Takıntılık Meselesi

★²⁰

Jisung pov:
Sonunda bir haftalık tatilin sonuna gelmiştik. Ve ben gine otobüsle iş yerine gidiyordum. Çünkü minho beni bırakmayacağını söylemişti. Zaten her zaman aynı şey oluyordu ne olurdu biraksa sanki. Çok geçmeden durağa geldim ve oturdum. Otobüs gelince hemen bindim ve şirkette indim. İçeriye girince bir kız yanıma geldi ve bana minhonun beni çağırdığını söyledi. Koşarak minhonun olduğu kata merdivenlerle çıktım. Geldiğimde kapıyı çalarak nefes nefese içeri girdim.  Minho masada oturmuş biriyle konuşuyordu. Ama 40lı yaşlarında bir kadınla. Beni görünce hemen ayağa kalktı ve o kadın bana sarıldı

"Oğlum.."

Bu kelimeyi yıllar sonra başka bir kadından duymak garip gelmişti. Sasirdamda kadına karşılık verdim ve geri çekildiğinde gülümsedim. Ama ne olduğundan haberim yoktu. Meğersem bu kadın minhonun annesiymis. Anlattıklarına göre annesine bir kadınla evli tabi eski babası peşini bırakıyormuş ama bayan chen o adamı minhoya yaptıklarından dolayı bırakmış. Minhonun gay olmasını istemiştim dedi şaşırdım. O bana babam hetero derdi. Ama annesine lezbiyendi.

"Oğlum anlatsana biraz ne zamn tanıştınız?"

"Nerde gördünüz birbirinizi"

"İlk kim sevgili olmak istedi"

Çok soru soruyordu ancak yaşananları düzgünce anlattik ve baya şaşırdı. Haklıydı başka biri olsa oda aynı tepkiyi verirdi nede olsa babam beni bu adama satmıştı. Ancak annesi gayet tatlı bir kadindi. Şahsen ben sevmiştim burası onun sirketiymis sadece minhoya emanet etmiş.

Minho: ee anne sen ne için geldin buraya.

Lee chen: hiç oğlumu ziyarete geleyim dedim ama artık imi oglusum olmuş oldu.

Lee chen: pekte yakışıklıymissin jisung,ayrıca güzel bir fiziğe sahipsin ve özellikle bacakların ve beline hayran kaldım.

Jisung: ah efendim beni utandiriyorsunuz..

Lee chen: hiç modellik yaptın mı? Yoksa bu fizigi harcadılar mi..

Jisung; hayir efendim daha önce modellik yapmadim.

Lee chen: peki neden bizimle yapmıyorsun

Minho: öhm öhm annecim

Lee chen: ah küçük minhom kiskanmismi benim.

Annesi minhonun yanağını sıkıyordu ve çok tatlı duruyordu minho bende kikirtimi tutamadım ve ufak bir mirilti çıkarttım. Minho anında bana ölümcül bakışlar atıyordu. Hemen gülmeyi kestim ve annesinin karşısına oturdum.

Jisung: bayan chen bir şey sorabilirmiyim?..

Lee chen: tabiki dinliyorum Oğlum.

Jisung: bu şirket madem sizin.. neden onları kovmuyorsunuz.

Lee chen: kimleri açık konuşurmusun?

Jisung: minho neydi o çocuğun adı

Minho: woojin'i diyor anne

Lee chen: ah tabi ya onun kovamam çünkü bu şirketi zamanında minhonun babasıyla acmistik ve oda bir ortaktı halada öyle şerefsiz.. oda onun yeni karısıyla olan çocuğu o yüzden kovamiyorum.

Jisung: hmhm tamam peki efendim. Ben odama gideyim. Siz rahat rahat konuşun

Hemen odadan çıktım ve sağa dönüp kendi odama geldim içeriye girdiğimde felix vardi ve ağlıyordu. Hemen yanına oturdum ve ne olduğunu sordum ona.

Minho pov:
Jisung odadan çıkınca annemle kalmıştık odada. Jisung'u sevmez sanıyordum ama aksine onu sevdi. Bu beni mutlu ama jisung'un burda güvenliği olduğu soylenemezdi. Çünkü woojin pici burda olduğu sürece onu koruyamazdim. Çünkü elimden bisey gelmiyordu. Annem sözü girince ona baktım.