Takıntılık Meselesi

★²⁴(full smut)

Jisung pov:
Minho işlerle yanıma yaklaştı ve beni bağlamaya başladı çok sıkı bagliyordu bu adamdan cidden korkulur. Ben hala yalvariyordum ama minhodan çıt yoktu. Kameraya açtı ve benide yatağa yatırdı. Yalvarıp ağlıyordum ama ise yaramiyordu. Onun gözü bisey görmüyordu şuanda. Ve benjm bittigimin kanitiydi bu.

Jis: yalvarırım yapma minho

Min: Sana ne dedim ben minho değil.

Bu sefer eline kırbaç aldı ve vurmaya başladı. Her vurduğunda sanki bana uyarı veriyordu ama ne anlatmaya çalışıyor anlamadım.

Min: neymiş?!

Jis: ef-efendimmıssiniz.

Min: aferin.

Minho eline dildoyu aldı ve ben kivranmaya başladım belimi aşağı yukarı kaldiriyordum tutamasin diye. Nafile üstüme kütük gibi oturunca hareket edemedim. O ise biseyler ayarlıyordu sonra odadan cikti ve zincir alıp geri geldi. Ben napiyor diye bakıyordum ama bisey anlam veremedim. Sonra ağzımı bezle bağladı ve artık hiç bir şekilde konusamiyordum.

Jis: mmm

Min: sus

Yatağa çıkıp ufak bir zincir ucu cikartti ve zincirin ucunu oraya taktı mekanizma gibiydi. Sonra beni o zincirlere bağladı. Ve mekanizmayı çekince yukarı kalktim yani yerle teması kesmiştim. Bildiğiniz ucuyordum ama bagliydim sadece. Korkuyordum şuan ciddi anlamda korkuyordum. Perdeleride çekti ve elindeki dildoyla yanıma yaklaştı. Kamerayı yaklastirip havaya kaldırdı artık bedenim tamamen kameraya davetiye açıyordu. Ben cirpiniyordum ama nafile bisey olduğu yoktu sadece ben öyle saniyordum ellerimdeki ipler canımı acıtıyor ayaklarimdaki zincirler ve vücudumu saran zinciler can yakıyordu. Dildoyu ayarlayinca içime soktu ve ufak bir inilti bıraktım odaya.

Min: bu halinle bir tanrı gibisin.

Jis: mhmm

Min: daha çalıştıramadım hannie~ uslu dur babacıgin gelince halledecek.

Ağzımı açtı ve konuşmama izi verdi.

Jis: ne yani beni böyle mi bırakacaksın? Minnee~

Min: oh malesef evet çünkü gitmem gereken bir toplantı var ama dönünce halledecem

Jis: hayir minho yapma böyle bırakma beni lütfen lutfeen

Min: ya susarsın yada sokarım ağzına o bezi tekrar

Jis: sustum.

Minho içimdeki mekanizmayı çalıştırıp gitti evden. Şimdi tamamen yalnızdım. Fakat inlemelerim arasında nefes alamiyordum. Çok rahatsizdim. Bu zincirler beni zorluyordu. Minho kim bilir ne zaman gelecek.

Eve gelen giden yoktu sokaklar iyice sessizdi ama ev değildi çünkü ben hala inildiyordum. Daha doğrusu artık bayılacak duruma geliyordum ama bayilamiyordum içimdeki mekanizma her defasında çarpıyordu. Napti ki acaba psikopat herif.

Artık tamamen azdım ve sürekli minhonun ismiyle indildiyordum. Ve ihtiyaç duyuyordum ama eminim ki minho bana gerekeni vermeyecek. Çünkü ceza çekeceğim bugün. Neden çünkü ona hyung dedim. Hazretlerimiz hemende kirilsin. Ulan alt tarafı ukeyiz lan her şeyi biz çekiyoruz.

Evin kapısı açılma sesi geldi ve odaya biri girdi sanırım minhoydu çünkü sırıtıyordu. Siritmasi normalde ismiyle inildiyordum. Çözmedi beni içindekini çıkartmadi. Ve koltuğa oturdu.

Min: hmm hannie~ ismimle mi inildiyorsun

Jis: Ah min-minho

Min: iyiki kamera kurmuşum.