Son 2 haftadır evden çıkmaya korkar olmuştum. Bundan 1 hafta önce yeni bir işe başlamıştım ve çıkış saatleri dokuz civarıydı. Eve dönüşte sürekli yolumu kesen adamlar oluyordu, özellikle yürürken takip ediliyormuş gibi hissediyordum. İşe başlamadan önce bu durumu fark etmemiştim. Ara sıra markete çıktığımda bir kaç adam önümü kesiyordu ama nadir denk geldiğimden takmamıştım. Bu iş çıkışları beni fazlasıyla geriyordu. Bunu gruba da anlatmıştım, Mingi'nin çalıştığı iş yeri yakın olduğu için saatlerimizin çakışmadığı zamanlar beni çıkışta arabayla almaya geliyordu. Bugün yine eşyalarımı toparlayıp işten çıkacakken Mingi'nin acil bir hastane işi olduğu için gelemeyeceğini söylemişti. Yine tek başıma gidecektim, otobüs durağı keşke biraz daha yakın olsaydı. Durağa kadar yürümek korku filmi gibiydi. Yolda yürümeye başladığımda ceketimin cebine küçük bir bıçak koymuştum. Kontrol etmek için elimi cebime attığımda rahat bir nefes aldım. Durağın yolunu tutmuştum. Bana doğru bir araba yanaşınca paniklemiştim çünkü tanımadığım birinin arabasıydı. Adımlarımı hızlandırsam da takip etmeye devam ediyordu. Telefonum çalınca dalgınlığa geldiği için irkildim. Bilinmeyen numara yazıyordu, merak ettiğim için açmıştım.
"Wooyoungiee~" tahmin ettiğim gibi Chris'in sesiydi "Ne var Chris?" Kahkaha atmaya başlayınca telefonu hafifçe kulağımdan uzaklaştırdım "Kabul ediyorum, tahmin ettiğimden daha inatçı birisi çıktın Wooyoung. Normalde iki güne burayı terk etmeni beklemiştim" Derin bir iç çektim "Ee yani ne demek istiyorsun?" Bir kaç saniye sessizlik olmuştu "İstediğim şey gayet belli burdan gitmen, sen yokken San bana biraz bile olsa ilgiliydi. Şuan işi dışında gözü başka bir şey görmüyor özellikle bana bakmamak için direniyor" Kendi kendime göz devirdim "Seni sevmediğini açıkca belli ediyor. Hem ben onunla konuşmuyorum bile, sende evliliğinde kendine odaklansan iyi olur yoksa daha çok üzüleceksin" Telefonu kapatıp cebime koydum. Otobüs durağına vardığımda kimse yoktu. Oturup etrafıma baktım, hala rahat hissetmiyordum. San'ı arayıp yardım etmesini istemek aklıma gelsede inat ediyordum. Yanıma birilerinin geldiğini fark edince ayağa kalktım, koşmak için geç değildi. Geriye doğru adımlayıp koşmaya başladım. Arkama baktığımda peşimde olduklarını görmemle iyice paniklemiştim. Şuan en yakın gidebileceğim mekan San'ın iş yeriydi. Polis merkezi yakın olsaydı orada giderdim. Şirkete 10 dakika aralıksız koşarsam kendimi kurtarabilirdim.
Şirkete az kalmıştı ama enerjim bitmek üzereydi. Adamlardan biri geride kalmıştı, diğeri ile aramda kısa bir mesafe vardı. Şirket binası gözüktüğünde rahatlamıştım. Arkama baktığımda adamın ne yaptığımı anlamasıyla yoldan geri dönmüştü. O kadar yol koştuğum için San ile bu konuyu konuşmaya karar vermiştim. Adımlarımı yavaşçalatıp yürümeye başladım. Kalbim çok hızlı atıyordu, uzun zamandır bu kadar fazla koşmamıştım. Şirket girişine geldiğinde güvenliğe San'ın içerde olup olmadığını sordum. Hala şirketten olduğunu söylemesiyle hızlıca içeri girip merdivenlerden yukarı çıktım. Seonghwa'nın arkamdan seslendiğini duysamda daha acil bir konu vardı, zaman kaybetmeden odanın önüne gelip kapıyı tıklattım. Saniyeler sonra 'gel' sesini duymamla içeri girmiştim. Kapıyı kapattığım gibi nefes nefese koltuğa oturdum "İyi misin Wooyoung?" Masadaki peçeteyi alıp alnımı sildim "Yaklaşık 10 dakika aralıksız koştum" San ayağa kalkıp yanıma gelmişti. Geriye yaslanıp San'a baktım
"Chris yüzünden 2 haftadır diken üzerinde gibiyim" San ne yapacağını bilmiyormuş gibi etrafa endişeli bakışlar atıyordu "Ne yaptı ve neden daha önce söylemedin" Peçeteyi masaya atıp tekrar San'a döndüm "Beni tanımadığım adamlar takip ediyor, sürekli kapana kıstırılıyorum. Otobüs durağına vardığımda tanımadığım adamlar geldi. Zarar vermelerinden korktuğum için en yakın yer olarak buraya kadar koştum. Ondan önce de Chris beni aradı bir şeyler saçmaladı, bende kapattım" San eline telefonunu alınca bileğinden tuttum "Onu şuan arama evde yüz yüze konuşursun, yeterince yoruldum. Adamları en son bu civardaydı, geri çekeceğini sanmıyorum. Eğer buna devam ederse polise gideceğim, o çok istediğin iş itibarın da bozulabilir. Sonuçta senin eşin ve sende zarar görebilirsin" İçeri Seonghwa girince San derin bir iç çekmişti "Kapıdan kulak misafiri oldum. Şu takip edilme olayı sinirimi bozdu, işe tek başına gidip gelirken hiç bir güvenliğin yok" Başımı olumlu şekilde salladım "Ara sıra Mingi beni alıyor, diğerlerinin iş yeri uzak kalıyor. Mecburen tek oluyorum" Seonghwa bakışlarını San'a doğrulttu "Wooyoung'un tekrar burda çalışması bence daha iyi olur" Hızlıca ayağa kalktım "Ben burda çalışmak istemiyorum" Seonghwa kaşlarını çatmıştı "Yanımızda olman daha güvenli, eğer buraya gelmeseydin darp edilebilirdin belki de daha kötüsü zaten Chris arada bir uğruyor, o sevgili kocasını özlüyormuş"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Company//Woosan
Ficción General•Wooyoung, yan eve taşınan komşusunun müzik seslerinden rahatsızlık duymaya başlamıştı. Sabah yeni işi için görüşmeye gidecekti fakat patronu olacak kişinin komşusu çıkacağını düşünememişti•