Jisung pov:
Uyandığımda hala odamdaydim ve olanlar aklıma gelince suçluluk hissim arttı. Neyseki odamdaki dolaba iki üç kiyafet koymuştum. Hemen rahat biseyler giydim ve telefonumu alacaktım ama almak istemedim. Odanın kilidini açtım ve panjürleri çektim. Tabikide herkez gelmişti. Minhonun odasına gidecektim ama o bugün gelmicekti. Çünkü izinliydi. Odama geri döndüğümde telefon çaldı ve açtımJis:buyrun lee şirketi
Lix: jisung?..
Jis:oh senmiydin,bende müşteri sandim
Lix:garip olucak ama.. Odama gelirmisin
Jis:peki efendim
Lix: hayir jis öyle soy-
Çoktan suratına telefonu kapattım ve bir aşağıya indim. Çünkü hepsinin odası oradaydı. Allahtan en aşağılara koymamışlar yoksa bu gerçekten işkence olurdu. Felix'in odasına geldim dağa doğrusu felix beyin odasına geldim. Kapıyı tiklattim ve gel sesini duydum.
Jis: beni çağırmistiniz efendim
Lix: yapma jis biz dostuz
Jis: üzgünüm bana verilen bilgilere göre siz benim patronumsunuz. Size bir arkadaş gibi davranamam.
Lix: hay sikeyim bilgilerini senin.
Jis: sizi dinliyorum.
Dedim ve onun karşısındaki sandalyeye oturdum.
Felix: bunları seungmine imzalat ve daha sonra şunları bangchan'a götür. Ve onları aldıktan sonra bilgisayara kopyala
Jis: peki efendim
Odasından çıktım ve etrafimda dönüp seungminin odasını arıyordum. Ve buldumda neyseki onun yanında bangchan vardi. Hemen kapıyı caldim ve önümde eğildim
Jis: merhaba efendim felix bey bunları size imzalatmami soyledi. Daha sonra gelip alicam
Seung: tamam imzalicam.. jisung dur!
Jis: buyrun?
Seung: bana bey deme biz arkadaşız jis lütfen kötü hissediyorum
Jis: aish bana verilen bilgilere göre size bey demem istendi ve öylede olmak zorunda efendim.
Seung: anladim cikabilirsin
Odasından çıktım bende istemiyordum öyle demek ama elimden bisey gelmiyordu. Bana verilen emirler böyleydi. Yapacak bisey yok.
Hemen bangchan'in odasına girdim ve odayı suzdum guzel bir zevki vardi. Kırmızı ve gri tonları vardi odada. Gayet güzel ışık alıyor ve güzel çiçekleri vardi. Hemen onunda saygı amaçlı eğildim.
Jis: merhaba efendim ben yeni asistaninizim.
Chan: tamamdır. Bu arada sen o gün ki çocuksun degilmi?
Jis: hangi gün efendim?
Chan: dün bu kademeye gelemeyen çocuk neydi ismin ya
Jis: jisung..Han jisung efendim
Chan: bende bangchan kısacası chande 33 yaşındayım ve avusturalyadan geldim.
Jis: bende 27 yaşındayım. Buraliyim. Ah birde felix bey bunu size yolladı imzalayacakmissiniz.
Chan: tamam jisung bana kahve getirirmisin.
Jis: peki efendim.
Zoruma gitti bana bas baya kahve getir demişti o soğuk ve boğuk sesiyle. Çok geçmeden getirdim önce onun kağıtlarını sonrada seungminin kağıtlarını alıp odama çıktım. Bilgisayardan kopyalamaya başladım. İki buçuk saat sonra bitti. Aslında hepimizin iş yerinde farklı telefonları vardi burada ayrı disarda ayrı kullaniyorduk. İş yerine ait olanı aldim ve jeonginden gelen mesajı gördüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılık Meselesi
Actionjisung cömert ve diğer insanlara göre saf ama temiz bir insandı. Fakat babası tarafından asla sevilmeyen bir cocuktu. Hersey babasının onu satmasiyla başlamıştı Jisung:Lan! Bana bak dağ ayısı sana aşık falan oldum sanma döverim ha Minho:onu yatakta...