13.Bölüm

793 38 13
                                    

Hayatımda, verdiğim kararlardan pişman olduğum anlar, bir elin parmağını geçmemiştir. Hatalarından ders çıkartan biriydim. Bu hep böyleydi hepte böyle olmaya devam edecekti.

Bir karar verirken, ya pişman olmayacaktım ya da o kararı vermeyecektim.

Bugün, havuzun ucunda otururken, düşünemem gereken şey bunlar olmamalıydı. Ben bu düşünceleri arkamda bırakmıştım. Bırakmak zorundaydım.

İzmir'de aileme en uzak kalacak noktada bulduğum bungalovda kalıyordum. Annemlerin burada olduğumdan haberleri yoktu.

İlk geldiğim gün onlarda kalmıştım. Sonra da işlerim var diyerek buraya gelmiştim. Aslında bir nevi kaçmıştım. Bugün buradaki 6. günüm dolacaktı.

Kimseyle konuşup görüşmemiştim. Eslem'le bile sadece bir kere görüşmüştüm. Kafamı dinlemek için gelmiştim, öyle de yapıyordum.

O gece, o konuşmadan sonra bazı şeyleri artık kaldıramadığımı fark etmiştim. Direkt eve gidip birkaç parça kıyafetle birlikte, İzmir'e gitmek için yola çıkmıştım.

Geldiğim ilk gün tüm günümü ailemle geçirmiştim. Daha sonra da bulduğum bir bungalovdan kendime yer ayarlamıştım. Bu süreçte tabii telefonum asla susmamıştı.

Emir abi, Cihan abi, Alican, Alper, Furkan, Nisa, Eslem, numaramı Emir abiden alan Eda abla, Cihan abinin eşi Nil abla... Hiçbirinin telefonuna cevap verecek gücü kendimde bulamamıştım. Ben de Eslem'e kısaca iyi olduğumu, tatilde olduğumu söylemiştim. Deniz aramıştı birkaç defa. Açmayacağımı anladığında da mesaj atmıştı. İstanbul'a döndüğümde buluşacaktım.

Ona gelecek olursak, bu süreçte ne mesaj atmıştı ne de aramıştı. Ben de ondan gelecek herhangi bir haberi duymaktan itinayla kaçmıştım.

"Bade Hanım!" Yanıma gelip bana seslenen garsona hafifçe gülümsedim.

"Efendim?" Adı Bahar'dı. Sağ olsun buraya geldiğimden beri benimle ilgileniyordu.

"Esmeye başladı. İçeriye geçin artık isterseniz!" Dediğinde başımla onayladım. Elbiseme dikkat ederek, bacaklarını sudan çıkarttım. Ayağa kalktığımda yerde duran sandaletlerimi almak için tekrar eğildim.

Sandaletlerimi aldıktan sonra doğruldum ve Bahar'a selam verip çimlerin üstünden yürümeye başladım.

Bir süre kafamı dinlemek gerçekten çok iyi gelmişti. Bu yaz tatil yapamamıştım adam akıllı. Yazın son ayındaydık.

Bugün lig maçları başlamıştı. Gelecek hafta cumartesi de Beşiktaş'ın maçı vardı. Takım kamplarını çok güzel bir şekilde geçirmişti. Özgür hoca ağızlarından girip burunlarından çıkmıştı. Umarım ki güzel bir sezon geçirirdik.

Menajerlik meselesine kafamda son versemde, imzaladığım sözleşmenin ber bir detayını hatırlıyordum. Tek taraflı bir fesih sonucunda, fes eden tarafın, yüklü miktarda tazminat ödemesi gerekiyordu. Eğer iki tarafta fes ederse, kimsenin kimseden bir talebi olmazdı.

İstanbul'a ne zaman dönerim bilmiyorum ama içimden bir ses o zamanın çok uzak olmadığını söylüyor.

*****

Gözlerimi, kapımın alacaklı gibi çalınmasıyla açtım. Korkuyla yerimden fırladım. Hatta üstümdeki örtüye takılıp, az kalsın yeri boyluyordum.

Merdivenlerden apar topar indim ve koşarak kapıya geldim.

Kapıyı açtığım gibi derin bir nefes aldım. Karşımdaki kişi, görmeyi en son beklediğim kişiydi belki de.

Kimsenin burada olduğumdan haberi yoktu. Hiç kimsenin haberi yoktu. Ama karşımdaki adam, benim burada olduğumu biliyordu.

"Bade?" Yiğit'in çaresizlik kokan sesiyle birlikte yutkundum. Daha yeni uyanmıştım ve sabahın erken saatinde, gördüğüm ilk insanın Yiğit olması, bana günümün pek güzel geçmeyeceğini gösteriyordu.

TRANSFER 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin