-14-

93 18 14
                                    

CUMARTESİ GÜNÜ

Uyandığımda güzelce kahvaltımı yapmıştım. Öğle vakti gibi duşumu alıp odamda kıyafet seçmeye başladım. Siyah kıyafet yerine beyaz bir takım elbise çıkarmıştım. Ona uygun takıları seçmek bence en zor kısımdı. Gerçi daha saatler vardı belki daha iyisini bulabilirdim.
___________________________________

İŞ YOK TROL VAR (KEŞKE)

Jongho veledi:
San bey damat
odasına girmek
istiyorum ama izin
vermiyorlar! (19.54)

Seonghwa hyung:
Zırlama atar fotoğraf
(19.54)

Hongjoong:
Ben içerdeyim hahah
Çok yakışıklı oldu
(19.55)

San:
Bekleyin (19.56)

Seonghwa hyung:Ceketin nerdee (19

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seonghwa hyung:
Ceketin nerdee (19.57)

Hongjoong:
Beyefendiye mekan
sıcak gelmiş (19.57)

San:
İçeri geçerken giyerim
(19.58)

Jongho veledi:
Neyse ben gelenleri
selamlayacağım byy
(19.58)
___________________________________

Mekanı bilmediğim için taksi ile gelmiştim. Bir süre dışardan binayı izledim, bu kadar görkemli bir yer olacağını tahmin etmemiştim. Telefondan saate baktığımda sekizi geçiyordu, etrafıma baktığımda Yeosang ve diğerlerini görünce bir arabanın arkasında onlar gidene kadar durdum. İçeri girdiklerine emin olunca bende girişe ilerledim. Kapıda ki Jongho'yu fark edince birilerinin arkasından ilerleyip görünmeden geçmeyi başarmıştım.

 Kapıda ki Jongho'yu fark edince birilerinin arkasından ilerleyip görünmeden geçmeyi başarmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[WOOYOUNG OUTFIT]

Ana salona girmeden tabela da üst kattaki 1. damat odası yazısını görmemle durdum. Önce etrafı kontrol edip yukarıya öyle çıkmıştım. İlerdeki kapı açılınca duvarın arkasına geçtim. Göz ucuyla baktığımda çıkan kişinin Hongjoong olduğunu görmüştüm. Merdivenlerden indiğinde odaya doğru yürümeye başladım. Kapının önüne geldiğimde hafifçe tıklattım. İçerden ses gelmeyince kapı kolunu tuttuğum sırada içerden açılmıştı. Şuan San ile karşı karşıya duruyordum. Demek istediğim çok şey vardı ama ikimizde sessizce gözlerimizle anlaşmaya çalışıyor gibiydik. San'ın gözleri dolmaya başladığında ne yapacağımı bilememiştim. Sanırım San'ı ilk kez bu şekilde görüyordum "Ağlama San" Sesim ister istemez titremişti. Kenarda duran peçeteyi elime alıp akan yaşları sildim. Elimi tutup göz temasını bozmadan konuşmuştu "Yemin ederim sevdiğim için evlenmiyorum, işimin daha da yükselmesi için mantık evliliği yapmak zorundayım" Sözleri kalbimi fazlasıyla acıtıyordu. Elimi geri çekip hafifçe gülümsedim "Hayatının her yerinde önceliğin iş olduğu sürece asla tam olarak mutlu ve huzurlu hissedemeyeceksin. Bir süre sonra bazı şeylere katlanmak zorunda kalacaksın, evlilik dediğin böyle yürümez. Bazen sana değil de Chris adına üzülüyorum, böyle bir kocam olacağına hiç olmasın daha iyi"

Company//WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin