16.Bölüm

532 41 10
                                    

"Bundan da al!" Yiğit'in sürekli tabağımı doldurma çabasını, şaşkın gözlerle izliyordum.

"Tamam oğlum, yeter! Sıkma kızı!" Berat abinin Yiğit'e kızmasıyla, Yiğit abisine döndü.

"Abi, bir şey yemedi ki daha!" Şaşkın bakışlarım yüzüne çıktı bu defa.

"Bir şey yemedim mi? Ben, hayatımda bu kadar kahvaltı yapmamıştım!" Yiğit bana döndü. Dirseklerini masanın üstüne koyup, bana bakmaya başladı.

Bakışlarının bu kadar güzel olmasının sebebi neydi ki?

"Ne güzel oldu işte!" Dedi ve göz kırptı. Boğazımı temizledim. Abisinin yanındaydık ve Yiğit gram çekinmeden beni utandırıyordu.

"Yiğit, karışma kıza! Sen kendi yemeğini ye. Yabancı yer mi? Canı ne zaman isterse, yer!" Berat abinin de Yiğit'ten aşağı kalır yanı yoktu. Abi-kardeş beni utandırıyorlardı. Mahcup bir şekilde gülümsedim.

"Teşekkür ederim, Berat abi!" Ona abi diyordum. Çünkü tanışmamızda ona, bey dediğim için beni azarlamıştı. O kadar samimi bir insandı ki, şaşırmıştım.

Yiğit ne kadar soğuksa, abisi o kadar samimiydi.

"Teşekkür etme, abisi!" Dedi ve göz kırptı. Çayımdan bir yudum aldım. Bardağı geri masaya bıraktım ve Yiğit'e baktım. Onun da bakışları bendeydi.

Sandalyesine yaslanmış, rahat bir şekilde oturuyordu. Ama gözleri bendeydi.

"Doyduysan, kalkalım artık!" Gözlerini gözlerimden ayırmadı.

"Daha doymadım. Biraz daha duralım, doyarsam kalkarız! Gerçi nasıl doyacaksam? İzledikçe izleyesi geliyor insanın!" Söylediği şeyi duyar duymaz yutkundum. Dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. Şaka gibiydi ama gerçekti. Beni utandırmak için vardı resmen. Abisinin yanında hem de.

"Ne diyorsun oğlum?" Berat abinin anlamsız sorusula, gözlerimi kaçırdım.

"Bir şey yok abi! Biz kalkalım. Sen buradasın zaten. Bir şey olursa beni ararsın. Telefonum Bade'de olur!" Göz göze geldik tekrar.

"Tamam abim, dikkatli olun!" Berat abinin yüzünde anlamsız bir gülümseme vardı. Aslında oldukça anlamlıydı. Ayağa kalktım. Salondan hep beraber çıkmıştık. Kapının önüne geldiğimizde Yiğit, abisine sıkıca sarıldı. Berat abi de ona sarılmıştı.

"Geldiğin için teşekkürler, Bade! Tanıştığıma çok memnun oldum." Berat abinin uzattığı elini tutup hafifçe sıktım.

"Asıl ben teşekkür ederim. Ben de çok memnun oldum, Berat abi!" Gülümsedik birbirimize.

"Ben daha buralardayım. Tekrar bekliyorum. Böyle olmadı!" Dediğinde gülümsemem büyüdü.

"Mutlaka, abi. Görüşelim!" Kafasıyla onayladı beni.  

O içeriye geçerken, biz de arkamızı dönüp ilerlemeye başladık.

*****

"Abinin geldiğini neden söylemedin?" Sorum karşısında bana baktı.

"Sormadın ki!" Gülümseyerek konuşuyordu. Ve haklıydı. Sormamıştım.

"Olsun! Yine de söyleyebilirdin!" Sesim, mızmız çıkmıştı biraz. Gülümsemesi büyürken, bana göz kırptı.

"Bir dahakine beraber karşılamaya gideriz!" Dalga geçse de, beraber demesi güzeldi. Güzel hissettirmişti.

"Bakacaz artık!" Dedim ben de gülümseyerek.

"Özgür hoca da tanır abimi. Emir abi ve Cihan abiyle arkadaşlar zaten!" Dediğinde kafamla onayladım.

"Anladım. Ne zamandan beri Emir abilerle tanışıyor?" Dedim çatık kaşlarla.

TRANSFER 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin