak manyak şeyler yazıyor
Jisung: merhaba, ben minho jisung'un yaşadığı adamamim arkadaşınız şuan baya hasta ve ben napicami bilmiyorum
Cillim: ne jisung şaka falan mi bu?
Bebek ekmek: bence şaka değil bu. Jisung ağır hastalık geçirir ve bunun şakasını yapmaz
Big boyum: hakli. Konum at minho geliyoruz
Jisung: *konum*
Gonderildi✔️✔️Kapı çaldı ve aşağıya indim sanırım hepsi gelmişti beni iterek üst kata çıkmışlardı. Bende yanlarında gittim hepsi birden jisunga bakiyorlardı biri aşağıda mutfaktaydi. Biride lavobada diğer ikisi masaj yapıyorlardı karnına ama anlamadım.
Jeongin: karnında yara mi var?!
Changbin: NE?
Şimdi sicmistim işte boku yiyordum. Neden cagirdiysam belki ölürdü jisung. Kendi odama çekildim ve içmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılık Meselesi
Actionjisung cömert ve diğer insanlara göre saf ama temiz bir insandı. Fakat babası tarafından asla sevilmeyen bir cocuktu. Hersey babasının onu satmasiyla başlamıştı Jisung:Lan! Bana bak dağ ayısı sana aşık falan oldum sanma döverim ha Minho:onu yatakta...