Minho pov:
Uyandığımda jisung hala baygindi bende ellemedim ve aşağıya indim güzel bir kahvaltı hazırladım ve yaptım. Sonrada masayi topladım. Bu gün is yoktu o yüzden rahattım. Yukarı çıktım ve jisung yavaş yavaş gözlerini açıyordu.Jis: mi..nho
O kadar yorulmuski hala nefesi duzensizdi. Bu yüzden yanına yaklaştım ve ellerini çözdüm. Sonrada banyoya soktum ikimizi.
Min: sessiz ol banyo yaptıracağım.
Ses gelmeyince suyu ayarladım ve baygın gözlerle bakan jisung'u kucağıma aldım. Önce yavaşça sokmayı denedim ama jisung girmemek için omuzlarimi tutuyordu
Min: biraz omuzlarimida yikayayim seni
Jis: o-olmaz canım acıyor
Min: dün ayrılmak istemeseydin ve düzgünce konussaydik canın acimazdi.
Susmustu çünkü haklıydım. Yavaşça kendini saldı ve suya oturdu ufak bir inleme kaçırdı ağzından. Umursamadan yıkamaya devam ettim
Jis: minho yeter lütfen
Durdum ve havluyla sarıp kucağıma aldım. Altina dizlerine gelecek kadar sort gecirdim ve ustunede uzun tavşan fotoğraflı pijamasini giydirdim. Yatağa bıraktım ve saç kurutma makinesiyle saçlarını kuruttum.
Jis: uyuyabilirmiyim lütfen
Min: tabiki uyuyabilirsin bebegim
Alnına ufak bir öpücük konudurdum ve aşağıya inip onada küçük bir kahvaltı hazırladım. Sonrada odaya çıktım ve uyanmasını bekledim. Beklerken bilekleri dikkatimi çekti. Koşarak asagiya indim ve batikonla pamuk aldım.
Geldiğimde uyanmisti çünkü kalk.aya çalışıyordu. Her denediğinde ağzından küfür savuruyordu
Jis: hay sikiyim..
Min: tamam geldim ben yediririm.
Yanına oturdum ve kahvaltını yedirmeye başladım. Yedikten sonra kendini yatağa bıraktı bende bileklerini tutup pansuman yapmaya başladım ufledigim için canı acimiyordu. Bitirdikten sonra sargı beziyle bileklerini sardım. Ufak bir öpücük daha kondurup uyumasına izin verdim. Bende 2 gün is yerine gidemediğim için evden işlerimi halletmeye başladım. Baya iyi bir sunum hazırlamıştı jisung ama bunu insanlara sunamazdi yani bunu yapamayacağını biliyordum bu yüzden bu görevi felix'e verdim o yapacaktı bunu. Hemen felix'i aradim
Konusmalar:
Min: felix benim minho
Lix: enişte? Sen ne zaman geldin jisung en son ayrılcaz diye bas bas bagiriyordu
Min: yok biz hallettik o konuyu
Lix: neyse tamam sen ne için aradın?
Min: ya jisung harika bir sunum hazırlamış net bu parayı alırız ama bunu sunamaz bende sana bunun fotoğrafını atayim evde gecir. Sonrada sen sun
Lix: minho cok isterdim ama jisung benimle konuşmaz
Min: neden?
Lix: o çok çalıştı çünkü bunun için bizde hevesini yemek istemedik.
Min: ama felix o bunu yapamaz yani eğer yapamazsa çok büyük bir hisse kaybederiz.
Lix: peki minho bey
Telefonu kapattım ve felix'e projeyi yolladım. Jisung odanın kapisini çalınca gel dedim. İçeriye yavaş adımlarla girdi ve yatağa oturdu. Kısık gözlerle ve dağılmış saçlarıyla bana bakıyordu. Ben onu seviyordum ama o sanırım artık beni sevmiyor. Bacaklarıma pat patladım ve yavaş adımlarla kucağıma geldi kafasını omzuma koydu. Küçük bir sincap gibiydi.
Min: bebegim anlaştığımızi düşünüyorum
Jis: evet sevgilim
Sesi hala uykuluydu bu kadar mı uykusu vardi. Kafasını yavaşça kaldırdım ve saçlarını oksamaya başladım. Her oksadimda mayisiyordu. Yanaklarım çok tombuldu ve kizarmisti üstüne yatmaktan.
Jis: minnee hadi yatalım
Min: tamam gel
Yatağa oturdum ve onu zarif bir şekilde yatağa bıraktım. Sonrada üstünü örttüm ve kendimede pijama bulup giydim. Yatmamla birlikte hemen göğsüme soktu kafasını. Çok tatlı uyuyordu onun gibi birine sahip olduğum için çok şanslıyım.
...
Yola çıkacağımız için az yazdim ama çok istedi. Belki bunun 2. Bir kitabını çıkartırım. Emin değilim çok istenirse 2. Sezon geliiir. Hemde bol kaosluÖptüm baaay😽
Yorum yapıp oy vermeyi unutmayiiin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılık Meselesi
Actionjisung cömert ve diğer insanlara göre saf ama temiz bir insandı. Fakat babası tarafından asla sevilmeyen bir cocuktu. Hersey babasının onu satmasiyla başlamıştı Jisung:Lan! Bana bak dağ ayısı sana aşık falan oldum sanma döverim ha Minho:onu yatakta...