Akşam 6 gibi kafeye gittim. Taziye için.
Biraz da görmek istedim ortamı.
Ekip tabii mutsuz. Yönetim cenaze dinlememiş. Hepsi vazife peşinde. "Sizin için geldim" dedim.
Özkan bir kahve getirdi. Ayaküstü birkaç cümle.
Malum masa da gelmiş.
Adamlar aynı, kadınlar değişmiş. Uzak bir köşe seçtim. Görünmeden gözleyebileceğim.
Bir torba dikkatimi çekti bir ara. Bir şampuan şişesi çıkardı adam içinden.
Yaşlı olan.
Garson kıza uzattı. Şişe bar tarafına bir gidip geldi. Adamın elinde büyüteç...
Işıl geldi sonra yanıma. Teşrifatçı. Bilip de sebebimi dikkat dağıtmak istemiş gibi.
Turizm otelcilik bitirmiş, onu anlattı. Yemeklerden dem vurdu. "Ben olsam burada kahve içmem" dedi sesini alçaltarak. Komik kız!
Gözümden kaçmadı ihtiyarla yakınlığı, yazdım aklıma.
"İsmail" dedim sonra. "Bulundu mu kim yapmış?" "Yok" dedi kalkarken.
"Gören, duyan, belki bir kamera?"
"Yok" dedi bir kez daha. Üstelemedim.
Kahvemi bitirip çıktım.

YOU ARE READING
ZAMANSIZ
Fiction généraleIşıklarda durmuş yeşilin yanmasını beklerken bir anda ilham geldi. "59 dakika" severlerin gözbebeği Neriman Ateş muhteşem bir macerayla geri dönmeliydi. İlk cümle, ilk paragraf derken eve geçip heyecanla yazdım eskizlerini. Sonrası hikayemi tamamla...