-Final-

111 12 5
                                    

Sabahtan beri stresli bir şekilde annemleri ve San'ın ailesini bekliyordum. Annem aradıktan 2 gün sonra tekrar arayıp babamla geleceklerini söylemişti. Büyük gün gelmişti ve ben sağa sola koşuşturuyordum. Erkenden kek bile yapmıştım. Yüzümdeki çiziklerin gözükmemesi için kapatıcı ile saklamıştım. Bir yandan kıyafetimi düzeltip kendimi inceliyordum. San benim heyecanımı anladığından yavaşça gelip arkamdan sarılmıştı "Ya bu kadar stres yapma hem ikimizin ailesi medeni insanlar" Aynadan San'a baktım "Hiç inandırıcı gelmedi" Boynuma yaklaşınca yavaşça uzaklaştım "Ya sırası mı şimdi öpmenin" Benim uzaklaşmamla kaşlarını çatmıştı. Duraksayıp San'a doğru bakmaya başladım "Öpmenin sırası olmaz, istediğim zaman öperim" Dediğiyle daha fazla ısrar etmeyip izin vermiştim. Boynumu öpüp geri çekildikten sonra zil çalmıştı.

Bir kaç saniye ikimizde durup kapıya baksakta San'dan önce davranıp kapıya ilerledim. Derin bir nefes alıp araladım. Annemi görmemle gülümseyip sarıldım. Babam nefes nefeseydi "Buranın yokuşumu uzamış yoksa ben mi yaşlanıyorum" Gülüp babama döndüm "Kesin yokuş uzamıştır yoksa sen daha çok gençsin" İçeri girdiklerinde San eğilip selam vermişti "Hoş geldiniz buyrun geçin" Babam etrafı süzerken annem San'ı süzüyordu. Ortam çok garipti bunlar olurken tekrardan zil çalmıştı. Annemleri salona götürürken San kapıya doğru gidiyordu. Salona geldiğimizde annem elimi tutmuştu "Oğlum sakin ol bak bir şey derlerse biz burdayız" Başımı olumlu şekilde salladıktan sonra içeriye San'ın ailesi girmişti. Babasını şirkete bir kez geldiğinde görmüştüm. Beni tanıması imkansız olduğundan rahattım. Hemen eğilip selam verdim "Hoş geldiniz, geçin oturun lütfen"

Üçlü uzun koltuklarda karşılıklı oturmuştuk. Şuan sadece San'a bakabiliyordum "Wooyoung canım sen nerede çalışıyordun?" Gülümsememi bozmamaya çalışıyordum "San ile aynı şirketteyim. Orda Hongjoong hyungun yanında çalışıyorum" Babası başıyla onaylayınca rahatlamıştım "San daha önce hiç çıktığı birisini tanıştırmak için çağırmamıştı" Dediği şeyle içim kıpır kıpır olmuştu. San beni göstererek konuşmaya başladı "Wooyoung ile tanıştığım zamandan beri farklı bir his veriyordu. Son 1 aydır ikimizde duygularımız ile ilgili eminiz" Konuşurken ben de başımla onaylıyordum. Annesi ile göz göze gelince ufak bir yutkundum "San daha yeni boşandı, umarım senin ailen bu durumu biliyordur" Bu konu beni gerdiğinden susup önüme dönmüştüm. Babam hafifçe öksürdü "Biliyoruz fakat ortada aşk ya da iyi bir sevgi bile yoktu. Hem yeni boşanmış olsada, iki taraf için herhangi bir problem yaratmıyor. Bu yüzden oğlumun San ile birlikte olması bana yanlış gelmiyor" Babama bakıp gülümsedim. Kendimi daha iyi hissediyordum. San etrafı süzerken sessizlik olmuştu. Bu durum hoşuma gitmediği için konuştum "Gözünüz de belki San için ideal bir eş adayı olmayabilirim ancak bizim duygularımız sizin fikirleriniz kadar önemli hatta daha fazlası"

Bir saat sonra evde sadece ben ve San kalmıştık. Annesiyle atışma yaşasamda zar zor toparlamıştım. Odaya gidip aynanın karşısına geçtim. Yüzümdeki kapatıcıyı çıkartmaya başlamıştım. Artık yeniden işe gitmek istiyordum. Cama yaklaşıp dışarı baktığımda annemlerin benim evimde olduğunu görmüştüm. Belki onlar içerde olduğu için bende girebilirdim. Son kez ayna bakıp yüzümden makyajın çıktığına emin olunca kapıyı açtım. Merdivenlerden indikten sonra girişe doğru ilerledim "Nereye gidiyorsun?" Arkamı döndüğümde hemen cevap verdim "Şey eve uğrayacağım giyecek bir şeyler alırım belki" San başıyla onaylayınca hızlıca ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Kaldırımda yürürken aklıma kaçırıldığım an geliyordu. Bahçe kapısını aralayıp içeri girdim. Kapıya doğru ilerledim. Anahtarı cebimden çıkarıp yavaşça kapıyı açmıştım "Wooyoung?" Annemin sesini duyunca kendimi daha iyi hissetmiştim. İçeri girmemle ayakkabılarımı çıkarıp kenara koydum.

Company//WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin