Takıntılık Meselesi

★¹⁶

Jisung ve minho pov birlikte olacak.
İyi okumalaaaar

Jisung pov
Uyandığımda yanımda minho vardi çok tatlıydı. Biraz bekledikten sonra yataktan kalktım ve günlük rutinlerimi yapmıştım. Minhonun şirkete gitme günüydü bugün. Acaba benide götürür mü oraya? Bence götürür. Bunları düşünerek kahvaltı hazırlıyordum. Masayida kurup portakal suyu sıkıstım. Sonrada yatak odasına çıkıp kapıyı açtım ancak minho yatakta yoktu fakat aşağıyada inmemişti sonra lavabonun kapısı açıldı ve minho çıkmıştı. Hemen koşup sarıldım oda bana sarıldı

Jisung: gunaydin sevgiliiiim

Minho: gunaydin bebegiim.

Ufak bir öpücük bıraktım dudaklarına. Sonrada elinden tutup aşağıya indirdim
Sofraya oturduk ve kahvaltıya başladık. Minhoya sormak istiyordum ancak korkuyordum. Yani ne diyecek diye? Birde etek dışında bisey giymiyordum buna ne diyecekti. Çok gevelemeden sormaya çalıştım. Anlamış olacakki lafa o atladı.

Minho: sevgilim bir sorun mu? Deminden beri bisey demeye çalışıyorsun

Jisung: minho hani sen şirkette çalışıyorsun ya bende mi çalışsam.

Minho: tabiki buna engel olmayacağım.

Jisung: seni seviyorum bebeğim

Minho: bende seni..

Çoktan evden çıkacaktık ve ben en sevdiğim etek swetshirt kombinimi yapmıştım. Minho hafiften beni sürüyordu. Kizmamisti. Şaşırdım açıkçası böylesine katı bir insan etek giydigime kizmamismiydi yani?.

Minho: jisung bisey diyeceğim.

Jisung: hmhm buyur.

Minho: biliyorsun ben hem yer altı mafyası ve hemde bir şirket sahibiyim. Sanki seninle sevgili değilmişiz gibi davramaliyiz.

Jisung: ne yani ben seni bütün gün göremeyecekmiyim?

Minho: üzgünüm bebegim. Böyle olsun istemiyordum ancak mecburuz.

Jisung: peki bebegim.

Minho: ehliyetin varmi?

Jisung: yani ben 24 yaşındayım. Ama ehliyet almadım.

Minho: Of ne yapicaz. O zaman ama hayir ya..

Kesinlikle bir problem vardi ama ne olduğunu anlayamadım. Bu arada evet ben 25 yaşımda olmama rağmen bir ehliyetim yoktu. Yalnis bilmiyorsam minhoda 29 yasindaydi. 5 yas vardi aramızda.

Jisung: sorun değil otobüsle gelirim.
Lütfen benide götürür lutfen/

Minho: peki o zaman evin biraz ilerisinde durak var orda beklersin sevgilim.

Jisung: beni götürecek sandim. Çok aptalim/  peki sevgilim görüşürüz.

Gerçekten aptalım o kim ben kimim zaten. Dediği durağa doğru yürümeye başladım. Açıkçası hevesim kaçmıştı ben onunla el ele girmek istiyordum şirkete ama o beni hademe gibi gösterecekti. Ama oda haklı kimse bilmiyormuş. Bu şirketi batirabilir. Yapacak bisey yok.

Çoktan dolmuşa binip şirkete gelmiştim bata güzeldi burası. Hemde büyüktü. İçeriye adım attım ve içeriside baya güzel dekorasyon edilmişti. Sevdim kırmızı,gri,mavi ve beyaz kullanilmisti.

Normal bir insan gibi girdim ama altımda etekle biraz saçma oluyordu normal demem. Herkez yargılayacak şekilde bana bakıp fısıldasiyordu. Buradada gay insanlar varmış minho öyle diyordu kim acaba. Belki iyi anlaşırız.  Çok geçmeden sarı saçlı cilleri olan ve fizigi güzel olan bir çocuk geldi yanıma.

?: Selam yenisin galiba.

Jisung: evet yeniyim. Beni şirket sahibi yani sev- bay minhoya gotururmusun.

?: tabiki götürürüm. Ah bu arada ben Felix. Peki ya sen?

Jisung: ah bende jisung. Han jisung yani

Felix: güzel isiim. O zaman tanıştığıma memnun oldum. Bu arada eteğini çok beğendim

Jisung: gerçekten mi? Etegimimi beğendin. Ben dalga geçersin sandim.

Felix: hayir asla hatta hep giymek isterdim ama sevgilim izin vermiyor.

Jisung: sevgilin? Kim ki o, ona ne sen istediğini giyersin.

Felix: hani minho bey varya, onun arkadaşı yani şirketin 2. Patronu gibi olan Hwang Hyunjin.

Jisung: vaaay hadi gine iyisin. Şans benim yüzüme gülmüyor iştee

Felix: tamam şimdi asansöre binelim.

Jisung: Olmaz! Hayatta Olmaz!!

Felix: neden?, jisung sakin olurmusun. Tamam merdivenler var.

Jisung: Olmaz benim klostrofobim var. Yani binemem yapamam bunu,korkuyorum

Felix: o zaman işin zor jisung.. çünkü burası 56 katlı bir şirket (elli alti). Ve dosyalar hep en alt katta bodrumda oluyor. Sonrada en üst kafa 56. Kata çıkman gerek.

Jisung: nE?- Ben bunu yapamam.

Felix: o zaman sen merdivenle cik bende aso-

Jisung: iyi peki binerim. Yani mecburum buna yoksa 56. Kata çıkamam.

Felix: emin misin? Bak bu tür şeylerde iyi degilim bisey olursa napicam.

Jisung: hiç bisey akışına bırak. Alışığım zaten önceden çalıştım. Yani sadece bayılırım.

Felix: oof öyle deme jisung korkuyorum binmesen mii??..

Jisung: yürü be felix Of..

Diyerek asansöre iktirdim onu. Belkide son nefesimi almadan bindim ona. Korkuyordum hafiften titreyen bacaklarım kendini tutmadı ve yere bıraktı felix hemen bana baktı ve yere koştu daha çok fazla vardi ve bu baya yavaş ilerliyordu. Daha 2. Katta değiliz. Tanrım nefesim daralıyordu ve ben bisey yapamiyordum. Şimdi ne olacak ölecek miyim? Belkide kurtulurum. 3. Kattayiz. Ama benim acil hava almam gerek burdan çıkmam gerek. Su içmem gerek. Belkide felixte vardır diye son sesimle ona konuştum

Jisung: fe..lix su... suy....un va....rmı

Felix hemen bana bakarak çantasını açtı ve bana soğuk bir su çıkardı. Onu içtim ama hala nefes alamiyordum. 5. Kattayiz geriye kaldı 51 kat. Felix elinde telefonla birine mesaj atıyordu. Acaba kime atıyordu. Soramadım çünkü son nefesimi oraya harcadım..

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ancak geriye kaldı son 2 kat 54. Kata geldik. Ama ben dahada fenalasiyordum artık ter akıyordu ve gözlerim kayiyordu. Sanırım icerdeki hava basıncı yüzünden havale geciriyordum. Ne felix'i duyuyordum nede bir başka sesi. Felix biseyler diyordu ancak ben duymuyordum. Sonunda asansör kapısı açıldı ve önümde sarı uzun saçlı bir cocuk diğer taraftara minho vardi. Fakat ben kendimi tutamıyordum. Hemen beni yere yatırdılar ve yüzüme su serptiler beni terasa çıkardılar ancak ise yaramiyordu ben en sonunda kendimi tutamadım ve gözlerimi kapadım...

...

Biliyorum kısa oldu ama malesef Simav haftam. Bu arada hepinize teşekkür ederim 1,9bin okuma almiiiis 😽😽🙉

Yarın belki yeni bölüm atarim dershanem uzun sürmezse. HAAA BU ARADA BEN ESKI 4KLIK HESABIMI GERII ALDIIIM..💪💪

neyse öptüm iyi okumalaaar.