5.Bölüm

1K 46 6
                                    

Kollarım göğsümde bağlı bir şekilde, karşımdaki adamı dinliyordum. Yanımda duran adamı ise şu an pek düşünmek istemiyordum.

22 yıldır, annemden babamdan yemediğim azarı, Yiğit yüzünden yiyordum.

Derin bir nefes aldım. Kafamı sürekli olumlu anlamda sallıyordum. Ne yazık ki Adil Bey haklıydı.

Bu adam benim sorumluluğumdaydı. Şimdi ise spor kanallarında, arkadaşlarıyla birlikteydi. Daha çok Yiğit'in üzerinde duruyorlardı. Çünkü takıma daha yeni gelmişti ve gelir gelmez de böyle bir skandala karışması iyi bir şey değildi.

"Sen bu adama sahip çıkmalıydın Bade! Nasıl olur da gitmesine göz yumarsın?" Kaşlarım çatılırken, kollarımı çözdüm.

"Beni-" Adil Bey elini kaldırarak beni susturmuştu. Sinirle ellerimi yumruk yaptım.

"Bahane dinlemiycem. Diğerlerinin menajerleriyle de görüştüm bunu. Hepsi de bahane üzerine bahane. Bari sen yapma. Bu işi temize çekin. Derhal!" Sözünü bitirmişti. Konuşmama dahi izin vermemişti.

Sinirle Yiğit'e kısa bir bakış attım. Onun da bakışları bendeydi. Onu sallamadım ve arkamı dönerek odadan dışarıya çıktım. Arkamdan kapı kapanmamıştı.

Hızlı adımlarla merdivenleri inmeye başladım. Dinlenme odasının önünden geçerken, konuşma seslerini duyuyordum. Emir abi kaptan olarak içlerinden geçiyordu belli ki, Alper Umut, Alican, Fırat ve Furkan'ın. Hakkıydı da.

Adımlarım durdu. Yanımda kalan odaya girdim hızla. Bakışların çoğu bana dönünce boğazımı temizledim.

"Bade?" Cihan abinin sorgulayıcı sesiyle ona baktım.

"Emir abi, senden ricam Yiğit'i de bir güzel uyarır mısın? Ben başına açtığı işi temizlemeye gidiyorum!" Emir abiye dönüp konuşunca, gergin bir şekilde bana bakmaya başladı.

"Hallederim abicim. Sen de dikkat et." Dediğinde başımla onayladım onu.

Girdiğim gibi geri çıktım odadan. Çarptığım bedenle adımlarım durmuştu. Kim olduğunu tahmin ediyordum. Ondan iki adım uzaklaşıp kafamı kaldırdım ve yüzüne baktım.

Tahmin ettiğim gibi Yiğit'ti. Gözlerinde mahcubiyet aradım ama yoktu. Dümdüz bir suratla bana bakmayı sürdürüyordu. Yeşil gözlerini kısmıştı ve dudakları çok azıcık aralıktı. Alayla güldüm ve yanından uzaklaştım.

Binayı terk ettim. Tesisin bahçesine çıktığımda durdum birkaç saniye. Derin bir nefes aldım ve yürümeye devam ettim.

Arabamın yanına geldiğimde çantadan anahtarı çıkarttım ve kapıyı açıp arabaya girdim. Koltuğa oturduktan sonra da kapıyı kapattım.

Ellerim direksiyonu sıkarken, alnımı ellerimin üzerine koydum. Gözlerimi kapatıp birkaç saniye düşünmeye başladım.

Ne yapacaktım ben? Menajerlik hakkında hiçbir bilgim yoktu. Bu işi en başından kabul etmem hataydı. Yapamayacaktım sanırım. Bunun sebebi ne Yiğit'ti ne de bir başkası. Bunun sebebi bendim.

Ben hiçbir bilgimin olmadığı bir işe girmiştim. Ne yapmam gerekiyordu mesela şu an? Nasıl Yiğit'i temize çekebilirdim ki?

Sinirlerim bozulmuştu iyice. Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. Kafamı kaldırdım ve burnumu çekip arkama yaslandım. Dümdüz karşıya bakarken, ellerimle gözlerimi sildim. Derin bir nefes daha aldım ve arabayı çalıştırdım.

Camları açtım ve içeriye biraz hava girmesini sağladım. Öncelikle sakin olmalıydım.

Tesislerden uzaklaştıktan sonra trafiğe girmiştim ama bu durumu umursamadım. Parmaklarım direksiyonda ritim tutarken düşünüyordum.

TRANSFER 6 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin