7.Bölüm

1.1K 64 1
                                        

Stadyumdaydık. Clup Brugge ile oynanacak hazırlık maçı günü sonunda gelmişti. Takım bir hafta boyunca sıkı bir antrenman yapmıştı.

Üç gün çift idman yapmışlardı ama antrenman ve idmanlardan kalan zamanları da fitness salonunda harcamışlardı.

Bu bir haftalık süreçte Yiğit'le pek bir iletişimim olmamıştı. Sadece antrenmandan antrenmana görüşmüştük.

Zorunda olmadıkça da birbirimize selam bile vermemiştik.

Ama bunu isteyen bizzat kendisiydi. O yüzden, Yiğit'in istediği olacaktı. Gerekmedikçe bir iletişimimiz olmayacaktı.

Maç kadrosunda ilk 11 de başlamamıştı. Yedeklerdeydi. Kafasının dolu olduğunu büyük bir çoğunluk fark etmişti.

Kendisini bu kadar kaybetmesinin sebebini oldukça merak etsem de, iş ilişkisi iletişiminde olmak zorundaydım.

Emir abi anladığım kadarıyla ne olduğunu biliyordu ama o da bir şey demiyordu.

Bunu düşünmeyi daha sonraya erteledim ve sahaya çıkan oyuncularımızı izlemeye başladım.

İlk 11'de sırasıyla;
Güney abi, Emir abi, Cihan abi, Alper Umut, Deniz Yıldır, Selim Kıran, Albert Alvin, Raphael Chase, Dnokue, Hakan Kaya ve Alican Şeker'di.

Güney abi kaledeydi, Cihan abi ve Alper Umut stoperdeydi, Emir abi forvetteydi, Deniz, Selim ve Alican orta sahadaydı, Raphael Chase sol kanat, Dnokue sağ kanat, Albert Alvin sağ bek ve son olarak da Hakan abi sol bekteydi.

*****

Maçın başlamasının üzerinden yaklaşık 10 dakika kadar geçmişti. Bizimkiler topla daha çok buluşmuştu. İsabetli 3 şut çekmiştik ama onların uzun boylu kalecisi şutları geri göndermişti.

Yedek kulübesinde tercüman olarak oturuyordum. 5 koltuk yanımda Yiğit oturuyordu. Pür dikkat oyunu izliyordu o da herkes gibi. Özgür hoca ayakta, elleri cebinde bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordu.

Açıkçası objektif olmak gerekirse, bu kadar sıkı çalışan bir kulüp karşısında pek bir şansı yoktu, Clup Brugge'in.

Sahaya çıktığımızda çarşı taraftar grubu bizi burada da karşılamıştı ve moral alkışı yapmıştı. Oyuncularımızın motivasyon açısından daha da yükseldiğini görebiliyordum.

Tekrar oyunu izlemeye döndüğümde 20. Dakikaya girmiştik bile. Durum 0-0'dı. Emir abi forvette tek başına duruyordu ve top ayağına çok fazla gelmiyordu.

Albert ayağına gelen topu aynı hizasında duran Raphael'e pasladığında, Raphael önündeki oyuncuyu çalımıyla şaşırtıp topu Emir abinin ayağına paslamıştı. Emir abi ayağına gelen topu tutup şut çekmişti.

Heyecanla yerimde dikeldiğimde topun çok az bir farkla direğin üzerinden geçtiğini görmüştüm. Elimi koltuğun kenarına vurup tekrardan arkama yaslandım.

Gözüm Yiğit'e takıldığında kollarını göğsünde birleştirmiş, kısık gözlerle maçı izliyordu. Tekrardan önüme dönüp ben de izlemeye devam ettim.

30. Dakikaya girmiştik ki karşı takımın ceza sahasında oluşan hareketlilikle oraya kilitlendim.

Dnokue yerde yatıyordu. Bizim oyuncularımızdan itiraz sesleri yükselirken, Özgür hoca yanına Raphael ve Albert'i çağırınca oturduğum yerden kalkıp yanına gittim.

Hoca bana baktı ve birkaç taktik verdi. Ben de yanımıza gelen oyunculara çeviriyi yaptım. Hoca birkaç şey daha söyledi ve ben de hepsini çevirdim. Oyuncular tekrar yerlerine dönerken ben de gitmek için adımlamıştım ki, hocanın söylemiyle durmak zorunda kaldım.

TRANSFER 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin