Kolaçan işleri umduğum gibi gitmedi mesela.
İsmail'in adresini bulamadım. Personel kayıt defteri filan vardır diyordum kafede ama "Çıkmadı" dedi Fahir.
Yakayı ele vermeyelim diye zorlamadım.
Esmer adamıysa ben bulamadım. Buldum da verimli olmadı diyelim. Şu tipsizi!
Bir akşam tam aynı saatte çıktık, peşine düşeceğim; "Nereye?" dedi Adnan.
Mecburen "eve"!
Ertesi gün bindiği taksiye ulaştım. Levazım'da bir rezidans tarif etti.
Gidip baktım ama giremedim dairesine. Güvenlik, resepsiyon, lobide oyalanıp çıktım.
Öte yandan bir takım kurma fikri vardı aklımda.
Başta bilgileri koordine edecek bir beyin.
Anlarsın, Fahir yalnız sağlam bir kulak olacaktı içeride. Duyduklarını süzüp yön vermekse başka bir meziyet.
Aslı geldi aklıma. Adli tıpta dosya işlerini yapan komşu kızı. Pangaltı'daki. Seneler seneleri getirip çoktan kopmuştu bağımız. Emin olamadım.
Biraz daha dişli biri lazımdı. Söz geçirebilen, cevval...
Şeniz gibi!
Bir de hafif meşrep bir kıza ihtiyacım vardı. Hafif ama zeki. Tuttuğunu koparan. Adamların masasına konuk gidecek ama bizi riske atmayacak kadar zeki!
Birkaç not tutup yattım.
YOU ARE READING
ZAMANSIZ
General FictionIşıklarda durmuş yeşilin yanmasını beklerken bir anda ilham geldi. "59 dakika" severlerin gözbebeği Neriman Ateş muhteşem bir macerayla geri dönmeliydi. İlk cümle, ilk paragraf derken eve geçip heyecanla yazdım eskizlerini. Sonrası hikayemi tamamla...