Söz vermiş ama. Biraz da sıkı sıkıya tembih edilmiş anlaşılan. Onun için devamı gelmedi.
Kötü bir şey olmadığının sinyalini almıştık en azından. Ben de üstelemedim.
Bebek'te bir adres tarif etti.
Eski, metruk bir apartman. Girerken rutubet kokanlardan... Saçları düz taranmış, takım elbiseli bir kız karşıladı beni, "Yalnız Neriman gelsin" demişler.
Mahir'in içine sinmedi ama İsmail yemin billah edince razı geldi o da.
Uzun loş bir koridordan geçtik. "Sizi toplantı odasında bekliyorlar" dedi genç kız. Yüzünü net görmediğim bir kadın oturuyordu masada.
"İş arıyormuşsun" dedi inanılmaz tanıdığım bir ses. Tanıdım tanımasına ama ihtimal veremedim.
Şeniz!
"Çok korkuttum seni!" dedi. "Üzdüm belki." Aynı anda ayağa kalktı gelip yanıma sarılmak için.
Sıkı sıkıya yanaklarımı tuttu. Buğulu buğuluydu gözleri. "Emin olmam gereken şeyler vardı" dedi.
"Dur" dedi sonra. "Konuşacaklarımız uzun. Çay kahve alalım önce." Oturmam için işaret etti.
Cahit de yapardı böyle numaralar. Ama pek bir şey anlamadım. Yani o an. Sonra uzun uzadıya anlattı...
Çok sevinmiş iş aradığımı duyunca. İlk başvurduğum kadın söylemiş "Neriman Hanım iş bakıyor" diye.
"Uzun süre takipteydim zaten" dedi. Çok da istiyormuş yollarımızın kesişmesini, kendisi de bizim işleri yapıyormuş. Dönmüş meğer çoktan.
YOU ARE READING
ZAMANSIZ
General FictionIşıklarda durmuş yeşilin yanmasını beklerken bir anda ilham geldi. "59 dakika" severlerin gözbebeği Neriman Ateş muhteşem bir macerayla geri dönmeliydi. İlk cümle, ilk paragraf derken eve geçip heyecanla yazdım eskizlerini. Sonrası hikayemi tamamla...