Dediğim gibi buda full minho pov olacak umarım seversiniiz. Oy vermeyi unutmayın emek veriyorum. İyi okumalar.
Minho pov
Sabah altımda hissettiğim hareketlilikle uyandım ve dün gece olanlar aklıma geldi. Jisunga baktığımda hafif gözleri dolmuştu sanırım uyandığı için vucudu algiliyordu içinde oldugumu.Minho: jisung agliyormusun?
Jisung: çık...cikacakmisin içimden..
Hemen hatırlayıp yavaşça icinden çıktım. Sonrada ellerini ve ayaklarını çözdüm. Sanırım bir süre yuruyemeyecekti. Kucağıma alıp duşa soktum ikimizde birbirimize sarılarak duş aldık. Ama bu sefer birbirimizi severek. Bu sefer her şeyi severek ve isteyerek yapmıştık. Halbuki bu zoraki bir şeydi ancak alıştık işte. Jisungu duruladiktan sonra kucağıma alıp havluya sardim. Tekrar kucağıma alarak odaya getirdim ve onu giydirdim. Yatağa hafifçe bırakıp aşağıya indim. Kahvaltı hazırlayacaktım normalde hep jisung hazırlardi ama bu halde biraz zordu onun yürümesi. Aslında jisung ile olup olmama konusunda kararsızım. O benim gibi birini hak etmiyor sonuçta ona ilk basta neler yapmıştım. Eğer hala bana aşıksa neden olmasın.
Çoktan hazırladım ve yatak odasına geldim. Jisung uyanmış tavanı izliyordu gözlerinde hala uyku var ama kahvaltı önemliydi yemek yemesi lazım zaten cubuk gibi iyice çubuğa dönmesin. Hafif yanına yaklaştım ve yanağına masum bir öpücük kondurdum.
Minho: gunaydin meleğim..
Jisung: pek gunaymadin sevgilim ama neyseeee.
Minho: gine ne yaptım jisung. Üzdüm mu seni??
Jisung: hayir bebeğim öyle değil. Dün akşam diyorum. Yaşadıklarımız diyorum.
Minho: PUHABSJJSS jisung varye kendini görmen lazımdı çok komiktin. Ama çokta güzeldin
Jisung: minho canım iyi hoşta ben yürüyemiyorum. Öyle bir sorun var?
Minho: benim Kaslı kollarim boşuna mı bebegiiim.
Jisung: iyi o zaman göster marifetlerini
Jisung'u kucağıma aldım ve aşağıya indik birlikte,kahvaltı sofarsini hazır görünce mutlu olmuştu. Hemen yerine koyup bende oturdum karşısına. Güzelce kahvaltı yapmaya başlamıştı. Bir yandan tabaktakiler bitsin diye tehdit ediyordum onu. Korkunca çok tatlı oluyor. Jisung her haliyle tatlı ve guzel bir çocuktu. Her kızın isteyeceği bir fizigi vardi. Gerçekten her insan hayran kalırdı ona. Kim bilir babasını merak ediyormudur? Bence etmiyordur. Zaten aşağılık herifi öyle bırakıp gitmiştik. Ne olduğunu bile hatırlamıyordur. Gerek bile yok ona
Jisung: sevgilim yeter yiyemeyecegim.
Minho: o zaman akşam bol bol yiyeceksin. Anlaştık mı
Jisung: Anlasstiiikkkk
Minho: o zaman ben ise kaçıyorum.
Jisung: ne yani gidiyormusun? Beni bırakıp gidiyormusun
Minho: bebegim biliyorsun gitmem gerek orada birinin işleri düzene sokması lazım.
Jisung: pekii o zaman akşam sarılarak uyiicaaz. Mümkünse sikişsiz bir gece olsun
Minho: tamam sarılarak uyuruz. Hadi bebegim öptüm
Eve görevli yerleştirdim ona olan biteni anlattım ve jisunga yardım etmesini söyledim. Jisungu koltuğa bırakıp evden çıktım. Şirkete doğru suruyordum arabayı o sırada yolun ortasında bir kutu duruyordu. Arabadan inip yanına yaklaştım ve kutuyu aldim. Arabaya bindiğimde tam gaz şirkete sürdüm arabayı. Kutunun içinde me vardi acaba ceset falan mi?! Yoksa ölü böcek falan mi? Belkide kedidir. Kutuyu açtım ve içinden 3 adet kedi çıktı. Çok kucuklerdi. Hasta olmasınlar diye onlarida kendi odama soktum. Ve sıcacık odada onlarla birlikte geçirdim günümü. Soonie,doongie ve dori olsun. Jisung hep kedi istiyordu ve isimlerinde seçmişti. O yüzden bunları koydum. Fakat vakit kaybetmeden işime döndüm. Uzun bir evrak vardi elimde. Sanırsam rakip şirketin planları vardi. Asistanimi arasam iyi olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılık Meselesi
Actionjisung cömert ve diğer insanlara göre saf ama temiz bir insandı. Fakat babası tarafından asla sevilmeyen bir cocuktu. Hersey babasının onu satmasiyla başlamıştı Jisung:Lan! Bana bak dağ ayısı sana aşık falan oldum sanma döverim ha Minho:onu yatakta...