Işıklarda durmuş yeşilin yanmasını beklerken sol yanımda bir ağrı hissettim. Gözlerim kararmış, yere düştüğümü başıma koşan insanların telaşıyla fark ettim. "Ambulans" diyordu biri. "Acil'i aradınız mı?"
Beyaz bir araba çarpmış. Yola ben mi erken adım attım, o mu durması gereken yerde gaza bastı bilmiyorum.
Müthiş bir acıydı. Beş gün hastanede yattım. Ama hiçbir şey, bu bile, içimi unutulmak kadar acıtmamıştı.
Yaradanın bile beni unuttuğu şu dünyada kendi kendime var olmak için bir karar aldım;
Çalışmak!
Çünkü biliyorum ki ben işimle var olacağım. Öyle gel geç işler değil kastettiğim. Dedektiflik!
Belki de tek nefes alma sebebim. Evet Cahit'le beraber çok şey değişti. Onsuz bocaladığım anlar oldu. Kendime kızdığım, yanlış adımlar attığım...
Ama kendi başıma kalınca beni neyin iyi edeceğini de gördüm. Spor, zindelik, çeviklik, belki yaşımdan beklenmeyecek bir performans vaat edemem ama beynim, deneyimlerim iddia ediyorum bugün en güvendiğiniz ajanlarınıza taş çıkartır.
Yakın mesafe savunma teknikleri de bildiğimi anımsatmak isterim. Silah da kullanabiliyorum.
Alkolü de azalttım. Sigara. Para için değil, gerçekten! Hayata bağlanmak için bir şans istiyorum.

YOU ARE READING
ZAMANSIZ
General FictionIşıklarda durmuş yeşilin yanmasını beklerken bir anda ilham geldi. "59 dakika" severlerin gözbebeği Neriman Ateş muhteşem bir macerayla geri dönmeliydi. İlk cümle, ilk paragraf derken eve geçip heyecanla yazdım eskizlerini. Sonrası hikayemi tamamla...