Zamansız, NAGD - 03 Bistro

14 1 0
                                    

Geçen bir kadın aradı. Referanslarımı sordu anlatsam tanır gibi. Anlattım. "Olur bu iş" derken teşekkür etti.

Sözüm ona çok kıymetliymişim, yormak istemezmiş beni basit dertleriyle. Haspam!

"Çok mu kart geliyorum cidden?" diyorum bazen, bir para da istemiyorum ama kimseye beğendiremedim kendimi.

Adnan mutlu bu durumdan. Aksi beklenmez ya zaten! "Çalışıp ne yapacaksın?" diyor. "Bela alma başına!"

Kendi çoktan girdi emekli amca moduna. Kulübü kapattı. Keyfince geziyor. Ben de peşinde.

Hazıra dağ dayanmıyor tabii!

Limonlu bir makarnası vardı. Bir akşam ondan yiyelim dedim. "Ben de enginar yaparım". Girip mutfağa uğraşamazmış! Dışarıya çıktık yine.

Hep gittiğimiz bir yer var oraya. Çocuklar etrafımızda...

Her biri ayrı telde. Biri evlenmiş sevincini paylaşır, biri süslü methiyeler, biri işten yakınır... Hepsi pırlanta ama! Efendi, saygılı.

İsmail geldi bir ara. Şişhane'den tanırız, bir iki yıldır da burada.

"Abla" dedi, gözüyle karşıki masayı göstererek. "Burada ne film dönüyor anlayamazsın. 3 saat oldu hepsi geleli, doğru dürüst bir şey de yemiyorlar!"

"Hah" dedi Adnan. "Buldun yeni uğraşını!"

Hemen her akşam gördüğümüz bir masa.. Yaşlı bir adam, birkaç mal tipli kadın. Bir tipsiz tellal. Kızlar kendi havasında. Önlerinde bir iki boş tabak. Yerli yersiz kahkahalar. Adamlarda puro.

Gülüp geçtik.

ZAMANSIZWhere stories live. Discover now