Sabah kalkıp San ile birlikte şirkete gelmiştim. Normalde Chris'in de olmasını bekliyordum ama bizden önce gitmişti. En azından güne iyi bir haberle başlamıştım. San farklılık olsun diye arabayı bahçedeki otoparka bırakmıştı. Araçtan inip ilerlediğimde insanlar bize garip tavırlarla bakıyordu. Şirketten içeri girdiğimde de aynı şekilde baktıklarını fark etmiştim. Üzerimde mi bir şey vardı yoksa tipim mi düzgün değildi anlayamıyordum. San da ardımdan gelmesiyle etraftaki bakışlardan rahatsız olmuş olacak ki kaşlarını çatmıştı "Neye bakıyorsunuz? Herkes işinin başına dönsün" Birlikte odaya girince kapıyı kapattım. Hala olayın şaşkınlığındaydım, ceketimi çıkarıp astım "Ben kahveni getireyim" Odadan çıkıp hızlıca mutfağa girmemle bize neden böyle baktıklarını düşünmeden duramamıştım. Kahve makinesini ayarlayıp düğmeye bastım, Seonghwa yanıma gelmişti "Günaydın Woo biz sabah bir şey duyduk" Aklıma gece yaşanan şeyler gelince durumu anlamıştım "San ile sevgili olmam olayı mı?" Seonghwa dediğimi başıyla onaylaıp gülümsedi. Bu yalana bir kere başlamıştık, devam ettirmem gerek diye düşünüyordum "Şirkette pek yakın olmasakta evet çıkıyoruz" Ne diyeceğini bilememiş gibiydi yine de yüzündeki tatlı ifadeyi bozmamıştı "Umarım ikiniz için iyi bir ilişki olur" Gülümseyerek karşılık verdim, zaman kaybetmeden kahveyi alıp çıkmıştım.
Akşama kadar bir ton dosya ile uğraşmıştık. San şirket grafiklerini deli gibi sürekli takip ediyordu. Mükemmeliyetçi bir kişiliği olduğu için düşüş olduğu zamanlar, benim bile başımın etini yediği oluyordu. Bugün odaya giren herkes bizi süzüp öyle gidiyordu, sanki gelen geçenin ortasında öpüşecektik. Aslında hayal edince bu fikir cazip geliyordu. Her neyse yinede insanları anlamak zordu. İşimiz bittiğinden eşyalarımızı toparlamıştık, aklıma Seonghwa'ya dediğim şey geldiğinden duraksadım "Şey San sabah Seonghwa hyung ile karşılaştım, şirkettekiler sevgili konusunu öğrenmiş, bana sordu böyle mi diye bende evet dedim" Hepsi Chris piçi yüzünden olmuştu, ne güzel sadece ona karşı öyle davranacaktık, şimdi herkes biliyordu. San bana doğru baktı "Problem değil, bir kaç gün böyle devam eder sonra işlerine bakarlar" Başımı olumlu şekilde salladım. Odadan çıktığımız gibi sadece yere doğru bakıyordım. Asansör düğmesine bastım, artık San yanımda olduğu sürece binmekten korkmuyordum. Asansör geldiği gibi bindim. Ardından San da binip giriş katı düğmesine basmıştı "Aşağı inince elimi tut, kalabalık olduğu için çıkamayız, bu saat herkesin çıkış zamanı olduğundan sıkıntı bide sevgili mevzusu için" Asansör açıldığı gibi el ele tutuşmuştuk. Cidden şirketin girişini ilk kez bu kadar kalabalık görüyordum. Hızlıca ilerlerken etraftakiler de çift görmemiş gibi bize bakıyordu. Herkesten farklı olmak hoş görünse de gözleriyle taciz etmeleri fazlasıyla rahatsız ediciydi. Bahçeye çıkınca derin bir nefes aldım. Arabanın yanına gidince San benim kapımı açmıştı. Bu tip ufak centilmenlikleri sevdiğimden gülümsedim "Teşekkürler" Arabaya binip kemerimi taktım. San'ın da binmesiyle aracı çalıştırmıştı.
___________________________________
İŞ YOK TROL VAR (KEŞKE)
Jongho veledi:
Siz Wooyoung ile
ne zamandan beri
sevgilisiniz??? (21.55)Hongjoong:
Bence büyük fakee
(21.55)Seonghwa hyung:
Woo ile karşılaşınca
Sevgiliyiz dedi ama
detaylı sormadım
(21.56)San:
Sevgili değiliz (21.56)Jongho veledi:
Bipolar mısınız?!
(21.56)Hongjoong:
Ben demiştim
(21.56)Seonghwa:
Chris neden böyle
bir dedikodu çıkardı?
(21.57)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Company//Woosan
General Fiction•Wooyoung, yan eve taşınan komşusunun müzik seslerinden rahatsızlık duymaya başlamıştı. Sabah yeni işi için görüşmeye gidecekti fakat patronu olacak kişinin komşusu çıkacağını düşünememişti•